Translate.vc / Espagnol → Turc / Sua
Sua traduction Turc
54 traduction parallèle
Se la porta a casa sua li ammazzo tutti due!
Eğer yakalarsam ikisini de öldürürüm.
Se está é sua atitude... bien, si esa es tu actitud tal vez deba empacar mis cosas y mudarme con ella.
Eğer böyle davranacaksan belkide bavullarımı toplayıp annemim yanına taşınmam gerekecek.
E agora os ricos, chorem, uivem sobre as desventuras que advirão. Sua riqueza é podre, suas roupas serão corroídas pelos vermes. "
"Şimdi zenginsin, lâkin çok yakında gözyaşı ve feryat geldiğinde servetin yağmalanacak, giysilerin kurtlarca yenilecek."
Vamos para sua casa?
Size gidelim mi?
¿ Es suya?
É sua?
E anche la sua storia a quanto pare
Tarihi de, tabii.
Charlotte è cambiata nei miei confronti magari lei non ci vuole É casa sua
Charlotte bana karşı değişti. Bizi burada istiyor olamaz.
Hai visto le fotografie del Taj Mahal, la tomba che un imperatore indiano fece costruire per la sua adorata regina
Hindistan'daki mezarda imparatorun sevgili kraliçesi için inşaa ettirdiği Taç Mahal'in resimlerini gördün.
- Si. ma dopo la sua morte
Evet. Sonrasında öldü.
E adesso è li... in tutta la sua bruttezza!
Ve şimdi apaçık ortada işte bu çirkin şey.
E questo tizio nella sua bottega ha tentato di affibbiarci quella sua coppa ma io ho visto subito che non era buona
Ve bu herif de dükkanındaki kasesini bize kakalamaya çalışıyordu. Ama onu daha önce gördüm, Bu o olamaz.
Sua moglie dovrebbe saperlo meglio di me chiedilo a lei!
Karısı benden daha iyisini biliyor. - Ona sormak zorundasın.
Então esta é a sua estréia mesmo.
O zaman bu senin için bir açılış.
ln un'ora e mezzo nella sua stanza.
Bir buçuk saat sonra, odanızda.
Yo... yo las "Sua Sponted" a todas.
"Sua Sponte" yaptım.
Sua aplausos han sido parados en este momento esta es la verdad de una muchacha
Alkışlamanın sesiyle bir anda durduruldu Bu, bir kızın gerçeğidir
Y, uh, sua caras se deben tocar.
Ve yüzleriniz birbirine değmeli.
Este aqui é o Evan do 8 F, perdendo sua calma característica.
8F'den Evan, kendisinden beklenmeyecek şekilde sinirleniyor.
Entonces, doctor Risi, yo la estimo mucho, ma lei si faccia fatti sua! Y respeto al uniforme!
Kusuruma bakmayın ama Mr. Risi, siz kendi işinize bakın.
Necesitaremos toda el agua posible.
Tamam. Mümkün olduğunca çok sua ihtiyacımız olacak.
El nombre de este hombre es Sua.
Bu adamın adı Sua...
Cara blanca, no luchan con el Maestro Sua.
Beyaz yüzü, Usta Sua ile kavga etmemelisin.
Sólo hay una persona que puede vencer Maestro Sua.
Sadece bir kişi Usta Sua'yı yenebilir.
Sua, ¿ estás enojado porque me enseñaron El boxeo tailandés a un extranjero?
Sua, Bir yabancıya Tay boks öğretmem seni öfkelendirdi mi?
¿ Qué te trajo aquí, Sua Pa Maew Sao?
Ne Sua Pa Maew Sao, ne oldu?
Sua, tomar 10 guardaespaldas para satisfacer los 200 soldados Hongsa.
Sua 10 koruma al.200 Hongsa askerlerini karşılamaya gidiyoruz.
Ellos iniciaron sua andadura.
- Hem de nasıl kaldırdı!
Tu Banana es sua... pervertido!
"Muzun yumuşak..." Böyle şeyler söyletme kızcağıza, seni sapık hırbo!
Sua fans son muy importantes para ella.
Hayranları onun için çok önemli.
Guardi da questa instancia de parte, Sua Eccellenza.
Buna iyi bakın Ekselansları.
Mi trabajo es asegurar los Estados Unidos eran bezpeèí A...
Mesleğim gereği, SUA nın güvende olduğune emin olmalıyım.
Jos sua painaa joku, kerro.
Eger canini sikan bir sey varsa söyle bana.
- Älä kuvittele, et mä autan sua - Cuando me llamaste llorando por el helado corazón de tu esposa.
Sen de tas kalpli karin yüzünden gene aglamaya basladiginda sana yardim etmemi bekleme.
Lucy, sua...
Lucy, sen...
Merece la oportunidad de abrir sua alas antes de volar.
Uçmadan önce kanatlarını açabilmesi için bir şansa ihtiyacı var.
Bueno, ¿ qué les parece la ascensión?
Pekala, şua ana kadar gidişat fena değil, değil mi? Hayır.
Hemos iniciado un programa de radioterapia agresiva.
Onu yoğun şua programına aldık.
Sua.. vemente.
Bayağı bir rafadan olsun.
Sua maigos seran atendiso, ahora debe irse.
Merak etme, onlara bakacağız
Creo que va a ayudar a Kate en torno a súa y luego volver a casa.
- Ben Kate'e bulaşıkta yardım edeyim, sonra da eve döneyim.
Sobre lo que haría sobre que tan lejos llegaría y honestamente no lo sabía hasta este momento.
Ne yapacağımı... Ne kadar ileri gideceğimi... Ve açıkçası şua ana kadar da bilmiyordum.
Gideon, adivina quien limpiaba en la casa de los Farley?
Gideon şua bir bak ; Farley'lerin temizlikçisinin kim olduğunu görüyor musun?
¿ Está ella en Paquistán?
Şua nda Pakistan'da mı?
"Sua Sponte".
Sua sponte.
- Esta es mi asistente Betty Sua- -
Bu asistanım Betty Suarez. Betty Suarez, merhaba.
¡ Por supuesto! Si mi madre pudiera verme ahora.
Keşke Annem şua halimi görebilse.
Ahora, apuesto que ella necesita efectivo urgentemente...
Ve burda değil.. şimdi.. onun nakte ihtiyacı var şua n
Estoy impactado de que a pesar que La Boeuf le han disparado, pisoteado y casi cortado la lengua no sólo no deja de hablar, sino desparrama su vocabulario.
Şua şaşırdım bu La Boeuf vuruldu, çiğnendi, dilinden fena halde yaralandı ama konuşmayı bırak şöyle dursun, adam edebiyat parçalıyor.
Está en América por el momento.
Şua nda Amerika'da.
Cale a boca, sua vadia.
Sus sikerim ağzını!
Verás, ahora simplemente intentas acojonarme.
Bak şua nda sadece beni çıldırtmaya çalışıyorsun.