Translate.vc / Espagnol → Turc / Sticks
Sticks traduction Turc
73 traduction parallèle
Una temporada más y colgarás los patines y los sticks.
Gelecek ya da sonraki sezon pateni asıp hokeyi bırakırsın.
Usad los sticks, que sepan que estáis ahí.
Sopayı batırın, varlığınızı gösterin.
Nada de sticks altos, zancadillas o juego sucio.
Yüksek sopa yok. Çelme yok. Kesme yok.
Fumé hasta "Tied Sticks", ¿ sabes? ...
Hatta şu sargılı sigaradan bile içtim.
¡ Oh, Thai Sticks!
- He, Marijuana sigarası.
♪ ♪ Like the seashore sticks to the sea ♪ ♪
# Kıyının denize yapıştığı gibi #
Sí. ¿ Qué te parecerían dos asientos vip para el concierto de Jimmy Dick y los Night Sticks?
Evet. Cumartesi, Jimmy Dick ve Nighsticks konserinde ön sırada oturmaya ne dersin?
- No es cierto Batatita?
- Değil mi Sticks?
- Su nombre no es Batita
- Adı Sticks değil.
- Adiós Batatita.
Elveda Sticks.
Hey, Sticks, ¡ vamos!
Hey, Sticks, haydi!
Finalmente las conseguí. Las entradas para Ink-sticks.
Sonunda'Ink Stick'e bilet alabildim!
Tot shot always plays in the sticks.
Ufaklıklar daima çbuklarla oynar.
Plásticas, importadas.
* Pogo sticks, kaçak mallar.
Sticks, dame un cigarro.
Hey, Sticks, bir sigara versene.
- ¡ Sticks!
- Sticks!
Como tú tuviste, Sticks.
Sen işine bak Sticks.
¡ Kowalski, Sticks!
Kowalski, Sticks!
Nada malo hay en ser un Marino, ¿ no, Sticks?
Asker olmanın yanlış bir tarafı yok değil mi Sticks?
Sticks...
Sticks...
¿ Sticks?
Sticks?
¿ Dónde están Danny y Sticks?
Danny ve Sticks nerede?
- ¡ Sticks, ahora!
- Sticks, rahat!
¿ Cuál es tu desperfecto, Sticks?
Senin sorunun ne Sticks?
- ¡ Sticks, no!
- Sticks, hayır!
- Sticks, ¿ estás ahí?
- Sticks, sen gidiyorsun.
¡ Está bien, Sticks!
Pekala Sticks.
¡ Sticks, qué bueno oírte!
Sticks, aradığın iyi oldu.
Toma ésto, ve a través de ese ducto de ventilación, y ayuda a Sticks.
Bunu al, havalandırmaya git ve Sticks'e yardım et.
¡ Sticks!
Sticks!
Tally Sticks ( Palos que encajan ) Como Julio César, el rey Enrique I de Inglaterra se decidió por fin a arrebatarles el poder del dinero a los goldsmith alrededor del 1100 a.C.
MS 1100 sularında İngiliz kralı I. Henry, Jül Sezar gibi para arzını sarrafların elinden almaya karar verdi.
El sistema de'tally sticks'fue exitoso a pesar de que los cambistas lo atacaron constantemente
Kayıt çubuğu sistemi para değiştiricilerin metal para sunarak yaptıkları saldırılara karşın başarılı oldu.
Esto es, las monedas de metal nunca salieron completamante de circulación pero los'tally sticks'se mantuvieron porque eran buenos para pagar los impuestos.
Kayıt çubuğu ayakta kaldı çünkü vergiler bununla ödenebiliyordu. Sonunda 1500'lerde Kral 8.
Felicita a Bastones de Pescado de la Bahía.
Bay State Fish Sticks'i tebrik et.
- ¡ Palos!
- Sticks!
¿ Recuerdas los Licksticks?
Lik-m-sticks'i hatırlıyor musun?
¡ Uy, Styx!
Aman Tanrım! Sticks!
Me encanta Styx.
Sticks'e bayılırım! - Bu albüm bende vardı.
¿ Nicky el Varas?
Nicky Sticks?
Estábamos en medio de una sesión y de pronto saltó de su silla y comenzó a estrangularme.
Warren Sticks isminde bir adam vardı, görüşmenin ortasındayken birden sandalyesinden fırladı ve beni boğmaya başladı.
¡ Guau, Pixie Sticks a 29 ¢!
Whoa, küçük peri sopaları, 29 sent mi?
Aleluya, porque soy santo. Sean amigos de Bill'Sticks'Downey, el único negro en el estado de Wisconsin.
"Ve, evet, kutsal olduğum için, Wisconsin'deki tek zenci olan Sticks Downy ile arkadaş olacağım."
Periféricos, CDs, Memory sticks.
Yazılabilir CD, hafıza kartları...
A palabras necias, oídos sordos.
Sticks and stones.
Tengo quemaduras de goma por todo el culo, and it took two sticks of butter just to get the top off.
Kalçalarımda lastik yanıkları var. Onları çıkartmak için bir sürü yağ gerekti.
Sticks, este es el tipo al que reemplazaste.
Sticks, yerine geçtiğin adam bu.
♪ ♪ Like the wallpaper sticks to the wall ♪ ♪
# Duvar kağıdının duvara yapıştığı gibi #
El rey Enrique ordeno que los'tally sticks'fueran usados para pagar los impuestos reales.
Kral Henry verginin kayıt çubuklarıyla ödenmesini buyurdu.
De hecho, no existe otra moneda que haya funcionado tan bien como los'tally sticks'.
Aklınızdan çıkarmayın :
En mi primer año aquí un hombre llamado Warren Sticks.
Buradaki ilk yılımda
Hice el marco con sticks de felpa. Genial. ¿ Dónde los conseguiste?
Gelip şunları benimle dene.