Translate.vc / Espagnol → Turc / Trump
Trump traduction Turc
407 traduction parallèle
Yo estaba en Coney Island, el otro día, tuve a mi hija el fin de semana, la fui a buscar a la casa de un amiga en Trump Village, la llevé a Coney Island, a la costanera.
Geçen gün Coney Island'daydım. Hafta sonu kızım benimleydi. Arkadaşının Trump Village'daki evinden aldım.
Vale Oye, ¿ Sabes qué? Me di cuenta que le pasa a Trump.
Trump'ı çözdüm var ya.
Googlea "Triunfo de la Caridad," ¿ de acuerdo?
Google'a "Trump hayır işi" yaz.
Todo lo que va a decirte, ya sabes, algún adolescente golpeando a un chico negro,, que es lo que con todo lo que se conecta, pero Trump tiene un agujero presidencial, ¿ lo conseguirá?
Tek çıkacak şey bir ergenin bir siyahiye sakso çekişi olacak zaten her şey buna bağlanıyor. Trump'ın başkanlık boşluğu var, anladın mı?
- Muy bien, ¿ así que todos vamos a votar por Trump porque él está haciéndose daño, por que está sufriendo?
Trump acı çektiği için ona oy vereceğiz yani?
Esto no es sólo Trump, ese es nuestro Trump, ¿ comprendes?
O sadece bir Trump değil, o bizim Trump'ımız anlıyor musun?
No me importa si planeaba usar esos activos... para comprar la Torre Trump.
Malları Trump Tower'ı satın almak için topladıysa bile umurumda değil.
Nos conocimos en Trumps. ¿ Recuerdas?
Hugh Kares. Trump'ın orada tanışmıştık. Hatırladın mı?
La Sra. Rivkin ha pasado los últimos 20 años... quemando la cena de su esposo... pero ahora decide que quiere convertirse en la Donald Trump... del negocio de galletas... ¡ Usted!
Bayan Rivkin son 20 yılını kocasının yemeklerini yakmakla geçirmiş... şimdi de kurabiye sektörünün Donald Trump'ı olmak istediğine... karar vermiş. Sen!
¿ Qué es esto? ¿ La torre de Trump?
Neredeyiz, Trump Kulesinde mi?
Un constructor rico intenta hacer realidad sus sueños a lo Donald Trump.
Hayallerinin peşinde koşan varlıklı bir müteahhitin öyküsü. Donald Trumph tarzı.
- Pon dos pajitas, Sr. Trump. - Claro.
İçine bir iki piket at Bay Trump.
- La Pizza de Trump.
Trump Pizzacısı.
- ¡ No, el Plaza de Trump!
O duyduğun Trump Plaza.
Trump?
Koz mu?
Condujiste Trump Gladys?
Koz mu çıkıyorsun Gladys?
Si me pierdo otra cena con los Trump voy a desquitarme con la ayuda.
Senin yüzünden Trump'larla bir yemek daha kaçırırsam bunun acısını hizmetçilerden çıkaracağım.
Iremos a ver a mi amigo Donald Trump.
Seni Donald Trump'la tanıştırayım.
La gente que hace un billón de dólares al día... y todas las noches tiene sexo en un edificio de lujo.
A : Günde 1 milyar dolar kazanıp Trump Kulesi'nde seks yapanlar.
¿ Les suena a los neoyorquinos Donald Trump?
Bir New Yorklu'ya Trump'ı hiç duydun mu demek gibi bir şey bu.
- El Taj Mahal es... Es donde se junran los fumadores de "crack" de por aquí.
Taç Mahal, esrarkeşler için Trump Kuleleri gibi bir yerdir.
¡ Triunfo! Toma, muchacho.
- Trump!
- Trump no tiene un centavo.
Trump garsonluk yapıyor.
Para prepararnos, he leído Trump el wall Street journal y la revista Tjas ricas en cadenas.
Hazırlık olarak Trump, Wall Street Journal ve "Zincirli Zengin Fıstıklar" adında bir dergi okudum.
Apuesto a que Donald Trump no paga nada.
Eminim Donald Trump tek sent ödemiyordur.
Aquí, en las Torres Trump.
Beni Trump Towers'ın orada bırak.
Adoraba a Marilyn Jacovsky antes de que Vorpal la contratara... antes de que Donald Trump comprara sus obras.
Marilyn Jacovsky içine doğdu. Vorpal önce manzarayı sonra imzaladı. Donald Trump, işe almakla başladı.
¿ Donald Trump?
Donald Trump?
Dalton Voss es el Donald Trump de California.
Dalton Voss Kaliforniyanın Donald Trumpıdır.
Donald Trump saltó de un edificio y aplastó a Madonna.
Donald Trump bir binadan atlamış, Madonna'nın üstüne düşmüş.
Y yo me casaré con Donald Trump.
Gidip Donald Trump ile evleneceğim. Walsh, neler oluyor?
Cancelé mi almuerzo con Donny trump.
D. Trump'la öğle yemeğimi iptal ettim.
Jugando polo con Donald Trump, ¿ ya?
Donald Trump'la polo oynarken, tamam mı?
¿ Conocen a Donald Trump?
Donald Trump'ı tanır mısınız?
Donald Trump iba a venir pero tuvo que atender un asunto urgente.
Donald Trump da gelecekti, ama acil bir işi çıkmış.
Sabemos quién es su padre, es mas rico que Donald Trump.
Babasının kim olduğunu biliyoruz, çok zengin.
¿ Quién te crees que soy, el maldito Donald Trump?
Benim kim olduğumu zannediyorsun ki... Donald sikik Trump mı?
Todos mis amigos están aquí. ¿ Y el billonario Trump?
Bütün eski arkadaşlarım burada.
Sería como Ivana Trump en el metro.
- lvana Trump'ın metroya binişi gibi.
Nadar en Russian River, con un secretario de estado orinar en una secoya junto a Donald Trump.
Dışişleri Bakanıyla dalgalı bir nehirde yüzmek, Donald Trump'la beraber bir çam ağacının dibine işemek.
¡ Mira quién hay, Donald Trump!
Bakın kim var burada. Donald Trump.
¿ En serio? ¿ Haciendo qué? ¿ Bailando "Macarena" con Donald Trump?
Donald Trump ile Macarena dansı yaparak mı?
Le garantizo la presencia de Donald Trump y Marlo Thomas.
İnanmanın zararları nelerdir?
No sé, pero Donald Trump quiere su chaqueta azul, negra.
Bilmiyorum ama Donald Trump mavi ceketini geri estiyormuş.
No, vi a Donald Trump esperando el elevador.
Hayır, Donald Trump'ı asansör beklerken gördüm.
¿ Viste a Donald Trump en tu convención?
Kongrede Donald Trump'ı görmüşsün.
Es el próximo Donald Trump excepto que es más joven y mucho más guapo.
O yeni Donald Trump... sadece bu daha genç ve yakışıklı.
La habitación de lujo en el Casino Trump-Tower?
Delüks oda, Trump Kulesi ve Kumarhanesi.
Samantha, un cosmopolita y Donald Trump.
Samantha, Cosmopolitan ve Donald Trump.
Estaré en mi oficina de la Trump Tower.
Trump Kule'sinde ofisin olacak.
- ¿ Conoces a Donald Trump?
- Donald Trump'ı tanıyor musun?