Smith traduction Turc

Escuela de Elise Smith.

Elise Smith'in okulunda.

¿ Una nueva Smith and Wesson?

Yeni Smith Wesson'un mu?

Tienen mis más grandes respetos. la Legión de Reconocimiento dejó Karanes para crar una ruta hacia Shiganshina.

Yürekten saygımı kazandınız. Erwin Smith liderliğindeki Keşif Birliği devlerinin sırrını barındırdığına inanılan Shiganshina'ya yeni bir güzergah bulmak için Karanes'ten yola çıkmıştı.

Pocahontas estaba con John Smith.

Pocahontas John Smith'leydi.

¿ Podría decirle al agente Reede Smith que vinimos tal como lo solicitó?

Dedektif Reed'e geldiğimizi iletebilir misiniz lütfen?

¿ Qué piensas que quiere Smith?

Smith ne istiyor olabilir?

¿ En qué podemos ayudarlo, agente Smith?

Nasıl yardımcı olabiliriz Dedektif Smith?

¿ Para qué nos hizo venir, agente Smith?

Bizi neden buraya çağırdınız Dedektif Smith?

¿ Crees que Smith es Red John?

Red John Smith mi?

Kirkland. El agente Reede Smith, FBI.

Ben FBI'dan Dedektif Reede Smith.

¿ Qué puedo hacer por usted, Smith?

Senin için ne yapabilirim Smith?

Y tenemos que decirle a Smith y al FBI. Que lo secuestraron y que está relacionado al caso Marx. - No, no lo haremos.

Smith ve FBI'a durumu anlatıp kaçırıldığını ve Marx davası ile bağlantılı olabileceğini söylememiz gerek.

La ciudad está llena de John Smiths.

Şehir John Smith'lerle dolu.

Una Smith / Wesson...

Sahi mi? - Smith Wesson...

Tú tampoco, ¿ vale? De acuerdo, gracias,

- Sen de söyleme, tamam mı? W.O. Smith Müzik Okulu'na yardım etmeye geldiğin için teşekkürler, Will Lexington.

Eres un chico terrible ¡ desearía que Jaden Smith sea mi hijo!

Rezil bir evlatsın sen! Keşke oğlum Jaden Smith olsaydı!

Jaden Smith deja que sus padres hagan lo que quieran.

Jaden Smith ailesinin istediği şeyleri yapmasına izin veriyor.

Sabes qué, Los chicos en el trabajo apostaron sobre quién ganaría en un pelea

İş yerinde bizimkiler kavgada sen mi Jaden Smith mi kazanır diye bahse girdi.

Tú o Jaden Smith y ellos dijeron Jaden Smith. Él puede patearte el culo.

Hepsi de Jaden Smith senin ananı beller dedi.

Entonces quizás deberías irte a vivir con Jaden Smith, papá.

O zaman git Jaden Smith'le yaşa baba.

Ojalá pudiera estar con él, así sería rico.

Keşke Jaden Smith'le yaşayabilsem.

Agente Smith.

Dedektif Smith.

Agente Smith, es Teresa Lisbon.

Dedektif Smith ben Teresa Lisbon.

¿ Por dónde se fue Smith?

Hangi yöne gitti bu Smith?

Tenemos que encontrar a Smith.

Smith'i bulmamız gerekiyor.

Uh, ¿ qué pasa con Smith?

Peki ya Dedektif Smith?

Estamos a punto de coordinar la persecución de Smith.

Biz de tam şimdi Smith'i nasıl yakalayabileceğimizi konuşuyorduk.

Te ordeno a salir allí, juntar a tu equipo, y atrapar a Smith.

Sana buradan çıkmanı, ekibini bulmanı ve Smith'i yakalamanı emrediyorum.

Lisbon hirió a Smith antes de que escapara.

Lisbon, Smith'i kaçmadan önce vurmuş.

Smith está basado aquí en Sacramento, así que busqué en algunos de sus casos antiguos en la ciudad.

Smith Sacramento'da yaşıyor, ben de onun eski davalarını araştırdım.

Así que Smith sabe exactamente dónde encontrar un doctor

Yani Smith polislere konuşmayacak bir doktoru nerede bulacağını iyi biliyormuş.

Reede Smith es Red John.

Reede Smith Red John.

Pongan una alerta en todo el estado para la aprehensión de Reede Smith y Gail Bertram.

Reede Smith ve Gail Bertram için eyalet çapında yakalama emri için alarm verin.

¿ Smith está ahí?

Smith içeride mi?

Un par de agentes vienen aquí a buscar a Smith.

Birkaç dedektif Smith'i aramak için buraya geliyor.

- Reede Smith... También conocido como Red John.

- Reede Smith, nam-ı diğer Red John.

Fuera del consultorio del médico. Parece que Smith está dentro.

Doktorun ofisinin dışındayız Smith içerde görünüyor.

Smith se escapó durante la pelea.

Smith kavga esnasında kaçtı.

Jefa, estaban tratando de matar a Smith y a nosotros. ¿ Por qué?

Patron, bizi ve Smith'i öldürmeye kalktılar, neden?

¿ Alguien te envió a matar Reede Smith?

Reede Smith'i öldürmeye seni kim gönderdi?

El Agente Smith es un miembro también... ¿ No?

Dedektif Smith de bu grubun bir üyesi değil mi?

El Agente Reede Smith es Red John.

Dedektif Reede Smith Red John.

El equipo está buscando a Smith, Bertram está a la fuga.

Ekip Smith'i kovalıyor, Bertram kaçak.

¿ Es Bertram o Smith?

Bertram mı yoksa Smith mi?

¿ Qué pasó con Smith?

Smith'e ne oldu?

Smith está a la fuga.

Smith toz oldu.

Smith podría estar en cualquier lugar ya.

Smith şimdiye kadar her yerde olabilir.

El Dr. Lavrov dice que no tuvo la oportunidad de coser a Smith.

Dr. Lavrov Smith'in yarasını dikme şansı olmadığını söyledi.

Smith contactó al BIC.

Smith CBI'a telefon açtı.

¿ Agente Reede Smith?

Dedektif Reede Smith?

¿ Y, Smith?

Smith?