Translate.vc / Espagnol → Turc / Sex
Sex traduction Turc
1,625 traduction parallèle
Sex Shop Brighton Sólo para Mujeres.
BRIGHTON'IN TEK TESCİLLİ KADIN SEKS MAĞAZASI
Ella trabaja en el Sex Shop para mujeres.
Kadınlara özel seks dükkanında çalışıyor.
Me encontré con la chica del sex shop.
Saint'le yine karşılaştım. Seks dükkanında.
- ¿ Vas a ir con cosas del sex shop?
Seks dükkanındaki kankalarınla mı takılacaksın?
Que no tendrás sexo en el bungee con nadie más.
Bungee-sex yaptığın tek kişi ben olacağım.
- No tendrás sexo en el bungee con nadie mas.
Benden başkasıyla bungee sex yapmayacaksın.
Solo fue sexo en el bungee.
Sadece bungee sex yapıyorduk.
Bansí! Tú no tienes ¿ Madre o hermana?
Ne zaman bir kız görse sadece sex hakkında düşünüyor.
Te aseguro que soy tan capaz como tú de tener sexo banal.
Seni temin ederim ki, amaçsızca sex konusunda en az senin kadar yetenekliyimdir.
Yo nunca he tenido sexo banal.
Ben hiçbir zaman amaçsızca sex yaşamadım.
No, no, aclaremos algo. Tú y yo no tendremos sexo esta noche.
Hayır, hayır olduğun gibi kal, bu gece seninle sex yapmayacağız.
Era la mujer más "promiscuesa" de Suecia se acostaba con todos.
nbsp Bütün İsveç'in en kevaşe kadınlarından biriydi... nbsp Herkesle sex yaptı.
El hecho de que mis padres hayan tenido sexo para crearme hace que quiera ser enterrado vivo.
nbsp Benimkilerin beni yaratmak için sex yapmış olması gerçeği... nbsp bende canlı canlı gömülme isteği uyandırıyor.
Tú eres Carys estás desesperada por sexo porque la cosa dentro tuyo lo necesita pero sabes que eso es mortal. ¿ Dónde irías?
Peki, şimdi sen Carys'sin. İçindeki şey yüzünden ümitsizce sex istiyorsun, ama bunun birini öldüreceğini biliyorsun. Nereye giderdin?
¿ Martinis de manzana y Sex and the City en mi casa?
Biraz votka alıp benimle birlikte dairemde Sex and The City izlemek ister misin?
Uno que lo interpretó sexualmente y tres que no puedo localizar desde la inundación.
Bir kez sex anlamında yanlış anlaşılabilirdim ve sonuçlarına katlanamayabilirdim.
Tenemos algo a favor, el apetito sexual masculino.
İşimize gelen tek birşey var, eril sex içgüdüsü.
¿ quién fue la primera persona que sugirió la reproducción sin sexo?
Sex olmadan üreme fikrini ilk önce kim ortaya atmıştı?
Tal vez tú sepas quién sugirió la reproducción sin sexo por primera vez.
Belki sen, sex olmadan üremenin olabileceği fikrini ilk ortaya atanın kim olduğunu bize söyleyebilirsin.
Vaya. ¿ Acaso no estamos muy a lo "Sex and the City"?
"Sex and the City" gibi olduk.
No soy un sex symbol, Ud sabe, jefe
Ben sadece seks tanrıçası değilim, biliyorsun, patron.
"Quiero más sexo". Déjame descansar. Cinco minutos.
"Bana biraz sex ver." Oh, bana beş dakika rahat ver.
Escucha... enseñe a Stepahnie Cooper, como chuparla.
Dinle bak... Stephanie Cooper'a nasıl oral sex yapılacağını öğrettim.
Ella murió cundo un muchacho al que se la estaba chupando... cayo en un pantano.
Direksiyondaki çocuğa oral sex yaparken bataklığa uçarak öldü.
Oye, yo quise esperar, el sexo es significativo, como el arte...
Hey, beklemeyi ben seçtim. Sex, biraz sanat olmadan, ve aceleye getirirsen anlamsızlaşır.
Tengo curiosidad, pienso sobre el cambio en tu actitud porque puedo recordarte que en tus pálidos, románticos, tortuosos días repetías : "el sexo es algo significativo, como el arte y no se debe apresurar."
Merak ediyorum, gerçi, tavırlarında değişim var, Çünkü sana hatırlatırım, o solgun, romantik, ve işkence günlerinde sen cilalardın ve ben sana... "Sex anlamlıdır, sanat gibi, ve aceleye gelmez" derdim.
... por favor no convertir mi vida sexual en una canción country?
Lütfen, sex yaşamımı bir şarkıya çevirme olur mu?
¿ Ese es nuestro video?
O bizi sex kasedimiz mi?
Nadie está más orgulloso que yo por haberte alejado de tener sexo por dinero, pero quería que parases con esa cosa de las compras.
Josie, para için sex yapmayı bıraktığında kimse benim kadar gurur duymamıştı. Sadece dükkanlardan mal aşırmayı da bırakabilmeni dilerdim.
- "Voulez-vous avoir le sex?" - ¿ Qué significa eso?
- Voulez-vous avoir le sex? " - Ne demek bu?
- ¿ En qué se diferencia una relación?
- Bu neden bir ilişki? - Akşam yemeği, sex yok.
Es como el sexo sólo que con un ganador.
Bu sex gibidir, farkı bunda bir kazanan vardır.
Sólo me preguntaba, ¿ qué significa cuando alguien comienza a llorar incontrolablemente después del sexo?
Merak ediyorumda, sex ten sonra birinin anlamsız birşekilde ağlaması ne anlama gelir?
Me gusta tener sexo con extraños.
Yabancılarla sex yapmayı severim.
Estoy jodidamente embarazada otra vez un chico indio que me follé como favor a U-turn.
Lanet olası yine hamileyim ; U-turn acıdığı için sex yaptığım bir Hindistanlıdan..
Toco éxitos de Severina, la sex bomb croata.
Seksi Hırvat güzeli Severina'nın gözde şarkılarını çalıyorum.
Pero su mujer no se ha acostado con él durante 5 años, así que... Supongo que ambos quebrantan el contrato matrimonial.
Ama karısı onunla 5 yıldır sex yapmıyor, yani... sanırım ikiside evlilik kurallarını ihlal ediyorlar.
Ayuda con el vigor sexual.
Sex dayanıklılığına... yardımcı oluyor.
Creo que deberíamos ser como los Sex Pistols, ¿ sí? Yo soy Sid Vicious y tú eres Johnny Rotten.
Düşünsene ben Sid Vicious olacağım, sen de Johnny Rotten!
¡ Claro que sirvo para el sexo pero que Dios nos perdone por salir juntos a la calle!
Demek istediğim, benim sex yapabilirsin ama benimle gözükmen sana haram.
Y déjame recordarte es el mejor sexo que has tenido.
Hatırlatmama izin ver, hayatında yaptığın en iyi sex benimleydi.
¿ Quién te consiguió un nuevo colchón cuando hepatitis Bob tenía sexo con el tuyo? .
Hepatitli Bob senin yatağinda sex yaptığında kim değiştirdi bu yatağı?
- ¿ Buena vida sexual?
- Sex hayatı?
- No, no es una adicta al sexo.
- Hayır, Sex bağımlısı değil.
Una trabajadora sexual.
Bi Sex işçisi.
Porquè no se portan como adultos?
Neden sex derslerine direk giriyorsun?
Estábamos ahí solo por el bungee, nada mas.
Oraya bungee sex için gittik.
Season 02 - Episode 11 Sex Birth Death
çeviren : qwassted criminal minds sezon 2, bölüm 11.
No estoy bromeando.
Saatlerce sex yapacaktık.
Si los conozco en algo, necesitarás más "sex appeal".
Eline bir kalem verdim.
- No me estás escuchando. - Para nada.
Bence Sex Pistols tarzı bir şeyler yapmalıyız.