Translate.vc / Espagnol → Turc / Sunshine
Sunshine traduction Turc
465 traduction parallèle
Por favor, cielo, no quieras ser tan comprensiva conmigo.
Bak, tatlım. Küçük Bayan Sunshine gibi davranma.
Dejé un papel muy importante en Sol matutino para enseñar aquí.
Morning Sunshine'da çok önemli bir rolü Sırf buraya gelip ders vermek için bıraktım.
Cogio un taxi hasta aqui y luego la segui por el sendero hasta la entrada de Camp Sunshine.
Buraya taksiyle geldi. Sonra onu patikadan... Camp Sunshine'ın girişine kadar izledim.
- ¿ Camp Sunshine?
- Camp Sunshine?
Trate de averiguar que es Camp Sunshine.
Ben de şu Camp Sunshine'da olup bitene bir göz atayım.
Sunshine era sheriff por entonces, y culpó a Bubber.
O zamanki şerif Sunshine'dı ve Bubber'ı suçladı.
Me daba miedo decirlo... pero unos años más tarde se lo dije al sheriff, el viejo Sunshine.
O zaman söylemeye korkuyordum. Ama birkaç yıl sonra şerife, ihtiyar Sunshine'a gittim.
Taxi Sunshine, 691 2.
Sunshine Taxi, 6912.
Sunshine.
Sunshine.
Sunshine, quiero presentarte a Harold.
Sunshine, Harold'la tanışmanı istiyorum.
Harold, ésta es Sunshine Doré.
Harold, bu Sunshine Doré.
Sunshine es actriz, Harold.
Sunshine bir aktris, Harold.
- ¡ Es Sunshine!
- Sunshine!
¿ Te llamas Sunshine de verdad?
Sunshine gerçek adın mı?
Era el nombre de mi profesor de interpretación, Louis Sunshine.
Aslında bu tiyatro hocam Louis Sunshine'ın soyadı.
Interpreté a Julieta en el Teatro Sunshine.
Sunshine Tiyatrosunda Jülyet rolünü oynadım.
Parece que Risueño todavía es el campeón.
Görünüşe bakılırsa şampiyon hâlâ Sunshine.
Le tocó el toro campeón del momento el brahman Viejo Risueño, de Buck Roan.
Kurada ona Buck Roan'ın şampiyonluk unvanını elinde bulunduran Hint boğası Sunshine çıktı.
Pero quiero volver a montar a tu toro Risueño.
Ama senin o Sunshine adlı boğana tekrar binmek istiyorum.
Es la segunda vez esta semana que tienes a Risueño, J.R.
Bir haftada iki Sunshine JR.
Espero que ella te trate mejor que Risueño.
Umarım sana Sunshine'dan daha iyi davranıyordur.
- ¿ Quién es Risueño?
Senin hayatındaki Sunshine kim?
El viejo J.R. Bonner sobre el viejo Risueño.
İhtiyar JR Bonner, Sunshine'ın sırtında.
Es el primer hombre en montar a Risueño y qué monta tan linda.
JR başardı! Sunshine'a binebilen ilk insan oldu. Binişi de çok güzeldi.
Sunshine Homes me contrató para investigarlo cuando trabajaba para ellos de vigilante nocturno.
Sunshine Homes beni onu soruşturmam için kiraladı onlara gece gözcülüğü yaparken izlemem için.
Va zigzagueando hasta Sunshine Pass.
Zikzak çizerek Alaska'ya giden Sunshine geçidine doğru yol alacak.
Nadie pasa por allá en esta época del año
Yılın bu zamanında Sunshine geçidinden kimse geçemez.
- Special-K - Sunshine
- ( Music ) Special-K ( Music ) - ( Music ) Güneş Işığı ( Music )
En verdad, no dormirán aquí creemos que será más divertido que duerman en el centro.
Tatlım, siz maalesef burada kalmıyorsunuz. Şehirde Sunshine motelde kalmanız sizin için daha eğlenceli olur dedik.
Shayla Sunshine.
Shayla Sunshine.
¿ Como le ha ido a Sunshine?
Sunshine ne yapıyor?
Bueno, si no es Mr. Sunshine.
Tabi Bay Güneş ışığı değilsen.
¿ Sunshine?
Sunshine?
Sunshine, ¿ eres tú?
Sunshine, bu sen misin?
No te conozco, no te he visto en mi jodida vida, y no sé quién es esta puta'Sunshine'de que hablas!
Seni tanımıyorum, sana önceden hiç rastlamadım. 'Sunshine'kimdir necidir bilmiyorum.
Vamos, Sunshine no te metas con el pobre tío
Haydi, Sunshine. Zavallı adamı rahat bırak.
No deberías haberle roto su pobre corazón, Sunshine
Adamın sızlayan kalbini böyle yaparak kırmamalıydın, Sunshine.
Sunshine
Sunshine.
Sr. Sunshine.
Hey. Bay Güneşpırıltısı.
- ¿ KC and the Sunshine Band?
- Eski plağa bak
Aram, te presento a Sol y Canela. Están en mi clase de actuación.
Aram, seni Sunshine ve Cinnamon ile tanıştırayım.
El edificio Sunshine 60 se caeria si no fuera asi. Es muy inestable.
Günışığı 60 Binası, Tokyo'nun tehlikeli zeminini destekleyen bir dayanak görevi görüyor.
La barrera del edificio Sunshine 60 y todo lo que habia dentro ha sido destruido.
Günışığı 60 kalkanı içerisindeki tüm alan tamamen devre dışı kaldı. 5 kilometre yarıçapındaki tüm alan yok edildi.
Lllama a todas ellas por el mismo odioso apodo, "Sunshine", para evitar equivocaciones.
Adları karıştırmamak için hepsine "Güneşim" diye hitap ediyor.
Aquí tienes, Sunshine!
Al bakalım güneşim.
¿ Es como KC the Sunshine Band?
"At the bat" * gibi mi, yoksa "and The Sunshine Band" * gibi mi?
No los limpiadores de alfombras de Sunshine.
Oh, hayır, hayır, hayır. Sunshine Halı Temizleme olmasın?
¿ Emplearon a los limpiadores de alfombras de Sunshine?
Afedersiniz. Sunshine Halı Temizlemeyi mi çağırdınız?
La panadería "Sunshine",
Sunshine Fırını'nın üstünde.
Buenos días, niños, bienvenidos al campamento Sunshine.
Günaydın çocuklar, gün ışığı yaz kampına hoşgeldiniz.
En el Sunshine Inn.
Hayır.