Session traduction Turc

Charlotte, Mona va a dar una fiesta... en casa después del baile, ella y Freddy Beale, junto con otros compañeros, organizan una jam session, o como se llame.

charlotte, Mona danstan sonra bizim evde... küçük bir toplantı düzenliyor. O ve Freddy Beale... ve birkaç kişi daha münazara, ya da adı her neyse ondan yapacaklarmış.

Tuvimos una sesión de improvisación en un club de Inglaterra y así fue como Mitch, Noel y yo nos juntamos.

O sıralarda İngiltere'de bir kulüpte jam session yapıyorduk. Mitch ve Noel'le öyle tanıştım.

tenemos que hacer otra session, mañana.

Başka bir deneme yapmamız gerekiyor.

Quizá luego podamos tocar juntos.

Belki daha sonra seninle jam-session yaparız.

Lo siento, pero cuando tenía su edad caminaba cinco manzanas bajo la lluvia para tocar con alguien.

Affedersin ama ben onun yaşındayken jam-session'lara katılabilmek için yağmurlu havada beş blok yürürdüm.

Podríamos tocar juntos, tío Charlie.

Charlie amcayla jam-session olabilir.

La sesion de las 10 : 00 session, ¿ Es eso?

10 : 00 seansı, öyle değil mi?

Espero que no nos busquemos un lío por esta jam session secreta.

Gizli müzik seansımızdan dolayı, umarım başınız belaya girmez.

250 ) \ be1 } The answer is a smile and a full power session isn't it amazing?

250 ) \ be1 } Cevap bir gülümseme ve tam gaz bir çalışma ne harika

Podria cerrar la session durante una hora?

Giriş yaptım. Mükemmel. Önümüzdde bir saat çevrimdışı olabilir misin?

Brooklyn Children's Court, now in session.

Brooklyn çocuk mahkemesi, şimdi oturumda.

¿ Has tenido tiempo para una jam session este fin de semana?

Bu hafta sonu müzik gösterisi için zamanın var mı?

Toulouse Tesson. Soy de la revista Metrópolis.

Toulouse Session dergisindenim, bana

Veep 4x01 Sesión conjunta Señor portavoz, la presidenta de los Estados Unidos.

Bölüm Joint Session ( Ortak Oturum ) Çeviren : betseg Veeple