Translate.vc / Espagnol → Turc / Sûper
Sûper traduction Turc
11,799 traduction parallèle
Dice que he sido colocado en la Clase-S de súper héroes.
S sınıfı kahraman olarak sertifika verildiği yazıyor.
¡ Ahora que son súper héroes deben elevar sus estándares para no avergonzarnos a todos!
Şu andan itibaren kahraman statünü aklında tut ve mütevazı bir şekilde hareket et!
Los súper héroes profesionales apenas fueron establecidos hace tres años.
Görünüşe göre Kahraman Birliği 3 yıl önce kurulmuş.
el mundo pronto sabrá de los dos nuevos súper héroes.
Zaten ne olursa olsun yeni kahramanlar olarak dünya çapında namımız yürüyecek artık.
un súper héroe Clase-A de rango 38.
A sınıfının 38. sırasındayım ve kim olduğumdan bihaberlerdi.
Es un novato súper estrella que ya subió al rango de Clase-S.
Hemencecik S sınıfı olmayı hakkeden sıra dışı bir çaylak kendisi.
Mega Cubo de Udon Súper Picante Premio 50 000 yenes Fallo 10 000 yenes
# Süper Acılı Mega Canavar # # Udon Müsabakası # # Ödül : ¥ 50,000 # # Kaybedene ise ¥ 10,000 #
el súper héroe Clase-A de rango 1.
Ben A sınıfı 1. sıradaki Tatlı Maske.
Desde hoy somos súper héroes profesionales.
Bugünden itibaren de profesyonel kahramanlarız.
Gilroy Libbs, Súper Agente, listo para patear culos en el MTAC.
Süper Ajan Gilroy Libbs MTAC'a gününü göstermeye hazır.
Un amigo súper espeluznante que está al acecho y al día... - de lo que se mueve en el mercado negro. - ¿ Por qué tomarse la molestia?
Süper ürkütücü, her işte parmağı olan kara borsayla ilgilenen arkadaşlar.
Porque pese a lo que dice este súper ordenador de varios millones de dólares, la Dra. Barmal olvidó algo.
Çünkü bu multi milyon dolarlık süper bilgisayarın dediğine karşı Dr. Barmal bir şeyi kaçırmış.
A mí me parece un hambriento súper soldado.
İşte bu bana çok aç bir süper asker gibi geldi.
Hace un par de meses que no las veo. He estado súper ocupada.
Birkaç aydır görüşmüyoruz, bayağı meşguldüm de ondan.
Ella es a la vez súper logrado y absolutamente impresionante.
Hem acayip işler başarmış, hem de tam anlamıyla muhteşem görünüyor.
¡ Tengo que parecer súper tonto!
Normalden daha havalı görünmem şart!
Eso sería ridículo y... súper guay. Pero, no. Se parecía a Chuck Norris.
Yani bu çok saçma ve inanılmaz havalı bir şey olurdu.
Es como un súper héroe.
Süper kahraman gibi.
Super encantada de conocerte.
- Tanıştığımıza çok memnum oldum.
vi que pisastes a una paloma con tu pie descalzo fue una cosa super hermosa.
Bugün yalın ayak o güvercini ezdiğini gördüm. Çok etkileyiciydi. - Sağ ol.
Oye, ¿ quieres ir abajo a nuestra... nuestra oficina secreta, para hacer algo de súper detectives?
Gizli ofisimize gidip hafiyelik yapmak ister misin?
- Y todos fueron súper amables.
- Ve herkes çok iyiydi.
Son bastante unidos, y súper dulces con Ana también.
Herkes Ana'ya da çok yakın ve iyi davrandı.
Él dijo que Brick es super inteligente.
Brick'in dahi olduğunu söyledi.
- ¿ Qué, no puedo alardear de mi super talentoso hijo?
- Ne var? Benim süper yetenekli, oğlumla övünemez miyim?
Estar aquí arriba me hace sentir como un super héroe también.
Burada durmak beni de süper kahraman hissettirebilir.
Por una pequeña recompensa les daré la limpieza súper especial.
Ufak bir bedel olarak orayı ekstradan temizlerim
Como estos dinosaurios súper-inteligentes, lo que sería totalmente genial si no se hubieran apoderado del mundo y tratado de exterminar a los humanos.
Mesela dünyayı ele geçirip insanlığın kökünü kazımak istemeseydiler bu süper zeki dinozorlar çok kıyak hayvanlardı aslında.
Los cortos de mente creen que Asgard se basa en magia, pero mi genio reconoce lo que es, ciencia súper avanzada, que podré a mi servicio.
Dar fikirliler Asgard'ın sihir üzerine kurulduğuna inanıyor. Ancak benim deham her şeyi olduğu gibi görüyor. Süper gelişmiş bu bilimi kendim için kullanacağım.
Lo que altere en el pasado el viejo súper coco cambia nuestro presente,
Geçmişte olan her şey günümüzü değiştirmekte.
También sé sobre el profesor Erskine y su suero de súper soldados.
Ayrıca Profesör Erskine ve onun süper asker serumunu da biliyorum.
Inteligencia cree que hay un laboratorio de Hydra en este castillo trabajando en replicar el suero de súper soldado.
Ordu istihbaratı bu kalede süper asker serumu üzerinde tekrar çalışan bir laboratuar olduğunu düşünüyor.
Con una súper arma que desarrollaron en la 2a Guerra Mundial.
2.Dünya savaşı sırasında geliştirdikleri bir süper silahla.
Ahora Hydra tendrá su propio súper soldado.
Artık Hydra'nın da süper askeri olacak.
Suma el suero de súper soldado a la mezcla y...
Bu karışıma süper asker serumu ilave edilirse...
Contigo y mi súper arma de energía gama, Hydra conquistará el mundo.
Sen ve gama güçlü süper silahım ile Hydra dünyayı fethedecek.
El oso tiene una especie de piel súper gruesa.
Bu ayının nasılsa çok çok kalın bir derisi var. Eee?
Y cuando Super Max llegue al mercado, bueno...
Super Max piyasaya çıktığında...
Llevas un año prometiéndonos Super Max, Vaughn.
Bize bir yıl boyunca sürekli Super Max'i vaat edip duruyorsun Vaughn.
¿ Y puedes asegurar que Super Max no tendrá los mismos efectos secundarios que acosaron a Max Rager?
Super Max'ın da Max Rager gibi zehirli olmayacağını garanti edebilir misin?
Una vez que Super Max llegue a las estanterías, serás intocable.
Super Max piyasaya çıktığında dokunulmaz olacaksın.
Bueno, no los llaman Super Cerebros.
Ne de olsa onlara Akıllılar denmiyor.
El filósofo Nick Bostrom de la Universidad de Oxford trata de meterse en la mentalidad de nuestros descendientes posthumanos súper inteligentes.
Oxford'lu Prof. Nick Bostrom... süper zeki insan ötesi torunlarımızın... akıl yapısını anlamaya çalışıyor.
¿ Podremos algún día aprovechar la energía de estas estrellas súper densas para manipular el espacio-tiempo y crear nuestro propio big bang?
Bir gün uzay-zamanı yöneterek kendi büyük patlamamızı... oluşturma imkânımız olacak mı?
Acabo incubó algunos microbios súper rápidas.
Az önce süper hızlı mikropları inkübe ettim.
¿ Qué es el pollo Szechuan especial súper picante?
Bu aşırı özel Szechuan tavuğu ne oluyor?
Es súper especial.
Aşırı özelmiş.
Ese, por supuesto, es el Súper-Joven-Dolor-de-Cabezaurio.
O da dinozor tişörtlü baş belası bir süper gençti.
Con tu conocimiento de los seres Súper poderosos de la Tierra, quizá incluso haya un puesto menor para ti dentro de la estructura de poder Kree.
Dünyalı süper varlıklar hakkındaki bildiklerin sayesinde belki de Kree otoritesinde sana ufak bir mevki verebilirim.
O quizá solo quieras sentirte súper segura de ti misma en un bikini.
Belki bikini içinde kendini inanılmaz özgüvenli hissetmek istiyorsun.
Me aseguraré que la carne quede súper crujiente.
Etlerin ekstra gevrek olduklarından emin olacağım.