English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Espagnol → Turc / Trá

Trá traduction Turc

196 traduction parallèle
No podemos seguir con el tra-ca-trá.
Artık oyalanma vakti geçti.
que pa-pagar... un... tra-tra...
Lütfen param var, yeni bir ko... ko... ko... Polly!
Tra-tra... traje nuevo.
... ko... ko... ko... kostüm!
♫ Ella teme al lobo feroz,... ♫... tra, la, la, la, la...
"Kız korkar hain kurttan"
Y un par de Tra-la-las
Biraz da tra-la-la
Y un par de tra-la-las
Biraz da tra-la-la
Ella tenía su tra-la-la Su pequeño tra-la-la
# Vardı onda tra-la-la O küçük tra-la-la #
Con un tra-la-la Ellos habrían soñado un tra-la-la
# Bir kez görseler onu tra-la-la Akıllarından çıkmazdı tra-la-la #
Sólo con su tra-la-la Su pequeño tra-la-la
# Vardı onda tra-la-la O küçük tra-la-la #
Por culpa de su tra-la-la Era tan tra-la-la
# Çünkü ondaki tra-la-la Öyle bir tra-la-la #
Así con su tra-la-la Su pequeño tra-la-la
# Ama vardı onda tra-la-la O küçük tra-la-la #
Ella se dispuso a capturar su presa con un rápido tra-la-la
# Avından başkasını görmüyordu gözü # # Hemen bir tra-la-la Başladı tra-la-la #
Con su tra-la-la Su pequeño tra-la-la
# Vardı onda tra-la-la O küçük tra-la-la #
Por su tra-la-la Era tan tra-la-la
# Çünkü ondaki tra-la-la Öyle bir tra-la-la #
Cuando tengas un pequeño tra-la-la
# Varsa sende de ufak bir tra-la-la # #
"¡ Con su tra-la-la!"
"Ondaki Tra-la-la!"
¡ Tra-la-la!
Tabii!
Debería ser : tra-lala, tra-lala.
Şöyle olmalıydı...
El tipo de la tienda ha estado tra esta tarjeta por años.
Dükkandaki adam bu kadarı senelerdir elinde tutuyormuş.
Me tra ¡ c ¡ onaste al darle tu palabra, am ¡ go.
Sözlerin beni aptallaştırdı, amigo.
Hasta que tra ¡ dores no olv ¡ dar nuncavenganza deApaches.
Beyaz gözlü, Apaçiden ne aldığını unutmayana kadar.
¿ Una novia en la misma ciudad donde tra - bajo clandestinamente? Muy arriesgado.
Gizli kapaklı çalıştığım şehirde sevgilim olacak ha?
¡ Sí, tra ¡ dores!
Evet ya, hain!
¡ Tra ¡ c ¡ ón!
Hıyanet!
La cabeza de Moro se clavó en la Puerta de los Tra ¡ dores un mes.
Thomas More'un başı, Hainler Kapısı'nda bir ay asılı kaldı.
Cromwell fue decap ¡ tado por alta tra ¡ c ¡ ón c ¡ nco años después de Moro.
More'un infazından beş yıl sonra, vatana ihanetten Cromwell'in boynu vuruldu.
El duque de Norfolk ¡ ba a ser ejecutado por alta tra ¡ c ¡ ón, pero el rey mur ¡ ó de síf ¡ l ¡ s la noche antes.
Norfolk Dükü de vatana ihanet suçundan idam edilecekti... ama infazdan bir gece önce Kral frengiden öldü.
Alan Bourdillion Tra... ¿ Quién?
Alan Bourdillion Tra... neydi?
- Trá eme otra.
- Bir tane daha getirseniz iyi olur.
Aunque sólo sea para hacerte llorar y sufrir, ¡ tralalá!
Bilakis, seni gözyaşlarına boğmuş ve acı çektirmiş olacağım. Tra-la-la.
Y yo puntualmente lloraré y sufriré, ¡ tralalá!
Ve muhakkak, gözyaşlarına boğulacak ve acı çekeceğim. Tra-la-la.
¡ Tralalá!
Tra-la-la.
No la de mujer, no la de niña, sino la de mi libertad. ¡ Tralalá!
Söz konusu, kadınlık ya da kızlık haysiyetim değil ; özgürlük haysiyetim. Tra-la-la.
Soy libre de no dejarme besar, sufriendo horriblemente. ¡ Tralalá!
Beni öpmene izin vermemekte ve korkunç acılar çekmekte özgürüm. Tra-la-la.
¡ Tralalera!
Tra-la-lera.
Las ganas de besarte, como ves, me han dado ganas de matarte. ¡ Tralalá!
Görüyorsun ya, öpme arzum yüzünden seni öldüresim var. Tra-la-la.
Qu ¡ ero que ponga ya Ias maletas en un av ¡ ón y que Ias tra ¡ gan aquí no donde estaba antes de que no me local ¡ zara allí, ¿ entend ¡ do?
Bavullarımın derhal bir uçağa konup buraya gönderilmesini istiyorum, daha önce olduğum yere değil... Anlaşıldı mı?
Com ¡ da cal ¡ ente para dos y que Ia tra ¡ gan en 1 7 m ¡ nutos.
İki kişilik sıcak yemek ısmarla, onlara sadece 17 dakikam olduğunu söyle.
- ¡ Tra-la-la!
- Lay lay lom!
Tra-la-la, um-pa-pa
Lay lay lom Lay lay lom
He tra ¡ do blanco y tinto.
Kırmızı da beyaz da var.
Es estupendo, has tra ¡ do un equipo car ¡ simo.
Evet, buraya bir sürü pahalı alet getirmişsin.
"El chico estaba en la cubierta, todos habían huido, tra la..."
"Çocuk yanan güvertede dikildi,... kaçacağı yerde" Devamını unuttum.
Tra... trabajo para la ciudad. - Pero de vez en cuando...
Belediyede çalışıyorum ama arada- -
... ¡ Cas-tra-ción!
HADIM!
- ¡ Sí! Coronel Tramichel.
Ben Albay Tramichel - Tra la la der gibi...
Tramichel. "Tra" como en tralalá...
Tramichel. Tra la la der gibi...
Tra...
Çöp...
Y luego, al llegar a la "M", es muy difícil porque inventas tus propias frases, como "más postre" "mayores porciones."
Ve sonra "X" e geldiğinizde çok zor olur çünkü "X-Benedict", "X-tra porsiyonlar" gibi isimler uydurmaya başlarsınız.
Tra-la-la.
Tra-la-la.
Nunca se fija dónde pone las galochas.
- Patrikeyevna her tarafı ayakkabı doldurmuş. - Tra-la-la. Gelecek sefer affetmem!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]