Tilly traduction Turc

Tilly, trae unos vasos.

İki dolarımız kaldı!

- 20 dólares. ¿ Tilly, Herman?

O zaman 20 dolar. - Tillie, Herman.

¿ Tilly, Herman?

Tillie, Herman.

Cuando tengamos las estadísticas veremos.

Rakamları alınca görürüz Tilly.

Oh, vamos, Tilly.

Hadi ama Tilly.

El bueno de Tilly.

Aferin sana Tilly.

Esta es Tilly.

Bu, Tilly.

- ¿ Porqué la llaman Tilly?

- Ona neden Tilly diyorlar?

Preparar a Tilly.

Tilly'yi hazırla.

Tilly será usada para proteger los aviones de adelante.

Tilly, uçakları korumak için kullanılacak.

Posicionar a Tilly en la barrera número 3.

Tilly'yi üç numaralı barikatın yerine koy.

Debemos usar a Tilly para proteger los aviones de adelante.

Tilly'yi uçakları korumada kullanmalıyız.

Lo haré aterrizar si Tilly no lo incomoda.

Tilly onu rahatsız etmezse onu indirtebilirim.

Bebop, salgo a tomar un café.

Bebop. Tilly'nin yerine bir fincan kahve içmeğe gidiyorum.

Atención unidades tres uno, únanse a las patrullas del río... para registrar las calles del área acordonada.

Arabalar... Tilly sokağında sınırlandırılmış bölgeyi aramak için Hayes Wharf'ta sahil güvenliğe katılın.

Busco a la señorita Tilly.

Ben Bayan Tilly'ye bakmıştım.

¿ Qué necesitas de la señorita Tilly?

Bayan Tilly'yi niçin aramıştınız?

Soy la señorita Tilly.

Bayan Tilly benim.

Tilly Soames.

Tilly Soames.

Tilly Masterson.

Tilly Masterson.

Dime, Tilly, querida... ¿ qué podemos esperar de ti cuando los autos vuelvan a correr?

Söyler misin, Tilly, tatlım yarış yeniden başladığında senden nasıl bir performans bekleyelim?

Tilly, querida, esto demuestra mucha confianza... de alguien que va en cuarto lugar de cuatro.

Tilly, tatlım, ilk üç sıranın altında dördüncü olmana bakarsak kendine fazla güveniyor gibisin.

Puede tumbarse y seguir durmiendo, Srta. Tilly.

Yeniden uzanabilirsiniz. Yine uykuya dalın. Sorun yok, Bayan Tillie.

Señoras, señoritas, caballeros, voy a sacar a mi ayudante, la Srta. Tilly Wong, de su estado hipnótico.

Baylar, bayanlar... Şimdi, hipnoz ettiğim Bayan Tillie Wong'u hipnozdan çıkaracağım.

- Un aplauso para la Srta. Tilly.

Teşekkür ederim.

Tilly, vete, aprisa.

Dışarı çık. Çabuk. Haydi.

Al Sur en Tilly Whim..... un cuadro del viento sobre el mar.

Tilly Whim'in güneyinde... denizde rüzgarın bir resmi.

- No, tu tía Tilly.

Yok, baban!

¿ Tilly, qué pasa en la número 4 que hay mucha luz todo el tiempo?

Tilly, 4 numarada ne var öyle, sürekli ışığı yanıyor?

Y lo hubiera conseguido si, Tilly Farraday no me hubiese tirado al piso con su trombón,

Tilly Faraday onu, tükürük valfını boşaltmayı ihmal ettiği için..

Mi ex novia, Tilly.

Son kız arkadaşım, Tilly.

Yo soy Tilly.

Ben Tilly.

Hola, Tilly.

Merhaba, Tilly.

Tu tía Tillie dijo que debía devolverlo.

Tilly Teyzen geri göndermem gerektiğini söyledi.

¿ A quién está dando clases particulares el entrenador de Boxeo Jack Tilly después de los entrenamientos?

Boks Eğitmeni Jack Turley saatler sonra kime antrenörlük yapıyor?

Mi provisión de refranes cayó más bajo que una pulga en el sótano de tía Tilly.

Benim uydurma deyimlerim, Tillie teyzemin kilerindeki şarap şişeleri gibi bitti.

Éste es el Sureño Jake arremetiendo contra Lata de Latón.

Bu, Tin Can Tilly'nin içinde ağlayan Southside Jake.

¿ Cuál es la receta de tu tía Tilly para hacer galletas de vodka?

Teyzen Tilly'nin votka bisküvileri için tarifi nedir?

Taylor, aquí dice que si los repartidores tardan mas de 2 horas, Renuncian al pago de esta entrega. Y son responsables de cualquier pérdida que pueda resultar.

Tilly Teyze'nin Şekerleri iki saat bile geç teslimat yaparsa o nakliyenin parasını kaybedecek ve bu geç teslimatta doğacak zararları karşılayacak zaten.

Sí, y usted puede enviar algún Oompa Loompas. contra los proveedores.

- Tilly Teyze'yi dövmesi için birkaç "umpa lumpa" gönderebilirsin.

Querrán casarte a ti luego. Tía Tilly, ¿ cómo podría, cuando mi corazón le pertenece a usted?

Tilly Hala, kalbim sana aitken nasıl evlenebilirim?

Creo que recuerdo que la pasta de anchoas es un bocado preferido suyo, tía Tilly.

Balık ezmesini çok sevdiğinizi hatırlar gibiyim Tilly Hala.

Pero las opiniones de la tía Tilly sobre estas cosas surgieron del Arca.

Ama Tilly Hala'nın bu konudaki fikirleri Nuh'dan kalma.

¡ Jennifer Tilly!

Jennifer Tilly!

¡ Jennifer! ¡ Señora Tilly! ¿ Ha tenido un romance con él?

Onunla bir ilişkin var mıydı?

Piensa. Jennifer Tilly está interpretándome en una película.

Düşünsenize, Jennifer Tilly bir filmde beni canlandırıyor.

Todavía no hay confirmación oficial si la señorita Tilly es o no sospechosa.

Bayan Tilly'nin şüpheli olduğunu gösteren bir delil yok.

Por cierto, señorita Tilly, ¿ me da su autógrafo?

Bu arada Bayan Tilly, bir imzanızı alabilir miyim?

De haberlo sabido...

Neden onu Tilly için bırak mıyorsun?

Pitt recibió el dinero de Tilly.

Pitt, Tilly'nin parasını aldı.

Te estamos esperando.

Bayan Tilly, sette sizi bekliyoruz.