English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Espagnol → Turc / Sydney

Sydney traduction Turc

3,713 traduction parallèle
¿ Es esa Sydney?
Sydney mi o?
Se muda aquí. Una semana después Sydney muere. ¿ Coincidencia?
O taşındı, bir hafta sonra Sydney öldü.
¿ Viste a Sydney Andrews la noche del asesinato?
Cinayet gecesi Sydney Andrews ile görüştün mü?
Sydney, ¿ qué estás haciendo?
Sydney, ne yapıyorsun?
- No, ya es suficiente, Sydney.
- Bu gecelik yeter dedim, Sydney.
Tenía que cortar, Sydney. Estabas al límite.
- Bağları koparmalıydım, Sydney.
- Estás enferma, Sydney.
- Sen hastasın, Sydney.
No vi a Sydney esa noche.
O gece Sydney'i hiç görmedim.
- Como a Sydney.
- Evet, Sydney de severdi.
- Lo es según el Sydney Morning Herald, un hombre se tiró por la ventana y murió 2 horas despues de haber tomado Zolpidem. ¿ No lo sabía?
Ve Sydney Morning Herald'da * yazdığına göre bir adam Zolpidem aldıktan iki saat sonra ölüme atlamış. - Bunun farkında mısınız?
De Singapur a Sidney, el globo colapsó.
Singapur'dan Sydney'e, dünya kendini kapattı.
Oh, dios mío. Sydney.
Aman Tanrım, Sydney.
Se mudó aquí una semana antes de la muerte de Sydney.
O taşındıktan bir hafta sonra Sydney öldü.
¿ Tú no intentaste ayudar a Syndey la noche que ella murió? Pensé que le gustaría saber que...
Öldüğü gece Sydney'ye de yardım etmeye çalışmamış mıydın? Bilmek istersiniz diye düşündüm.
Ella Simms tuvo muchas razones para desear la muerte de Sydney Andrews.
Ella Simms'in Sydney'yi öldürmek için birçok sebebi vardı.
Sidney me enseñó, es que siempre hay una habitación a la que subir.
Sydney'nin bana öğrettiği bir şey varsa o da yukarıda her zaman yer bulunduğudur.
Sydney Andrews.
Sydney Andrews.
Tenemos algo que contradice su coartada la noche en la que murió Sydney Andrews.
Cinayet gecesi için verdiğiniz ifadeyi yalanlayan bir ihbar aldık.
Todavía estamos intentando ajustar tu horario de la noche en la que Sydney Andrews murió.
Hâlâ Sydney'nin öldüğü gece olanları kavramaya çalışıyoruz.
Todavía tienen cero pistas sobre el asesinato de Sydney Andrews.
Sydney Andrews cinayetiyle ilgili hiçbir şey bulamadılar hâlâ.
La noche que Sydney murió... Me acosté con un cliente
Sydney'nin öldüğü gece bir müşterimle yattım.
Bien, ciertamente no iba a decirles a ellos que tu mataste a Sydeny Andrews. Hola,
Sydney Andrews'i senin öldürdüğünü söylemeyecektim tabii ki.
Su nombre es Sydney Andrews.
Adı Sydney Andrews.
Sydney quería arruinar mi vida.
Sydney hayatımı mahvetmek istiyor.
Quizás sea mejor que tener una pequeña conversación con la policía y decirles a ellos que tu mataste a Sydney y intentaste que yo pagara por ello.
Belki de polislere Sydney'i öldürüp suçu nasıl bana atmak istediğini anlatırım.
En verdad dijo que le contrataste... para que entrara en el apartamento de Sydney.
Aslında, onu Sydney'nin evine girmesi için tuttuğunu söyledi.
Excepto que cuando entró, ella ya estaba muerta.
Ama geldiğinde Sydney ölmüştü.
Sydney Andrews me hizo lo que hoy soy.
Sydney Andrews, beni ben yapan kişidir.
Oh, Dios mío! Sydney!
- Aman Tanrım, Sydney.
Seguro que la vida te va genial ahora que Syd ha muerto, ¿ verdad?
Eminim Sydney de öldüğüne göre hayatın güllük gülistanlıktır.
La noche en que Sydney murió, me dijo que te iba a denunciar a la junta médica... y decirles que fingiste su muerte hace 12 años.
Öldüğü gece Sydney Sağlık Kurulu'na gidip 12 yıl önce sahte ölüm raporu hazırladığını anlatacaktı.
Sydney.
Sydney.
Estuviste entrando y saliendo durante meses mientras te tirabas a Sídney.
Doğru ya, sen Sydney'yle yatarken de buraya gizlice giriyordun.
¡ Oh, Dios mío! ¡ Sydney!
- Aman Tanrım, Sydney.
Soy la hermana de Sydney.
Sydney'nin kardeşiyim.
No maté a Sydney.
Sydney'yi ben öldürmedim.
El caso es que... soy la hija de Sydney.
Olay şu ki... Ben Sydney'nin kızıyım.
Tiene los archivos privados de Sydney, sus emails.
Sydney'nin özel dosyaları, e-postaları...
¿ Igual que intentaste ayudar a Sydney la noche que murió?
Sydney'ye de yardım etmeye çalışmamış mıydın? Öldüğü gece?
Es hija de Sydney.
Sydney'nin kızıymış.
¿ Acabas de decirme que Violet es hija de Sydney?
Violet'in Sydney'nin kızı olduğunu mu söyledin?
Entonces localicé a Sydney.
Sonra Syndey'yi takip etmeye başladım.
¿ Violet es la hija de Sydney?
Violet, Sydney'nin yavrusu mu? - Mükemmel.
¿ Alguna vez Sydney os mencionó algo de que tenía una hija?
- Çocuğu olduğundan bahsetmiş miydi?
Ella Simms tenía muchas razones para querer que Sydney Andrews muriera.
Ella Simms'in Sydney'yi öldürmek için birçok sebebi vardı.
¡ Oh, Dios mío! Sydney.
Aman Tanrım, Sydney.
- Mi madre... era Sydney Andrews.
- Annem Sydney Andrews'tı.
¡ Oh, Dios mio, Sydney!
Aman Tanrım, Sydney.
Quizás le hizo daño a Sydney.
Belki de Sydney'yi o öldürdü.
Sydney, relájate.
Sydney, anlayışlı ol.
Con amor, Sidney.
Sevgiler, Sydney. "

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]