Suspended traduction Turc

"... that goes two hundred miles an hour... "

"... suspended on balloons? "

"... suspended on balloons? "' "'And I can put a droplet of this new stuff on my tongue... "

"And I can put a droplet of this new stuff on my tongue..."

Suspended operación.

Operasyonu durdurun.

¡ Suspended la representación!

- Oyunu durdurun!

"Oh, Tiempo, suspende tu vuelo " Y vosotras, horas propicias " Suspended vuestro movimiento

" Ey zaman, son ver uçuşuna, ve siz güzel saatler, durdurun akışınızı, bırakın tadını çıkaralım.

Suspended el quirófano.

Ameliyathaneyi iptal edin.

# This is your future your life suspended Este es el futuro de tu vida suspendido

Bu senin geleceğin hayatın askıya alındı

Suspended la nitro y poned 1 litro más de suero.

Süper. Nitroyu kes. 20'lik demir plazma.

Suspended vuestra admiración con oído atento, mientras os cuento este prodigio, apoyado por el testimonio de estos caballeros.

Bir an şaşkınlığınızı yenip, can kulağıyla dinler misiniz beni? Bu arkadaşların da tanıklığıyla size gözlerimle gördüğüm o mucizeyi anlatayım.

Te suspendieron por diez días.

I got suspended for ten days.

Suspended a aquellos que lleguen después del puesto 30 ".

"İlk gelen 30 kişi dışındakiler elenecekler."