Translate.vc / Espagnol → Turc / Traveller
Traveller traduction Turc
19 traduction parallèle
Antes de partir, el General Lee preparaba a su caballo gris. Se llamaba Viajero.
Vadi boyunca bakarlar ve atlarından inerler... General Robert E. Lee'nin Traveller adındaki gri atıda oradaydı.
Al igual que el Sr. Kiarostami en : "The Traveller".
Bay Kiyarüstemi'nin "Yolcu" da yaptığı gibi.
Tiene una llamada urgente del capitán del Gemenon Traveler.
Gemenon Traveller'ın kaptanından acil bir telefon var.
Abordo del Gemenon Traveler, encerrado bajo custodia en un depósito.
Gemenon Traveller'da, depoda kilitli, başında nöbetçi var.
Ordena al CAP que envíe una escolta al Gemenon Traveler... y que no dejen acercarse a ninguna otra nave de la flota.
Hava devriyesine Gemenon Traveller'a refakat etmesini söyleyin. Ve filodaki başka hiçbir gemiye yaklaşmasın.
Gemenon Traveler, Raptor 719. La Tte. Thrace está llegando a bordo.
Raptor 719'dan Gemenon Traveller'a, Teğmen Thrace'le size doğru yaklaşıyoruz.
Iré al Gemenon Traveler.
Gemenon Traveller'a gidiyorum.
Atención. La Scorpia Traveler se ha acoplado.
Dikkat, Scorpia Traveller yanaştı.
Para viajar.
Austin Traveller.
Lo peor es que hay un gran crítico que viene del "Hôtel Traveller Magazine" para investigar al personal del Montecito.
Fakat işin aksi, Otel Seyehat Dergisi'nden kamuoyu tarafından iyi tanınan bir eleştirmen personeli yerinde olmama özelliği olan Montecito'ya geliyor.
Pensamos que podríamos cenar juntos en el Traveller's Halt.
"Traveller's Halt" ta hep birlikte bir akşam yemeği düşündük.
¡ Soy Riyana Sarai para Fox!
Fox Traveller'den ben Riyana.
Sólo acosando a cada persona de tu clase de graduación, rastreando todas sus fotos de Facebook hasta que encontré una de 1994 en la que salías al fondo, con una asquerosa pequeña cola de rata y una camiseta de los Blues Traveler.
Aa, mezun sınıfındaki her bir kişiyi tek tek takip ettim, hepsinin Facebook fotoğraflarını tek tek inceledim, ta ki 1994'te çekilen bir fotoğrafta arkada bir yerlerde çirkin, kuyruk yaptığın saçın ve Blues Traveller tişörtünle seni fark edene kadar.
Pero en realidad estaba pensando que podríamos... ir al concierto de Blues Traveler.
Ama aslında düşünüyorum da, şey yapabiliriz... Blues Traveller konserine gidebiliriz.
Julia, creo que hablo por Wayne y por todos los restantes pasajeros cuando digo que estás fastidiando el ambiente.
Julia, sanırım biraz olgunlaşın derken bunu Wayne ve diğer Traveller arkadaşlara söylüyordum.
El viajero fue secuestrado.
Traveller kaçırıldı.
Repito, el viajero fue secuestrado.
Tekrar ediyorum Traveller kaçırıldı.
Los viajeros del mundo, Samsonite.
"Royal Traveller's Samsonite."