Translate.vc / Espagnol → Turc / Saniye
Saniye traduction Turc
41,818 traduction parallèle
Espera.
Bir saniye.
Espera. ¿ Vas a subir ahora?
Bir saniye, yukarı mı kalkacaksın şimdi?
¡ Oh! No, espera.
Bir saniye.
Oh, claro, déjame...
Bir saniye.
Espera un momento, cariño.
Bekle bir saniye, balım.
- Un segundo.
- Bir saniye.
Espera, espera, un momento.
Dur, dur, dur bir saniye.
* Si... * Un momento... esperad un segundo. Lo siento
d Eğer siz... d bir saniye beklerseniz.
Un momento, por favor.
Mm. Bir saniye lütfen.
Lo cual no me lo creí ni por un segundo, porque tú no volviste, así que la presioné.
Söylediği şeye bir saniye bile inanmadım, çünkü sen geri gelmedin. Bu yüzden zorladım biraz.
Sabías como hacerlo hace un segundo, ¿ ahora no sabes?
Bir saniye önce biliyordun da, şimdi neden bilemiyorsun?
Espera un segundo, ¿ dijiste diez años?
Bir saniye, az önce on yıl mı dedin?
Aguarda.
Dur bir saniye.
Espera, ¿ acabas de decir Shelby Cobra?
Bir saniye, Shelby Cobra mı dedin?
Un segundo.
Bir saniye.
Vaya, esperad.
Bir saniye.
¿ Quieres que te enseñe sus zapatos para que elijas en cuáles tengo que meter los peces?
Kalbinin sesini dinle evlat. Bir saniye, o ne? - Ne?
Diez segundos.
Son 10 saniye.
Espera... no.
- Bir saniye, olmaz.
Espera.
- Bir saniye.
Cinco segundos.
5 saniye.
Mi equipo incautó ese dinero 30 segundos después de que cortara la transmisión en la sala de conferencias.
Konferans odasındaki bağlantıyı kestikten 30 saniye sonra ekibim paraya el koydu zaten.
- ¡ Un segundo, Edwards!
- Bir saniye Edwards.
Sí, solo un segundo.
Evet, sadece bir saniye.
Vamos... vamos... vamos a darle unos... 30 segundos más.
Biraz daha bekleyelim.. 30 saniye kadar daha.
- Un segundo.
- Bir saniye bakar mısın?
Espera un segundo.
Bekle bir saniye.
¡ Denme un segundo!
Bana bir saniye verin!
Con 91 segundos de sobra.
91 saniye fazlayla.
Esperad, ¿ qué está pasando?
Bir saniye, ne oluyor burada?
Esperad.
Bir saniye.
Mantenga la posición durante tres segundos,
Üç saniye tutun.
Tres segundos?
Üç saniye mi?
Eso fue apenas 2,38 segundos,
Ancak 2,38 saniye olmuştur.
Así por ejemplo, a 14 : 00, Paige y Timothy congregarse en la cocina para el café y bromas banales de unos ocho minutos y 36 segundos,
Yani örneğin, saat 14.00'te Paige ve Timothy kahve ve bayağı şakalar için mutfakta buluşmuş ve bu sekiz dakika 36 saniye sürmüş.
T-menos de 25 segundos para lanzar,
Fırlatmaya 25 saniye.
T-menos de 15 segundos,
15 saniye.
T-menos de diez segundos,
On saniye.
180 segundos, , 180 segundos, Walter tiene futuro!
- 180 saniye içinde 180 saniye içinde atmosfere itmezem Walter boğulacak!
Está bien, a segundos de el lanzamiento de Walter, pero alguien Va a tener que empujar ese botón porque yo-yo no puedo hacerlo,
Tamam, Walter'ı fırlatmaya bir kaç saniye var ama birinin o tuşa basması gerekecek çünkü ben yapamam.
Dada la velocidad y la distancia de lo que estamos tratando, un solo desorden segunda lata hasta todos mis cálculos,
Karşı karşıya olduğumuz sürat ve mesafe düşünüldüğünde bir saniye tüm hesaplamaları bozabilir.
Cabe, extendió sus brazos, las palmas hacia fuera por un segundo, y mucho viento resistencia que reducir la velocidad,
Cabe kollarını aç avuçların bir saniye dışarı baksın, bırak rüzgâr seni yavaşlatsın.
Mi matemáticas tiene el torpedo detonar en diez segundos,
Hesaplamalarına göre torpido 10 saniye içinde patlayacak.
Un momento.
- Bir saniye.
Espera un segundo, colega.
Bir saniye bekleyin, ahbap.
Vale, un segundo.
Tamamdır, bir saniye.
Espera un momento.
Bekle bir saniye.
Bien, espera un momento.
Tamam, bekle bir saniye.
Hablando de niños de nueve años que quieren dulces en Halloween...
Bir saniye hayatım.
Esto suena a algo que podríamos ir hablando en la acera.
Bir saniye canım.
Holt odia la pizza.
- Bir saniye, bir saniye. Holt pizza sevmez ki.