Translate.vc / Espagnol → Turc / Ses
Ses traduction Turc
23,901 traduction parallèle
Quieres hacer el menor ruido posible.
Mümkün olduğunca az ses çıkarmak istiyorsun.
Querrás dejar que el sonido de la 45 los mate del susto.
.45 ses sesi olsun istiyorum. Onların arasından bok korkutun.
Me siento como uno de esos personajes en el programa Sax and the City hablando de esto.
Kendimi Ses ve Şehir dizisindeki karakterler gibi hissettim böyle konuşunca da.
¿ Trajiste los auriculares de supresión de ruido que le pedí a mamá?
Annemden istediğim ses geçirmeyen kulaklıkları getirdin mi?
No, está bien, pero también tiene un problema de sonido.
Tamam, bir de ses sorunun var.
Nada que haga ruido.
Hiçbir şey ses çıkarmaz, hiçbir şey parlamaz.
Es la acera derritiendo la suela de tus zapatos.
O ses ayaklarınızın altında eriyen kaldırımların sesi.
Sabiendo que el ducto funciona fuera de aquí, esos sonidos pueden venir de cualquier parte de la línea de la ventilación.
Boru çalışmalarının nasıl yapıldığını bildiğim için söylüyorum, bu ses havalandırmanın herhangi bir yerinden geliyor olabilir.
Aún no se ve nadie.
Onlardan hala ses seda yok.
AUDIO ENCENDIDO
- "Ses açık."
Mete algún sonido de estímulo para contrarrestar su zumbido.
Kulak çınlamasını engellemek için ses uyarıcısı koy bakalım.
No hice ningún ruido.
Hiç ses çıkarmadım.
Esa voz...
O ses
Tu dijiste querias una prueba de sonido Antes que Mr. Rodeo estubiera ahi.
Bay Rodeo yetenek avcıları gelmeden önce ses kontrolü yapmak istediğini söylemiştin.
Sin importar su versión de lo que hay en la grabación, parece que ustedes fueron más allá de ser profesionales.
O ses dosyası sana göre nasıl olursa olsun kulağa profesyonelliğin ötesine geçmişsiniz gibi geliyor.
Todavía no responde, ¿ no?
Hâlâ ses yok demek?
No te juzgo. Yo solo, tengo una colección completa de álbumes de vinilo hablados de Leonard Nimoy.
Ben sadece bende Leonard Nimoy'un ses kayıtlarının tam albümü var.
Los reinados de nuestras reinas han sido célebres.
Kraliçelerimizin saltanatları her zaman ses getirmiştir.
Muchas gracias por hacer esta grabación.
Telesekretere ses kaydı bırakacağınız için çok teşekkür ederim.
Hemos oído miles y miles de voces y hoy queremos incorporar una voz más a ese coro de protesta.
Binlerce sesten oluşmuş koroya bugün bir ses daha eklemek istiyoruz.
Y es una voz poderosa :
Bahsettiğim ses güçlü bir ses.
Los análisis de voz apuntan al área de Tennessee Occidental, Memphis.
Ses analizi batı Tennessee, Memphis bölgesini işaret ediyor.
Estamos comparando las voces.
Telefon görüşmelerine ses eşlemesi yapıyoruz.
Habrá un mensaje de reconocimiento de voz.
Ses tanıma uyarı mesajı duyacaksınız.
Hemos verificado la voz.
Ses uyumu teyit edildi.
Antes de reproducir el audio, queremos advertirles que contiene partes desagradables.
Ses kaydını yayınlamadan önce izleyicileri uyarmak istiyoruz. Çok rahatsız edici bir bölüm var.
♪ Todos ellos se rieron cuando Edison grabó un sonido... ♪
Edison ses kaydını bulduğunda ona da güldüler.
¿ Es cristal no reverbera con el sonido?
Cam ses geçirmiyor mu acaba?
Sus pulmones están como nuevos, Sra. Harrison.
Göğsünüz bir zil gibi iyi ses veriyor, Bayan Harrison.
7.1 sonido envolvente.
7.1 ses sistemi.
Le hemos estado llamando "la voz". Pensaba que era alguien de nuestra clase, pero podría ser... podría ser cualquiera de allí.
"ses" diyoruz biz... sanırım sınıfımızdan biri, ama oradaki herhangi biri olabilir.
Excepto la voz.
"Ses" hariç.
Y la Voz podría llamar en cualquier momento.
Hiçbir şey bilmiyoruz. "Ses" her an arayabilir.
La Voz es inteligente, pero también yo.
"Ses" akıllı ama ben de akıllıyım.
Así no suena un arma.
Silah öyle ses çıkarmaz.
Sentía en mis tripas que el chaval no era así.
İçimden bir ses bunu yapmadığını söyledi.
Tus tripas tenían toda la razón.
İçindeki ses şu ana kadar haklı çıktı.
Mis tripas no han resuelto el caso.
İçimdeki ses bu davayı çözmedi.
Nick... ¿ has tenido noticias de Meisner?
Hey, Nick, Meisner'den ses var mı?
Y hemos aumentamos la multitud con personas que comparten nuestra visión de los acusados y no escrúpulos en hacer oír su voz!
Mahkeme ise zanlıya karşı bizimle aynı görüşte olanlarla dolu olacak. Ses çıkarmakta tereddüt etmeyecekler.
Cada tictac es un alma saliendo de mi dominio.
Saat her ses çıkardığında muhitimden bir ruhun ayrıldığı anlamına geliyor.
Algo me dice que los códigos de acceso a los servidores de Darknet están aquí.
İçimden bir ses Darknet sunucularına erişim kodunun burada olduğunu söylüyor.
Elizabeth, todo importa. Pero durante los dos últimos días, algo dentro de mí no para de decirme... "Corre, corre, corre".
Elizabeth, hepsi önemli ama son iki gündür içimdeki ses alarm veriyor, "Kaç kaç kaç" diye.
Pero si a ti no te pasa lo mismo, nos quedaremos.
Senin içindeki ses demediği için kalacağız.
- Oh, y - - y, uh, me estan enseñando uh, uh, sobre, luz y... sonido. y como trabajar con la cámara.
Işık, ses... kamera kullanımı gibi şeyler öğreniyorum.
¿ Tenes la cinta grabndo? , ¿ No? - Sí.
Ses kaseti hazır, değil mi?
( DETRÁS PARED ) ¿ Escucharon algo en la del paralítico?
- Sakatın evinden bir ses geldi.
( DETRÁS PARED ) Te dije boludo que algo escuché.
Bir ses duydum diyorum, geri zekâlı.
¿ Reconoce las voces de este archivo de audio?
Bu ses dosyasındaki sesleri tanıyor musun?
.. que miles de voces elevadas por la enemistad.
Eminim çünkü... barış için çıkan tek bir ses düşmanlık için çıkan tek bir sesten daha gür çıkar.
( DETRÁS PARED ) No se escucha nada.
Bir ses gelmiyor.