Translate.vc / Espagnol → Turc / Tristan
Tristan traduction Turc
752 traduction parallèle
La orquesta sinfónica de la Radio interpretará para comenzar la apertura de Tristán e Isolda de Richard Wagner.
Radyo Senfoni Orkestrası, sizlere Richard Wagner'dan Tristan ve İsolde Operası'nın uvertürünü sunacak...
Cuando Tristán se enamora de Isolda, tienen que cantar durante tres horas y media.
Tristan Isolde'ye aşık olduğunda 3.5 saat şarkı söylemek zorunda kalmışlardı.
- Las desconozco. Pero sí sé su nombre. Es Sir Tristan.
Amacını bilmiyorum, ama ismi Sir Tristan.
Señorita Vane, ¿ le ha invitado alguna vez Sir Tristan, como usted le llama, a ver el maravilloso retrato que Basil Hallward le pintó?
Bayan Vane, Sir Tristan - sizin bu şekilde hitap ettiğiniz - hiç Basil Hallward tarafından yapılan portresini gösterdi mi?
Mi hermana le llamaba Sir Tristan.
Sir Tristan, kardeşim ona böyle derdi.
Éste es Sir Tristan, Kate querida.
Bu Sir Tristan, Kate, hayatım.
Oí a Lord Henry llamarte Sir Tristan y pensé que pegaba.
Lord Henry'nin sana Sir Tristan dediğini hatırlıyorum. O zaman yakıştığına karar vermiştim.
Adiós, Sir Tristan.
Hoşçakal...
- Ha dicho Sir Tristan.
Sir Tristan dedin.
Y Sir Tristan cabalgó hacia el bosque, buscando a su único amor.
Ve Sir Tristan tek aşkını bulmak için ormana doğru dört nala gidiyor.
¿ Tristán e Isolda?
Tristan ve Isolde?
Sales de la ópera al compás de la apasionada música de Tristán e Isolda.
Operadan çıkıyorsun... Tristan und Isolde'nin duygulu müziği duyuluyor.
Estás enfadada con Tristán.
Tristan'a çok kızgınsın.
¿ No le gusta Tristán e Isolda?
Tristan ve Isolde operasını sevmez misiniz?
Tristán e Isolda.
Tristan ve Isolde.
¿ Tristán e Isolda?
Tristan ve Isolde.
He tenido que escuchar Tristán e Isolda.
Tristan und Isolde'yi dinledim.
Está en todos los barcos del mundo. Busca reunirse con Tristán.
Denizlerde tüm gemilere yelken açtırıyor, Tristan'ı arayarak.
- Tristán te quiere dentro.
- Tristan içeri girmeni istedi.
Espera tú un momento, Harry Tristan Dean.
Sen dur, Harry Tristan Dean.
- ¿ Quién te dijo que me llamo Tristan?
- Sana ismimin Tristan olduğunu kim söyledi? - Senin hakkında çok şey biliyorum.
- Sé muchas cosas sobre ti. Nadie sabe que me llamo Tristan.
Benim ismimin Tristan olduğunu kimse bilmiyor.
Hay mucho más que quisiera saber de ti, Harry Tristan Dean pero si tú insistes en este ridículo asunto, ¿ para qué?
Senin hakkında daha çok şey öğrenmek istiyorum Harry Tristan Dean. Ama bu saçma suç oyununa devam etmek istiyorsan ne önemi var.
- ¡ Tristan und Isolde!
- Tristan ve İsolde!
Tristan und Isolde.
Tristan ve İsolde.
Para entregar al Dr. Tristan Adams
Dr. Tristan Adams Dikkatine.
Si pone en duda los métodos de Tristan Adams...
Tristan Adams'ın metodlarını sorguluyorsanız...
Esperamos a Tristan Rémy, el más grande historiador viviente del circo.
En büyük sirk tarihçisi Tristan Rémy'i bekliyoruz.
Aquí viene Tristan Rémy. Él nos explicará mejor la definición de clown blanco.
Bunu Tristan Rémy daha iyi açıklayacaktır.
Quizás Tristan Rémy tiene razón :
Tristan Rémy haklıydı belkide :
Detrás de Tristán e Isolda.
Tristan ve IsoIda'nın arkasında.
Esta casa, mi sueldo... y el Tristán, que lleva seis años esperando.
Bu ev, gelirim ve sahnelenecek'Tristan'ım var.
Tendremos el teatro que quería, el rey me ha dado carta blanca.
Zavallı Tristan, altı yıldır bekliyor. Yakında, hep istediğimiz tiyatromuz olacak.
Debemos empezar a escoger a los cantantes para el Tristán.
Çok meşgul olacak. Bu esnada... Tristan için solistleri seçmeye başlamak zorundayız.
Tristán... es como un océano de sonidos armoniosos... en el que uno se sumerge... como en un abrazo.
'Tristan'uyumlu seslerden bir okyanus gibi kendini, birinin kollarındaymışcasına bırakabileceğin bir okyanus.
El estreno del Tristán de Richard Wagner, en junio de 1865, costó al estado una fortuna... a la que había que añadir... los gastos generados por el rey... para recibir a la emperatriz Isabel, quien decidió no ir,
Richard Wagner'in Tristan'ının sahnelenişi Haziran 1865'te devlete bir servete mal oldu. Bu akıllıca olmayan harcamaya, kralın İmparatoriçe EIisabethİ ağırlamak için olan özel harcamalarını eklemeliyiz ki o, bunu yerine katılmamayı tercih etti.
Estaba seguro de que no vendrías, como no viniste al Tristán.
Hiç ümit beslemedim. Gelmeyeceğinden emindim.. aynen Tristan'a gelmediğin şekilde.
Dijo que así como Tristán e Isolda...
Dedi ki, Tristan ve Iolde'nin içtiği gibi...
Pensad en lo que desencadenó el Tristán.
Tristan'ın yok açtığı heyecanı düşünün.
- ¡ Chorradas! Disculpadme. El éxito del Tristán me alegró y esperanzó.
'Tristan'ın başarısı beni neşe ve umutla doldurmuştu.
Fuimos a ver a Tristan e Isolda el otro día.
Geçen gün Tristan ve İsolde'yi görmeye gittik.
Crees que soy tonta por llamarle Sir Tristan.
Ona Sir Tristan dediğimde aptal olduğumu düşündün, ama benim için o,
- ¿ Por qué le llaman Sir Tristan?
Hayır.
Porque es mi nombre.
Neden sana Sir Tristan diyorlar?
Tampoco lo haría Sir Tristán, famoso por todo nuestro mundo.
Nede sır Tristram. Bir sözümle krallığını bıraktı.
¿ Se acuerda de "Tristán e Isolda"?
"Tristram ve Isolde" yi hatırlayın.
- ¿ Quién te dijo que me llamo Tristan?
- Sana ismimin Tristan olduğunu kim söyledi?
Tristán e Isolda Phillips. 7 : 30, Covent Garden, sábado... cerca del domingo. Y después en el emporio de pesca Inigo Jones.
Tristram ve Isolde Phillips, cumartesi, pazar civarı ve ardından Inigo Jones Balık Pazarı.
Ya sé cuándo irás. Para el Tristán de Wagner.
Ne zaman buraya gelmek zorunda olduğunu biliyorum.
La ópera que estrenaremos.
Wagner'in'Tristan'ı için sahnelemeye karar verdiğimiz opera.
Antes de que se me olvide, hacen Tristán e isolda el 17.
Unutmadan söyleyeyim, 17'sinde Tristian ve Isolde oynayacakmış.