Theater traduction Turc

El Sr. Fishpaw es el propietario del Charles Art Theater un local donde se exhiben peliculas "X"

Bay Fishpaw Charles Sanat Sineması'nın... seks ve şiddet içerikli filmler gösteren bir sinemanın sahibi.

Después de trabajar con el Living Theater era uno de los principales investigadores paranormales de Nueva York.

Canlılar Tiyatrosu'yla işim kalmamıştı. New York'un önde gelen paranormal araştırmacılarından biriydim.

KAIJU THEATER PRESENTA

Kaiju Sinema Sunar

Sí, y The Mercury Theater, con Orson Welles.

- Evet. - Ve Orson Welles'le, the Mercury Theater.

¿ Nunca ven series policiales?

Hiç Mystery Theater'ı seyretmediniz mi?

Volveremos luego con el Zalinsky Family Theater.

Bu mesajlardan sonra Zalinsky Family Theatre'a döneceğiz.

La primera oportunidad desde 1640... Lugar del Globe Theater Construido en 1599... de ver el Globe Theatre. Aquí Shakespeare escribía sus obras, actuaba.

1599'da inşa edilen Globe Tiyatrosunun bulunduğu yer 1640'lardan beri, Shakespeare'in Globe Tiyatrosunun nasıl bir yer olduğunu görmek için ilk fırsatımız bu.

lré a ver una película al Cine Texas.

Texas Theater'daki filmleri izleyeceğim.

Oh, por cierto, Niles, mi recaudación a beneficio del Seattle Theater Ensembre es esta noche.

Seattle Tiyatro Topluluğu için verdiğim yardım partisi bu akşam.

En nombre del Seattle Theater Ensemble, me gustaría agradecer al Dr. Frasier Crane por ser el anfitrión esta noche.

Affedersiniz. Seattle Tiyatro Topluluğu adına ev sahipliği için Doktor Frasier Crane'e teşekkür ediyorum.

En el "State Theater".

Gözden geçiririz.

Pues vamos a pasar por el State Theater y por casa de Ripley.

Buluşma yerine gidip çevreyi kolaçan etsek mi acaba? Hazır yola çıkmışken Ripley'in evine de bakarız.

¿ Al State Theater?

State Salonu, öyle mi?

Mañana por la noche hay pelea en el State Theater.

State Salonu'nda yarın bir dövüş var. - Eskiden beni de götürürdü.

Bosco, ¿ dónde guardan la revista Theater Week?

Basco. Tiyatro notlarını nereye koydun?

- Si hallo alguna, te pago la "Theater Week".

Bulabilirsem, Tiyatro notları benden...

Ok Shelly, vamos a conectar tu home theater.

Gel Shelley, ev sinema sistemini kuralım. Tamam.

Tan pronto tengamos cable, será como un sistema Home Theater. Y si quieres, podemos poner parlantes alrededor de la sala y tener sonido surround.

Kablo bağlattığımızda kendi ev sinema sistemimiz olacak ve istersen odaya yerleştireceğimiz hoparlörleri de bağlarız ve çevresel ses düzenimiz olur.

Aquí, en el London Plaza Theatre, vamos a poder contemplar una exhibición de estilismo.

Bayanlar, baylar... bugün burada, London Plaza Theater'da çok özel bir gösteri izleyeceğiz.

Una vez, Lawrence Ferlinghetti invitó a Bukowski a ir a San Francisco, para recitar en el City Lights Poet's Theater.

Ferlinghetti, San Francisco'ya geldiğinde Bukowski San Francisco'ya, City Lights Poet's Theater'da şiir okuması için davet edildi.

Y llegó a San Francisco para leer en el Poet's Theater de Ferlinghetti y Dios mío, aquello era como el Segundo Advenimiento.

Ferlinghetti's Poet's Theater'daki okuma seansı için San Francisco'ya vardı. Tanrım, sanki oraya daha önce de gelmiş gibiydi.

Monk S02E06 "Mr. Monk Goes to the Theater"

MONK Sezon 2 Bölüm 06 Mr. Monk Tiyatroda

Oye. Estoy fuera del Sony Theater cerca del Lincoln Center Craig's Room comienza en media hora.

Lincoln Meydanı'nın yakınındaki sinemadayım.

Sigo creyendo que lo que el World Theater puso en la marquesina... era mejor que lo que él escribió con su opinión.

Hala Dünya Sineması'nın girişinde yazanların, onun düşüncelerini yazmasından daha iyi olduğunu düşünüyorum.

Me mandaron al Lamar Theater en Memphis.

Ve beni Memphis'teki Lamar sinemasına gönderdiler.

Simplemente resultó así y luego, con la nueva versión de Mötley, con Theater of Pain, quisimos hacer lo opuesto a lo que habíamos hecho, más encajes y pieles.

Bir sonraki albüm Theater of Pain için, çok farklı bir şeyler yapmaya karar verdik. Danteller, fırfırlı şeyler falan...

Nosotros volvemos con La Ensalada de Cristo en el Teatro de la Zanahoria Cristiana de Mel Gibson.

Mel Gibson'ın The Salad of the Christ on Christian Carrot Theater filmine dönüyoruz.

Aquí a la derecha está el famoso Teatro Chino de Mann inaugurado en 1927.

Hemen sağımızda, "Mann's Chinese Theater" bulunuyor ilk açılışını 1927'de yapmıştır.

Un aplauso de bienvenida al legendario Apollo Theater para Jimmy Early y las Dreamettes con su éxito "Steppin'to the Bad Side".

Apollo Tiyatrosu'nun efsanevi sahnesinde hit şarkıları "Kötülüğün Tarafına Geçiyorum" ile karşınızda Jimmy Early ve Dreamettes.

¿ Por qué me enviaría un sistema de home-theater?

Bana neden ev sinema sistemi göndersin ki?

Reservaré el Teatro Palace.

- Palace Theater'ı ayarlarım.

Soy Willy en una producción de cena con espectáculo del "Viajante" en Costa Mesa el mes que viene.

Önümüzdeki ay Dinner-Theater yapımcılığın çektiği Costa Mesa'da gösterime girecek "Salesman" filminde Willy rolündeyim.

Voy a hacer unas prácticas de teatro este verano.

Bu sene Village Theater Sanat Festivalinde stajyer oyuncu olacağım.

Lo último que hice fueron dos temporadas en el Essex Playhouse Theater Arts Workshop.

Kısa bir süre önce Essex Tiyatro Sanatı'nda iki oyunda görev aldım.

- Cerca del Home Theater, creo.

- Ev sineması bölümündeydi.

Clips de "Mystery Science Theater 3000" en el Youtube.

Youtube'da gizemli bilim sineması 3000'in kısa bölümlerini buldum.

Apropiación indebida de la sala del home theater consumo de alcohol después de horario de trabajo.

Ev sinema sistemi odasının uygunsuz kullanımı. Mesai saati dışında alkol tüketimi.

Lo dije en el maldito Teatro Apolo.

Apollo Theater'da söyledim işte. Söyledim anasını satayım.

Instale un Home Theater en la casa de un hombre en L.A.

Los Angeles'ta birinin evine sinema sistemi kurdum.

Por favor ve directamente a la sala del home theater.

Lütfen ev sinema sistemi odasına doğru ilerle.

Les sugeriré que la mejor forma de llegar a la sala del home theater es a través de los mp3... pasillo, pero tengan cuidado...

Odaya giden en kısa yol mp3 çalarların bulunduğu standdan geçiyor. Ama dikkat edin kırarsanız parasını ödersiniz.

Acabo de instalar un lindo sistema de Home Theater en la sala.

Oturma odamıza güzel bir ev sinema sistemi kurdum.

Es un Home Theater. ¿ Qué? ¿ No puedo apuntar a la TV cuando quiero ver la TV?

- Ne yani, TV izlemek istediğim zaman TV'ye doğru tutmayacak mıyım?

Imagina que el Home Theater es un cuerpo humano entonces, el receptor es el cerebro.

Ev sinema sistemimizi insan bedeni olarak düşünürsek alıcı da beyin oluyor.

Y ahora, mientras se sirve la cena Steppenwolf Theater nos entretendrá con escenas de su exitoso La vaca sin país.

Şimdi yemek servisi başlayacak. Steppenwolf Tiyatrosu, meşhur "Ülkesi Olmayan İnek" oyunlarından bazı sahneleri bizlere icra edecek.

Nuestros escáneres han encontrado un ascensor escondido detrás de la habitación del Home Theater pero K.K. no ve la manera de anular el sistema, y además tiene un metro de acero de espesor.

Ama K.K sisteme giremedi. Duvar da 1 metrelik karbür çelik. Kesmeye başlayın.

Garcia, ¿ qué me dices del Tolgate Theater?

Garcia, ya Tolgate Tiyatrosu?

El Pacific Theater.

Pacific Tiyatrosu.

El teatro Brickhouse.

Brickhouse Theater.

Nunca haré realidad mi sueño... de ser el primer diseñador de cohetes... que se convierte en un solista del American Ballet Theater.

Ateş serbest!

Eric, está entrando en el Palace Theater.

Eric, Palace Sineması'na giriyor.