English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Espagnol → Turc / Tacos

Tacos traduction Turc

1,476 traduction parallèle
Shawn, sabes que no digo tacos muy a menudo.
Shawn, çok sık lanet okumam biliyorsun.
- Oh, tacos sin comer.
Isırılmış tacolar.
¿ No te comes los tacos?
Taco'larını yiyecek misin?
No he venido aquí para comer tacos.
Buraya taco yemeye gelmedim.
¿ Has cogido el protector bucal y las botas de tacos?
Ağızlığınla kramponlarını aldın mı?
Excepto que íbamos a ir por unos tacos de pescado y unas margaritas primero.
Ama daha önce balıklı taco ve margarita alacağım.
¿ Tacos de pescado y margaritas?
Balıklı taco ve margarita mı?
Sueño con tacos desde hace dos semanas.
Hakkı ya da haksız olduğum kanıtla... Neyle uğraştığımı bilmek istiyorum.
Me haré un peinado usaré tacos altos.
Saçıma şekil yapmaya çalışıp, topuklu giyeceğim.
Claire trae puestos unos tacos altos.
- Claire şu anda topuklu giyiyor.
¡ Vamos, vayamos a bailar en tacos altos!
Bu yüzden hadi topuklularla dans etmeye gidelim!
Tenías que parar a comprar tacos.
Taco yemek için durursan böyle olur.
Me encantan los tacos de pescado.
Balık tacolarını severim.
Hice fila 45 minutos en las tortillas para los tacos yo solo. - Amigo..
Tek başıma taco barının etrafına 45 metre tül çektim...
Pero simplemente vamos a emborracharnos con Sangria y llenarnos con mini-tacos
Sangria içelim ve ve mini tacolarla tıkınalım.
Richard, tacos recalentados y una boda de segunda mano?
Richard, yeniden ısıtılmış tacolar ve ikinci el düğün mü?
Dios, estos tacos son buenos
Tanrım, tacolar harika.
- Tacos.
- Taco *.
- ¡ Tacos, amigo!
- Taco *, dostum.
Tengo tres piercings, pero no diré dónde Y me gustan los tacos
Üç tane piercingim var, ama nerede olduklarını söylemeyeceğim... ve tacho yemeği severim.
Genial, a mí también me gustan los tacos
Harika, bende tacho severim.
Depilo tacos peludos.
Kalkmış, tüylü şeftali ağdalıyorum.
- ¿ Tacos?
- Taco olur mu?
- Podría ir por tacos.
- Bir taco hiç fena olmazdı.
Y quizas puedes hacer eso con los pies. Lo de los tacos altos, es un poco... desordenado.
Bu gelişti her şey iyileşmeye başladı ve birden bire, işte burdayız, videoyu çekiyoruz.
Ugh, estoy pensando en esa cafetería, tacos, escado era una elección cuestionable.
Bence kafeteryadaki balıklı takolar sorgulanabilir bir seçimdi.
No estás acostumbrada a usar tacos altos.
Peki, yüksek topuk giymek zorunda değilsin.
Te invito a unos tacos.
Taco'lar benden.
El F proyecta los tacos de llantas.
F teker kenetlerini çalıştırır.
Espaguetis, papas fritas tacos del local de comidas regionales.
Spagetti, kızarmış patates Çin yemeği şarküterinin tacoları.
Me caería sobre mi trasero en esos tacos.
O şeyleri giyersem, muhtemelen yere düşerim.
- ¡ Jódete! - Le diré a mamá que dices tacos.
- Küfür ettiğini anneme söyleyeceğim.
Mientras volvamos para lo de "prepara tus propios tacos".
'Kendi takonu yap'gecesine yetiştiğimiz sürece sorun yok.
- Eran tacos.
- O pişirdiğim Taco'ydu.
Yo quiero los tacos de pescado porque fue lo que pedí la última vez que estuve aquí.
Ben balıklı tako alacağım çünkü en son geldiğimde bundan almıştım.
Vamos a encontrar un bonito y pequeño lugar junto a la playa y vamos a comer tacos de pescado y cocos todo el día.
Sahil kenarında şirin ufak bir yer bulur bütün gün balıklı tacolarımızı ve hindistan cevizlerimizi yeriz.
Quiero comer un gran taco en mi puesto de tacos favorito.
En sevdiğim dürümcüden kocaman bir dürüm yemek istiyorum.
Digamos que comiste tacos o algo por el estilo y estás sentado en el inodoro, y ella se acerca...
Yani hiç... Mesela, tuvalete oturmuş takito falan gibi bir şey yerken sevgilin sana...
Esos tacos me han sentado fatal.
Bu Meksikalılar beni çileden çıkartıyor, ahbap.
No, aquí hacen los mejores tacos de pescado del mundo.
Hayır dostum, burası dünyadaki en iyi taco yapan yerdir.
Esos tacos de pescado son lo mejor.
Balık takoları ilik gibiydi.
Hacen tacos muy ricos.
Gerçekten çok güzel tako yapıyorlar.
Es linda, inteligente, usa tacos muy altos.
Seksi, akıllı, gerçek yüksek topuklu giyiyor.
Usted tenía unos tacos de 3.75.
4 cm topuklu giyiyordun.
Ella llevaba tacos altos.
O yüksek topuk giymiş.
- Por supuesto... que pararemos a por unos tacos de camino.
- Tabii ki, yolda Takos yemek için duracağım.
Ella viene, todos saltamos y gritamos : "Sorpresa" y la golpeamos hasta matarla con tacos de billar.
İçeri girer, hepimiz ortaya çıkarız, "Sürpriz" diye bağırırız ve öldürene kadar bilardo sopasıyla döveriz.
Quedarme sentada sin hacer nada a la noche, con tacos y perfume apagando todas las velas y envolviendo todo en plástico porque tu esposa cambió sus planes.
Akşam dokuzda oturdum, topuklu ayakkabılar, parfüm ve mumları söndürüp hazırladığım yemekleri streç filmle kapattım. Niye çünkü karın programını iptal etti. Yani...
Su padre contrató un carro de tacos y a la banda del vecindario.
Babası el arabasında yiyecek satardı, mahalli bir müzik grubuna da üyeydi!
Tacos de pescado.
Balık tako.
Vestidos, tacos altos....
Elbiseler, kız pabuçları.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]