English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Espagnol → Turc / Throat

Throat traduction Turc

132 traduction parallèle
Hemos invitado al ministro de Programación, Ian Throat.
Konuklarımız, Yayıncılık Bakanı Saygıdeğer Bay lan Throat.
Let go of my throat first!
Boğazımı bırak.
¿ El Emporio de la Garganta de Slim?
Slim's Throat Emporium?
- Garganta se deletra "g-a-g-a-t-a".
- Throat ( boğaz ) "o-a-t" diye hecelenir.
Entonces sí eres Garganta Profunda.
O zaman sen Deep Throat'sın!
- Garganta profunda.
- Deep Throat'a.
Garganta profunda dijo "No confíes en nadie".
Deep Throat "Kimseye güvenme." demişti.
Garganta Profunda dijo "No confíes en nadie".
Deep Throat "Kimseye güvenme." demişti.
- Dijo "No confíes en nadie".
- Deep Throat "Kimseye güvenme." demişti.
- Por la que murió Garganta Profunda.
- Deep Throat'un hayatına mal olan madde.
Es el mismo hombre que ejecutó a Garganta Profunda.
Deep Throat'u öldüren adam da aynı adamdı.
¿ Cómo sabes que no te está tomando el pelo ese tipo de la voz ronca?
Deep Throat denen adamın, seni yanlış yönlendirmediğini nereden biliyorsun?
¿ Quién es ese tipo de la voz ronca?
Kim bu Deep Throat?
¿ Qué hay de Garganta Profunda?
Peki ya Deep Throat?
Es la garganta de la cría de Vile.
Vile Throat'ın döllerinden biri.
- Quieres que investigue a tu informante.
- Senin Deep Throat'unu kontrol etmemi istiyorsun.
Mientras tú planchabas la oreja, yo, tu leal mosquetero estaba en el cine porno grabando una copia de Garganta profunda de la pantalla.
Sen Z'leri yakalamakla meşgulken, Ben, senin sadık askerin porno filim sinemasındaydım Deep Throat'ın bir kopyasını kameraya çekiyordum.
"Princesa y vagabunda, garganta profunda". "Sálvame de esta soledad".
Open up that deep throat of yours and set me free.
No gente con dolor de garganta, los que puedan hacer un buen :
Not peopIe with a sore throat, peopIe who can do a beIievabIe neigh!
Deep Throat. La versión del director.
Derin Boğaz, yönetmenin montajı.
... dicen que empezó con el filme de sexo Deep Throat.
... Deniliyor ki bunların hepsi Deep Throat adlı sex filmi ile başladı.
12 DE JUNIO DE 1972 DEEP THROAT SE ESTRENA EN TIMES SQUARE
12 HAZİRAN 1972 Deep Throat Times meydanında gösterime girdi.
Vi Deep Throat en Nueva York cuando se estrenó.
Deep Throat'u ilk kez New York'ta görmüştüm, ilk gösterime girdiğinde.
Deep Throat fue un hito en la historia de la sexualidad moderna.
Deep Throat, modern sex tarihi hakkında bir çağ idi.
Linda Lovelace, y las conversaciones y chistes sobre Deep Throat... aparecían en la televisión nacional.
Linda Lovelace ve Deep Throat hakkındaki şaka ve muhabbetler, televizyonlara çıktı.
Un juez puede ver Deep Throat, pero no puede escuchar esas cintas.
Hakimler Deep Throat'u seyredebilirler, ama tüm kayıtları dinleyemezler.
Creo que lo que más caracterizaba a Deep Throat era que... era muy efectista.
Sanırım bu olaydaki ana unsur, hmm, Deep Throat farkı bir yutturmaca idi. Ah!
El éxito de Deep Throat se debió, al menos en parte... a que el gobierno se ensañó con ella.
Deep Throat en azından ticari olarak başarılıdır, çünkü ondan sonra hükümet gitti.
Deep Throat ataca lo más profundo de nuestro ser.
Deep Throat varoluş sebebimize saldırıyor.
¿ Tengo que pasar cinco años en prisión por actuar en Deep Throat?
Deep Throat'da oynadığım için 5 yıl hapis mi yiyeceğim?
Deep Throat ha tenido un éxito enorme... que ya ha durado dos años y medio, y sólo es porque se ensañaron con ella.
Deep Throat artık iki bucuk yıldır devam eden olağanüstü bir başarıya sahip, bu da sadece hep tartışıldığı için.
Mucho antes de Deep Throat, Damiano era un hombre de familia.
Deep Throat'tan çok önce, Damiano aile adamıydı.
Lo primero que me vino a la mente fue el título... de Deep Throat.
Aklıma ilk gelen şey derin bir başlıktı, "derin boğaz".
Dije : "No, Deep Throat, créeme, funcionará."
"Hayır, hayır. Derin boğaz, inan bana iş yapacak." dedim.
La mañana en que íbamos a rodar la escena de la garganta profunda... ella vino a verme y estaba muy disgustada... y me dijo :
Ve sabah Deep Throat çekimi için giderken, bana geldi, çok endişeliydi, ve dedi ki,
La expresión "garganta profunda"... no la conocíamos mis amigas y yo.
Deep throat, benim ve kız arkadaşlarımın bildiğimiz bir terim değildi.
Deep Throat abrió la caja de Pandora.
Deep Throat içinden çıkılması zor bir durum ortaya çıkardı.
Antes de que se rodara Deep Throat... la política y la pornografía estaban enfrentadas.
Deep Throat çekilmeden önce politika ve pornografi çarpışma rotasındaydı.
No había mejor lugar para empezar que Times Square... la capital nacional de la sordidez donde se estrenó Deep Throat... en junio de 1972.
Temizliğe Times meydanından, sefil göçmenlerden ve Deep Throat gala salonundan başlamaktan daha iyiydi.
esta película, Deep Throat, es divertida.
Bu film, Deep Throat, çok eğlendiriciydi.
Deep Throat era el objetivo perfecto para la campaña de Nueva York contra el porno.
New York'ta pornoyu temizleme Deep Throat mükemmel bir hedefti.
Supe que existía Deep Throat cuando la anunciaron en la prensa.
Deep Throat'tan ilk kez gazete ilanlarını görünce haberim oldu.
Creo que eligieron Deep Throat porque era muy conocida.
Sanırım Deep Throat ile yüksek profil çizdiği için uğraşıldı.
Si podían enjuiciar Deep Throat... creían que sería más fácil enjuiciar otras películas.
Yapabilselerdi, hmm, Deep Throat için dava açar, sonra da diğer davaların daha kolay geçeceğini düşünürlerdi.
No una ni dos, sino tres redadas hizo la policía contra Deep Throat... y la última fue delante de las cámaras.
Bir değil, iki değil, tam üç kere son baskı yayına hazırlanırken, polis Deep Throat'a baskın yaptı.
La defensa de Deep Throat presentó testigos expertos que afirmaron... que la película era más educativa que obscena.
Deep Throat'un savunması, filmin yalın müstehcenlikten daha aydınlatıcı olduğu üzerine idi.
Pero la acusación dijo... que la satisfacción sexual era peligrosa para las mujeres... porque Deep Throat se centraba en el orgasmo equivocado... el orgasmo del clítoris.
Savcı ise buna karşılık bu cinsel tatminin kadınlar için zararlı olduğunu iddia etti, çünkü Deep Throat yanlış bir tür orgazmı empoze ediyordu ; klitoral orgazm.
Y si ven que el Times puede escribir sobre Deep Throat... entonces tiene que ser segura.
Ve Times'ın Deep Throat hakkında yazabildiğini görünce de, bunun bir şekilde emniyetli olduğunu düşünürler.
¿ Como cuánta gente ha visto Deep Throat?
Yaklaşık olarak kaç kişi Deep Throat'u seyretti?
RODAR DEEP THROAT COSTÓ $ 25.000
Deep Throat sadece 25.000 dolar için yapıldı.
deep throat, imparable gracias a la polémica - ¿ Tiene ganas de ver esta película?
Filme gitmeyi düşünüyor musunuz?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]