English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Espagnol → Turc / Torture

Torture traduction Turc

149 traduction parallèle
- Por favor, no me torture.
- Bana eziyet etme, Garance.
- No me torture.
- Emma, bana işkence etme.
Haré que se torture a los ladrones hasta que sea encontrada.
Kutsal inci bulunana kadar Tanca'daki tüm hırsızları falakaya yatıracağım.
Para que no se torture, le diré que no era un matrimonio perfecto.
Ama bu kadar da üzülmeyin. Bilirsiniz evlilikleri için pek de mükemmel denemezdi.
No me torture.
Bana eziyet etmeyin lütfen.
No se torture, Susy.
Kendine eziyet etme Susy.
- ¿ Acabo contigo ahora, o prefieres que le torture antes?
İşini hemen mi bitireyim yoksa önce işkence edilmek mi istersin?
Le pido a Dios que te torture hasta que te vuelvas loco.
Umarım Tanrı da sana delice işkence verir.
No me torture.
Bana işkence etmeyin.
No dejes que te torture.
Sana eziyet etmesine izin verme.
Señora Oficial, por favor, no me torture.
Memure hanım, Lütfen bana işkence etmeyin.
¿ Qué quiere que haga? ¿ Que lo torture?
Ne yapmamı istiyorsun, işkence etmemi mi?
Confesaré lo que quiera pero no me torture.
İstediğiniz her şeyi itiraf ederim yeter ki bana işkence yapmayın.
No se torture.
Kendi kendini üzüyorsun.
No se torture.
Kendine çok yüklenme.
Simpson, por favor no se torture más
Kendinizi daha fazla üzmeyin.
Le reconoceré tan sólo antes de que me torture hasta la muerte, y mate a tu amiga conmigo.
Onu sadece bana ölümüne işkence yapmaya ve arkadaşınızı da,..... benimle beraber öldürmeye geldiğinde tanıyabilirim.
Solo estoy dejando que abuse de ellos y que los torture, hasta que llegues tú... el hermoso Feyd, para rescatarlos de la bestia Rabban.
Onlara vahşice davranmasına göz yumuyorum, ta ki... sen gelip onları canavar Rabban'ın elinden kurtarana dek yakışıklı Feyd.
No hay necesidad de que ella misma se torture.
Kendisine acı çektirmesi için hiçbir sebep yok.
No, no puedo evitar que Ba'al te torture igual que... Oma no podía curar la radiación que recibí, pero... puedo ayudarte a ascender.
Baal'ın sana işkence etmesini Oma'nın benim radyasyonumu iyileştirmesinden daha fazla engelleyemem, ama yükselmene yardımcı olabilirim.
No se torture.
Kendine işkence etme.
No se torture.
Don't torture yourself.
Y usted nunca va a recibir uno de nuestros preciados niños ni aunque usted me torture hasta la muerte.
İşkence edip beni öldürmediğiniz sürece, Bizim kıymetli çocuklarımızdan birini alamayacaksınız.
Pues activaré ese experimento para que te torture.
Belki bu deneyi harekete geçirir ve seni onun işkencelerine bırakırım.
Si quieres que te torture, solamente tienes que pedirlo.
Sana işkence etmemi istemiyorsan, Pacey bunu bana söylemen yeter.
Lo último que queremos es mantener a Zuli vivo lo suficiente para que nos torture con una nueva novela.
İstediğimiz son şey Zuli'ye bizim hakkımızda roman yazdıracak kadar uzun süre bakmak zorunda kalmamaktır.
Bill, ¿ cómo pudiste dejar que Jack torture a Prado?
Bill, Jack'in Prado'ya işkence etmesine nasıl izin verebilirsin?
Sólo la quieres aquí para que me torture porque "Es una mujer fuerte que no se aguanta tonterías".
Onu sadece burada istiyorsun, böylelikle bana işkence yapabilir. Çünkü, "O güçlü bir kadın ve hiçbir şeyi takmıyor".
¿ Perdone? Me alegra que lo torture.
İyi.
¿ Que se torture?
Ellerini daha sık ovuşturmasını mı? İşkence çekmesini mi?
Esa noche, torturé a un miembro del clan Sakura.
O gece Sakura çetesinden birisine işkence ettim.
Torturé al pobre chico para quedar bien ante mi padre.
Zavallı çocuğa işkence ettim çünkü karizma olduğumu düşünmesini istedim.
Yo no te torturé ni te hice nada.
Ben sana ne işkence ne de başka bir şey yaptım.
Yo mentí, yo robé, yo defraudé yo especulé, puteé, yo me emborraché y perseguí, torturé y asesiné.
Yalan söyledim, çaldım, aldattım... kumar oynadım, fahişelerle yattım, sarhoş oldum, işkence yaptım, adam öldürdüm.
Yo la torturé a ella, ahora ella te tortura a tí.
Ben ona işkence ettim, o da sana ediyor.
¿ Estás diciendo que estás orgulloso de mí por la forma que te torturé?
Yani sana işkence etmemle gurur duyduğunu mu söylüyorsun?
La última vez que torturé a alguien, no existía la sierra eléctrica.
En son birine işkence yaptığımda zincir testereler yoktu.
Lo torturé hasta que quedó medio muerto. Pero el tonto no pudo decirme nada.
Yarı-ölü olana kadar ona işgence ettim... ama gerzek bana bişey söylemedi.
Bebí la sangre de los hombres que torturé hasta la muerte.
Öldüresiye işkence ettiğim insanların kanı var elimde.
Cuando eras niño, te torturé... y te tiré dardos después de ver Robin Hood.
Çocukken sana çok işkence ederdim. Robin Hood'u seyrettikten sonra dart fırlatmıştım üstüne.
¡ Pues no te torturé lo suficiente, capullo!
Demek yeterince dövmemişim, öküzün önde gideni!
Dio las pruebas allí. Pero el valiente pastor Shamaev apareció y contó cómo le torturé cómo cínicamente maté mujeres y niños chechenos.
Karşı tarafa, ifade vermiş ama onun yerine cesur Çoban Ruslan Shamaev oraya gitti ve detaylı biçimde, ona nasıl işkence ettiğimi anlattı nasıl sinsi bir biçimde Çeçen kadın ve çocukları öldürdüğümü...
Yo era el médico. Yo torturé a estas personas.
O insanlara işkence yaptım.
Yo los torturé.
Onlara işkence ettim.
La torturé.
Ona işkence ettim.
Una vez que lo vencí torturé al Sathari por horas hasta que confesó quien lo había enviado.
Sathari'yi yakaladıktan sonra kendisini kimin gönderdiğini itiraf edene kadar saatlerce ona işkence ettim.
Maté a mujeres y a niños, torturé padres y maridos sólo para oírlos gritar.
Kadınları ve çocukları öldürdüm, onlara eziyet ettim, sırf çığlıklarını duymak için.
No, te torturé porque estaba loco.
Hayır, sana işkence ettim, çünkü çıldırmıştım.
Bien, te torturé suficiente por un día guardemos todo y llamemos al plomero.
Bak, sen, bir gün boyunca kendine yeteri kadar işkence yaptın, hadi burayı toplayalım ve bir tesisatçı çağıralım.
Primero los torturé.
Önce işkence yaptım.
- Sólo lo torturé.
- Ona neler çektirdim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]