Translate.vc / Espagnol → Turc / Spike
Spike traduction Turc
2,107 traduction parallèle
Lo siento, Spike.
Üzgünüm Spike.
¿ Y eso de querer salvar a Spike?
Ayrıca, Spike'ı kurtarmaya neden bu kadar taktı?
Él es peor que yo, es mucho peor.
Spike benden çok daha kötü bir katil.
Spike estaba controlado por el Primero.
"İlk", Spike'ı kontrol ediyordu.
Y ahora tiene alma.
Spike'ın artık ruhu var.
Tengo que matar al supervampiro para sacar a Spike, pero necesito que las chicas lo vean.
Spike'ı mağaradan çıkarmak için tarih öncesinden kalma vampiri yok etmeliyim ama kızlar da bunu yaptığımı görmeli.
Buffy y Spike tienen una especie de relación.
Buffy'yle Spike'ın mazisi var.
Se siente el calor entre ellos, aunque técnicamente, como vampiro, él está a temperatura ambiente.
Aralarındaki ateşi hissedebiliyoruz. Spike teknik olarak vampir de olsa, vücudu oda sıcaklığında.
Alguien tiene que estar de acuerdo conmigo. ¿ Spike?
Haydi, biriniz hak verin bana. Spike?
Spike, creo que estás a contraluz.
Spike, ışık arkanda kaldı.
Robin, Spike, vamos.
Haydi Robin, Spike. Gidiyoruz.
Mira a Spike y al director.
Spike'la müdüre bakın.
Spike, Wood, quédense aquí y defiendan la retaguardia.
Evet. Spike, Wood, siz burada kalıp bu hattı tutun.
Es una pena que Buffy se haya llevado las cadenas de Spike.
Keşke Buffy, Spike'ın zincirlerini sökmeseymiş, değil mi?
Buffy, se ha alimentado de sangre humana...
Buffy, Spike kanla besleniş.
Spike, ¿ qué está pasando?
Spike, ne oluyor?
¿ El chip de Spike?
Spike'ın çipi mi?
Aún con el chip, Spike pudo dañar gente cuando le lavaron el cerebro.
Spike çip varken bile insanlara zarar vermişti ve beyni yıkanmıştı.
Dígale que tenemos un problema con el chip de Spike.
Spike'ın çipiyle bir sorun yaşadığımızı söyleyin.
Spike.
Spike.
¿ Spike?
Spike?
Spike.
Spike?
Spike.
Spike!
- Spike.
- Spike
Vinimos en la moto de Spike, que fue genial... lo hemos pasado muy bien, y tenemos información.
Spike'ın motorunu kullandık ki bu çok güzeldi ve... çok eğlenceli oyunlar oynadık ve, ah, tabii ki bilgi topladık.
¿ Verdad, Spike?
Değil mi, Spike?
Quería que Buffy y Spike se acuesten.
Buffy ve Spike'a bağımlıdır.
El maravilloso Harry Secombe, el encantador Spike Milligan... Ah, y Peter Sellers.
Muhteşem Harry Secombe, enfes Spike Milligan ve Peter Sellers.
Hola. ¿ Está Spike?
Alo. Mike orada mı?
Me sentaría entre Spike y Woody.
Spike ile Woody'nin arasında oturacaktım.
Soy el capitán Spiky.
Ben Kaptan Spike.
¡ Ajústalo bien, Spike!
Sıkı bağla, Spike!
Sé que eres tú, Spike.
Senin olduğunu biliyorum, Spike.
- Adiós, Spike.
- Güle güle, Spike.
Sólo quiero hablarte, Spike.
Sadece seninle konuşmak istiyorum, Spike.
¡ Spike!
Spike!
Spike y yo lo llevamos a mi casa.
Spike ve ben onu evime götürüyoruz.
Soy yo, Spike Frohmeyer.
Benim, Spike Frohmeyer.
Gracias, Spike.
Teşekkürler, Spike.
¡ Ve, Spike!
Haydi, Spike!
- Que pasa, Spike ¿ Señor?
- Ne haber, Spike, efendim?
Vamos, Spike.
Hadi, Spike.
¡ Vamos Spike!
Hadi, Spike!
¡ Más rápido Spike!
Daha hızlı Spike.
¡ apúrate, Spike!
Hadi! Spike!
No será como Spike, ¿ verdad?
Spike gibi olamazlar, değil mi?
Estaba ansioso por ver si la cabaña de mi amigo Spike estaba como la dejé en Septiembre pasado
Geçen Eylül ayında terk ettiğim Spike kulubesini bıraktığım şekilde bulma konusunda şüphelerim vardı.
Bajo el nombre de Doyle. Ángel, podría tener otras problemas esperandole ahí fuera. Por la forma en la que trato a Ángel y Spike, el podría tener algo preparado
Spike ve Angel'a yaptıklarını düşünürsek başka planları olabilir.
Sabes, ¡ la raza humana ha evolucionado, Spike!
Biliyor musun, insan ırkı evrim geçirdi, Spike.
- Spike.
- Spike!
Justo entre Spike y Woody.
Spike ve Woody'nin arasında. Spike ve Woody'nin arasında.