English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Espagnol → Turc / Salomôn

Salomôn traduction Turc

137 traduction parallèle
Yo he leído la Canciôn de Salomôn y los Salmos muchas veces.
Neşideler Neşidesi ve Mezmurları defalarca okudum.
Himno de Salomon 8 : 6
Ezgiler Ezgisi 8 : 6.
- Tío Salomón, quédese abajo.
"Salomon, Du bleibst unten."
"Ellos no trabajan ni hilan, y les dijo que ni salomon en, sus tiempos de gloria se revestia como uno de ellos"
Sıkılmıyorlar. Aceleci değiller. Tüm zaferlerin içindeki Süleyman da sonunda onlar gibi giyinmişti. "
Estan atacando las salomon con ei general macarthur.
General MacArthur için Solomons'i vuruyorlar.
Amsel Salomon Amsel Magda.
Amsel Salomon! Amsel Magda!
Un informe de las ceremonias del Día de Acción de Gracias.
Ben Los Angeles'tan Mark Salomon!
Jacob, no olvides darle un beso de mi parte a nuestro sobrino Salomón. Y también a Esther, y a Tzipe y a Moisés.
Jackob, yeğenimiz Salomon'u öpmeyi unutma ve Esther'i ve Tzipé'yi ve Moishé'yi...
Mira eso.
- Salomon. - Ne oldu?
En cambio, mira Salomón.
- Bir de şuna bak, Salomon.
- ¿ Viene o no?
Hey, Salomon! - Haydi, buraya gelsene!
¿ Has visto Salomón? ¡ Ahora tienen hasta coches!
Arabalarını gördün mü, Salomon?
- ¿ Racista?
Salomon, yapma!
¿ Como Salomón, eres judío?
Salomon, sen Yahudi misin? Salomon, bir Yahudi.
Salomón, es judío.
- Salomon... Salomon, ne? - O, bir Yahudi.
¡ Salomón, un coche!
Salomon, bir araba!
Tenemos que encontrar ayuda.
- Salomon.
Salomón, esta noche, ¿ no podrías hacer una excepción?
Salomon, bu akşam belki bir istisna yapabilirsin.
Salomón podría haber venido a buscarle en el coche de su jefe.
Salomon, bizi patronunun arabasıyla götürebilir.
- Salomón, al teléfono.
- Salomon! - Evet? - Odandaki telefon çalıyor!
No, soy Salomón.
Hayır, ben Salomon.
Corre, baja, Salomón.
Çabuk aşağı gel, Salomon!
No debes decírselo a nadie.
Salomon, kimseye bir şey söyleme yoksa hapı yutarım.
- ¿ Y qué ha hecho el Sr.?
Ne yaptınız? Hiçbir şey, Salomon.
- Ha sido un milagro, Salomón.
Bu, gerçek bir mucize, Salomon.
Avise al Sr. Son tres, y su jefe es un tal Farès.
Salomon, kocamı uyarın! Üç kişiler. Şeflerinin adı, Farès.
Salomón, deprisa.
Salomon! Çabuk buraya gelin, Salomon!
- Me ha salvado la vida, Salomón.
- Hayatımı kurtardınız, Salomon.
Salomón, Slimane...
- Düşündüm de, Salomon, Slimane Slimane, Salomon...
Ahí está Salomón.
Salomon orada, anne!
El Dr. Salomon.
Doktor Salomon.
Dr. Salomon, su hermano ha llegado.
Doktor Salomon, kardeşiniz geldi.
Helmut Salomon me ha pedido que sea su esposa.
Helmut Salomon benden eşi olmamı istedi.
Soy Helmut Salomon.
Ben Helmut Salomon.
Hola, señora Salomon.
Merhaba Bayan Salomon.
Hola, ¿ puedo hablar con la señora Ilse Salomon?
Alo? Bayan Ilse Salomon ile görüşebilir miyim?
Hola, Sra. Salomon.
Merhaba Bayan Salomon.
Martha Salomon, nacida Heyer... en un lunes, 23 de Septiembre.
Martha Salomon, nee Heyer... 23 Eylül Pazartesi.
Soy Martha Salomon.
Ben Martha Salomon.
¿ Es la casa de los Salomon?
Burası Solomonların evi mi?
Sí, somos los Salomon.
Evet, Solomonlar biziz.
Sra. Salomon, se va usted a casa.
Bayan Salomon, eve gidiyorsunuz.
- Adiós, Sr. Salomon.
- Hoşça kalın Bay Salomon.
Si no hubiera tomado la curva, no habría cogido el semáforo, ni visto la ambulancia, y nunca habría sabido de Salomon Tauber ni de Eduard Roschmann.
Arabamı kaldırım kenarına çekmeseydim, ne trafik ışıklarına yakalanacak... ne ambulans görecek... ne de Salomon Tauber'le Eduard Roschmann'ın adını duyacaktım.
El diario de Salomon Tauber
Salomon Tauber'in Günlüğü
Mi nombre es Salomon Tauber.
Benim adım Salomon Tauber.
Me gustaría hablar con usted acerca de su amigo, Salomon Tauber.
Sizinle dostunuz Salomon Tauber hakkında konuşmak istiyordum.
- Salomon lo vio.
- Salomon onu görmüştü.
- Salomon Tauber.
- Salomon Tauber.
Por fin, al llegar la primavera, el viejo Marx fue a rezar... al Museo del Holocausto en Jerusalén... por el alma de su buen amigo, Salomon Tauber.
Sonra bahar gelince, ihtiyar Marx... Kudüs'teki Anma Odasında, sevgili dostu Salomon Tauber'in ruhu için... dua ederken buldu kendini.
Un día, en Frankfurt, aticé al banquero Salomón de Rothschild.
Bir gün, Frankfurt'ta banker Salomon de Rothschild'i dövmüştüm.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]