Teacher traduction Turc

Tengo Teachers, JB... veamos, también tenemos Cutty Sark... y un Ballantine's de doce años.

Hangisi olsun? Teacher's var, JB var. Başka ne vardı?

Señora profesora, ¿ quiere que me suba a la cama?

Ama Bayan Teacher, benden bir çuvala tırmanmamı istiyorsun?

Para mí, con leche.

Bob bana bir yoğurt ve Teacher'a da bir kahve getir.

- Y otro café para Teach.

- Yoğurt Teacher? - Hayır.

¿ Quieres una tostada?

İngiliz keki? Teacher'a bir İngiliz keki al.

Teacher!

Usta!

No tienes por qué enfatizar que tú eras la profesora.

There's no need to emphasize that you were a teacher.

Mom, the teacher wants to talk to you.

anne öğretmen seninle konuşmak istiyor.

Your father will talk to the teacher.

baban öğretmenle konuşacak.

Voy a buscar un tronco para hacer un tambor y poder tocar la apertura de Hot For Teacher.

Davul yapmak için kütük bulmaya gidiyorum böylece "Hot For Teacher." ın açılış kısmını çalabileceğim.

"La profesora de Piano", de Michael Haneke es la historia de un romance imposible entre una mujer de mediana edad profundamente traumatizada y su joven alumno.

Haneke'nin Piano Teacher'ı, orta yaşlardaki, derin..... dramatik bir duyguya sahip bir kadınla onun genç öğrencisi arasındaki imkansız bir aşk ilişkisinin hikayesidir.

- Es la mano derecha de la mundialmente famosa psiquiatra la Dra. Elise. Teacher.

Dünyaca ünlü psikiyatri uzmanı Dr. Elise ´ nin sağ koludur.

¡ Cuidado, ese es Teacher!

Dikkat et! Bu öğretmen!

¡ Te mataré Teacher!

İşini bitireceğim!

¡ El... Teacher!

Öğretmen!

¿ Teacher?

Öğretmen mi?

¿ Yudagawa dijo que fue Teacher?

Yudagawa Öğretmen olduğunu mu söyledi?

Querías confirmar si la aeronave que viste era Teacher, ¿ verdad?

Gördüğün kuşun Öğretmen olduğunu doğrulamak istedin, değil mi?

¿ El Teacher?

"Öğretmen" mi?

El Teacher...

Öğretmen...

¡ Fue el maldito Teacher!

Kahrolası Öğretmen idi!

¿ Por qué esta ella tan preocupada con lo del Teacher?

Neden kafası Öğretmen ile bu kadar meşgul?

Si yo logro derribar al Teacher, ¿ Algo cambiara?

Eğer Öğretmeni düşürürsem bir şeyler değişecek mi?

Y ese es... el Teacher.

Ve sonra şu... Öğretmen.

No algo condenado a morir y un obstáculo para la negociación aparte de una rendición completa a la Thatcher.

Önceden ölümün kabullenildiği, pazarlık için inat edilen ve Teacher'ın tamamen teslimiyetini hedefleyen bir grev değildi.

¿ Y quién podría olvidar las innumerables horas que pasé reflexionando la letra de "Hot for teacher" de Van Halen?

Van Halen'ın "Hocaya hastayım" şarkısının sözleri düşünürken harcadığım sayısız saatleri nasıl unuturum?

"Ese dramático anuncio hecho en Downing Street..." "... finalizó 24 excitantes horas para la Señora Thatcher... "

Bu dramatik konuşma Downing Caddesi'nde kaygılı geçen 24 saatin sonunda Bayan Teacher tarafından yapıldı.

1984 tiene la canción "Hot for Teacher" ( Caliente para el profesor )

"1984" albümünde "Hot for Teacher" şarkısı var.

Es muy machito, profe.

Zor hocam.It's tough Teacher.

El maestro va de fartee.

"Teacher go fartee."

No va el maestro de fartee.

O, "teacher go fartee" değil.

"El maestro ha ido por té" es el inglés correcto.

Doğrusu İngilizcede "Teacher has gone for tea" olacak.

No sé si entrenar a un coyote para que use dinamita Acme o conectar un detonador a la guitarra de Eddie Van Halen para que se active cuando toque la última nota de "Hot For Teacher".

ACME dinamit pistonunu kullanabilmesi için gerçek bir çakal eğitmekle elektrik sigortasını Eddie Van Halen'ın gitarına bağlayıp "Hot For Teacher" parçasının son notasına bastığı an patlatmak arasında kaldım.

y esos chicos de Van Halen, estuvieron "Excitados por la Profesora"

Ve sevimli Van Halen elemanları, "Hot for teacher"'da

¡ Profesora, profesora! ¡ Profesora, profesora!

Teacher, teacher ; öğretmen, öğretmen!

Un profesor de Wazir tuitea,

- Wazir _ teacher tweetlemiş...

- Hot For Teacher. Panama.

- "Hot For Teacher." - "Panama."

Asia-Team presenta... The Teacher's Diary

Öğretmenin Günlüğü

- T e a m. T v P R E S E N T A

_ _ _ ÇEVİREN TEACHER _ _ _

* Es el momento de dejar la mente en blanco * * y concentrarse en lo alucinante * * que es la profesora de yoga *

⠙ ª The yoga teacher is ⠙ ª