English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Espagnol → Turc / Sauvage

Sauvage traduction Turc

86 traduction parallèle
Y ésa es Mademoiselle Sauvage, la profesora.
Bu da Bayan Sauvage, öğretmenim.
Mon sauvage.
30.
Mon sauvage.
Vahşi erkeğim.
Deirdre Sauvage, la única que escribe novelas románticas.
Dierdre Sauvage. Aşk romanı yazan kadın
Pascal Sauvage.
Pascal Sauvage.
El imperio de 7 mil millones de libras de Sauvage... tiene más de 400 prisiones en 60 países.
Sauvage'ın 7 milyar pound'luk bir imparatorluğu var Bay English... 60 ülkede 400 tane cezaevi işletiyor.
Monsieur Sauvage, en nombre de Su Majestad... bienvenido a la Torre de Londres.
Mösyö Sauvage, Majesteleri adına... Kale'ye hoş geldiniz.
Obviamente, no ha conocido a nuestro anfitrión, el Sr. Sauvage.
Herhalde ev sahibimizle tanışmadınız, Mösyö Sauvage.
Pascal Sauvage, el francés engreído.
Pascal Sauvage, sonradan görme Fransız.
Lo que ocurre es que Vendetta y Klein... trabajan ambos para monsieur Sauvage.
Buradaki önemli nokta efendim, Vendetta ve Klein... her ikisi de Mösyö Sauvage için çalışıyorlar.
- ¿ Pascal Sauvage?
- Pascal Sauvage?
No estará sugiriendo que Sauvage está involucrado.
Ama Sauvage'ın işin içinde olduğunu söylemiyorsunuz, değil mi?
Sauvage emplea a miles de personas.
Sauvage, binlerce insan çalıştırıyor.
Esta noche iré a la recepción de Sauvage para el nuevo embajador francés.
Akşam, Sauvage'ın yeni Fransız elçisi onuruna verdiği resepsiyonda olacağım.
Vamos a penetrar en las oficinas de Sauvage.
Sauvage'ın merkez bürosuna gireceğiz.
Sé que Sauvage está detrás de todo esto y esta noche obtendremos la prueba.
Eminim tüm bunların arkasında Sauvage var ve bu gece delilleri bulacağım.
Éste es nuestro objetivo, la oficina central de Sauvage... justo al lado del City Hospital.
Buradaki bizim hedefimiz, Sauvage'ın merkez ofisi... Şehir Hastanesinin hemen yanında.
Entrará por esta ventana... seguirá por el pasillo y penetrará en la oficina de Sauvage.
Sonra camı kırıp içeri gireceksiniz... emniyetli koridordan geçip Sauvage'ın ofisine gireceksiniz.
Le guiará hasta el edificio de Sauvage.
Sizi Sauvage'ın binasının üstüne yönlendirecek.
Sauvage tiene algún tipo de laboratorio instalado aquí.
Sauvage burada bir çeşit laboratuar kurmuş.
¿ Y la oficina de Pascal Sauvage?
Pascal Sauvage'ın ofisi nerede?
Bien. ¿ Por qué quiere ser coronado Sauvage?
Şimdi başlayalım, Sauvage niye taç giymek istiyor?
Llevamos meses vigilando a Sauvage.
Aylardır Sauvage'ı izliyoruz.
Todos los presos importantes que han salido de una cárcel de Sauvage... trabajan para una de sus compañías.
Çünkü altı aydır Sauvage'ın hapishanelerinden çıkan... bütün azılı suçlular, onun şirketlerinden birinde işe giriyorlar.
Señor, no puede ir a la recepción de Sauvage en este estado.
Efendim, Sauvage'ın resepsiyonuna bu vaziyette gidemezsiniz.
Tenía órdenes directas de no investigar a Sauvage.
Sana kesinlikle Sauvage'a bulaşmamanı söylemiştim.
Tras la devolución de las joyas en una comisaría del norte de Londres... Pascal Sauvage ha pedido que su coronación... tenga lugar este jueves.
Kraliyet Mücevherlerinin Londra'da bir polis merkezine bırakılmasının... ardından Pascal Sauvage taç giyme töreninin bu Perşembe günü... yapılmasını talep etti.
En la Cámara, el Primer Ministro declaró que esperaba ansioso la ceremonia... y en su opinión, el Sr. Sauvage será un magnífico rey... y traerá lo mejor de la Europa moderna a nuestras instituciones antiguas.
Parlamentoda, başbakan töreni merakla beklediklerini... ve Mösyö Sauvage'ın iyi bir kral olacağına ve eski kurumlarımıza... modern Avrupa'nın en iyi özelliklerini getireceğine inandıklarını söyledi.
- Sauvage regresó a su château, en Francia.
- Sauvage Fransa'ya gidiyor.
"Coronación de nuestro nuevo monarca El rey Pascal Sauvage"
"Yeni Kralımız Pascal Sauvage'ın Taç Giyme Töreni"
En cuanto Sauvage tenga esa corona sobre su cabeza... podrá hacer lo que quiera con el país que amo... y por eso tú y yo tenemos que detenerlo.
Gerçek olan şu ki, Sauvage'ın başına taç konduğu andan itibaren... canım ülkeme ne isterse yapabilir ve... işte bunun için sen ve ben o adamı durdurmalıyız.
Bajaré desde la galería por este lado y haré prisionero a Sauvage.
Galeriden salonun bu tarafında aşağıya atlayıp... Sauvage'ı tutsak alacağım.
Luego, usando a Sauvage como rehén, nos largaremos de aquí.
Sonra, Sauvage'ı rehine olarak alıp, buradan çıkacağız.
La sorpresa es mi especialidad, Sauvage.
Sürprizler benim özelliğimdir, Sauvage.
No tan aprisa, Sauvage.
O kadar çabuk değil, Sauvage.
Bien, Sauvage tal vez haya engañado al país... con su arzobispo falso y sus intenciones secretas... pero no me ha engañado a mí.
Şimdi, Sauvage sahte başpiskoposu... ve dalavereleriyle ülkeyi kandırabilir... ama beni kandıramaz.
Es este hombre, Pascal Sauvage... el que robó las joyas de la Corona... el que obligó a la Reina a abdicar... y el que matará a cualquiera que sea un estorbo para él.
Bu adam, Pascal Sauvage... Kraliyet Mücevherlerini çaldı... kraliçeyi tahttan feragata zorladı... ve o önüne çıkanı öldürebilecek biridir.
Mi fiel subordinado está esperando con un DVD... que les mostrará los planes horribles que tiene Sauvage para este país.
Sadık yardımcım, Sauvage'ın bu ülkeye yönelik... iğrenç planlarını gösteren D VD ile orada bekliyor.
- ¡ Jamás de los jamases!
- Asla vermem, Sauvage!
Los titulares de nuevo. para celebrar su vuelta al trono... la Reina ha declarado el 5 de agosto como un día feriado nacional... y en una ceremonia privada, concedió el título de sir... al agente no identificado del MI7... que frustró el complot del empresario francés Pascal Sauvage.
Kraliçenin tahta dönüşünü kutlamak üzere... 5 Ağustos Kraliçe tarafından milli tatil ilan edildi... ve Fransız iş adamı Pascale Sauvage'ın planlarını boşa çıkaran...
El Sr. Sauvage se encuentra a la espera de ser juzgado por alta traición... un crimen que aún conlleva la pena de muerte.
Bay Sauvage, şimdi idamla cezalandırılabilecek... bir suç kabul edilen vatana ihanetten yargılanmayı bekliyor.
Él es Philippe Sauvage.
Bu Philippe Sauvage.
¿ Señor Sauvage?
Bay Sauvage?
Señor Sauvage.
Bay Sauvage.
¿ Hay muchos otros como usted por ahí, señor Sauvage?
Dışarıda sizin gibi çok insan var mı, bay Sauvage?
¿ Es usted Philippe Sauvage, antiguo miembro del Ejército?
Siz eskiden ABD ordusunda görev yapan, Philippe Sauvage mısınız?
No me discuta eso, señor Sauvage.
Bu konuda benimle kavga etme. Bay Sauvage.
Señor Sauvage. ¿ Qué es lo que Bowden habría querido que usted hiciera?
Bay Sauvage Bowden senden ne yapmanı isterdi?
Señor Sauvage. ¿ Seguro de que no prefiere quedarse con nosotros?
Bay Sauvage gelip bizimle kalıp kalmayacağına emin misin?
Sé que no empezamos con el pie derecho señor Sauvage, fue culpa mía.
Bak, iyi bir başlangıç yapmadığımızın farkındayım bay Sauvage, tamamen benim suçum.
Philippe Sauvage desarrolló unos llamémoslos problemas psicológicos que se manifestaron en Afganistán e hicieron crisis en Irak.
Phillipe Sauvage, gelişmiş bir önce Afganistan'da kendini gösterip sonra da Irak'ta en yüksek noktaya ulaşan psikolojik sorunlar diyelim bunlara.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]