Translate.vc / Espagnol → Turc / Trío
Trío traduction Turc
1,325 traduction parallèle
Nunca tendrán un "trío sexual".
Peki Gil.
Chili, un trío no se hace de la noche a la mañana.
Chili, üçlü bir gecede doğmaz.
¿ En qué clase de país vivimos donde un trío de pequeñas vagabundas puede ensuciar el nombre de un hombre inocente con acusaciones fabricadas?
Nasıl bir ülkede yaşıyoruz ki üç küçük sürtük... tamamen uydurma suçlamalarla masum bir adamın ismini karalayabiliyor?
Quizá no seremos el Trío Stronghold, la más grande familia de superhéroes que el mundo haya conocido.
Belki de dünyanın bugüne kadar tanıdığı büyük 3. Stronghold süper kahraman ailesi olamayacağız.
Seremos el Trío Stronghold, la mejor familia que el mundo ha conocido.
Ama biz de 3. Stronghold, dünyanın en iyi ailesi, olacağız.
Le vamos a presentar al mundo el Trío Stronghold la más fabulosa familia de superhéroes que el mundo ha conocido.
Dünyaya bugüne kadar tanıdığı büyük 3. Stronghold süper kahraman ailesini tanıtacağız.
No podemos presentar al Trío Stronghold sin Will.
Will olmadan yapamayız. Aynı olmaz.
Somos tremendo trío, ¿ eh?
Birbirimizden farkımız yok.
¿ Qué tal un trío, chicas?
Üçlü sekse ne dersiniz, kızlar?
un posible trío.
üçlü yapma ihtimalinden.
Yo estuve en un trío una vez.
Ben bir kez üçlü yapmıştım.
Ahora somos un trío.
Şimdi, artık üç kişiyiz.
¡ Qué trío!
Ne üçlü ama.
Nadie habla de ellos, porque pasaron algo inadvertidos, pero ellos fueron, en un punto el trío más ruidoso y metálico del momento.
Kimse onlardan söz etmez, çünkü bir anda parlayıp sönmüşlerdi. Ama bir aralar en gürültülü, en metalci üçlüydü onlar.
Necesitamos el trío, Bones, evidencia física, el arma asesina, y la escena del crimen.
Üç önemli veriye ihtiyacımız var, Bones. Fiziksel kanıt, cinayet silahı, suç mahalli.
Ya saben, como un trío.
Trio gibi.
Mamá, si quieres que este trío pase vas a tener que bajar el tono.
Anne, bunun 3 yolla olmasını istiyorsan, ses tonunu değiştirmek zorunda kalacaksın.
No, no, de un trío.
- Hayır, hayır, üçlü grup.
Reciban en increíble trío de fenómenos humanas Traidos para uds por entretención y diversión
Gelin ve hilkat garibelerinin inanılmaz üçlüsünü görün, siz gelmeden önce eğlence ve eğlenceli olanı getirdi.
podemos hacer un puto trío, las nenas
Orda muhteşem üçlü olacağız, oğlum!
¡ En serio, un trío!
Gerçekten, üçlü yaparız!
- D, yo sé que tuviste... un novio que te llevó a un club... y te hizo un baile erótico para que quisieras un trío.
D, sırf üçlü yapabilmek umuduyla... seni striptiz kulübüne götürüp... orada kucak dansı yapan bir erkek arkadaşın olduğuna eminim.
- Y probaré suerte con un trío gótico
Ben onlara katılıp, şansımı üçlü olarak deneyeceğim.
- Sabía que debería haber hecho el trío gótico
Üçlü ayin yapmam gerektiğini biliyordum.
"Trío en spa le dio semen a Joan." Seremos famosas.
"Spa üçlüsü Joan'a sperm verdi." Meşhur olacağız.
Imaginense un trío de jazz tocando determinada canción.
Üç parçalı bir caz grubunun bir şarkı çaldığını düşün.
¿ El trío o la relación?
Üçlü grup yada ilişki?
¿ Esto va a ser un trío? Porque mi precio se dobla.
Hey, üçlü takılacaksak, iki katı para isterim.
Vamos, o se pone celoso, o yo tú y Brooke tenemos un trío.
Haydi. Ya kıskanacak ya da sen, ben ve Brooke üçlü yapacağız.
Todo irá bien, haré el trío mañana y luego rompo con ella
APOLLO APARTMANI Güzel olacak. Yarın üçlü seksi yapacağım sonra da ondan ayrılacağım.
Poco caballeroso, pero es un trío, no Romeo y Julieta precisamente
Centilmence olmayacak, ama zaten üçlü seks.
Me ofreció un trío
Sayılır. Yani, hayır.
Y entonces, ¿ qué hay del trío y de Michelle?
Deliler gibi gülüyordu. Peki, ya üçlü seks ne olacak?
- Hola Jeremy, ¿ vienes por el trío?
Evet. İşte geldim.
Dios mío, ¡ voy a hacer un trío con Big Suze!
- Büyük Suze. - Selam. Üçlü sekse mi geldin?
Que lo paséis bien con el trío
Ne kadar tatlı olduğunu unutmuştum.
Habré hecho un trío Habré hecho un trío
Banyonun yerini biliyorsun. Küvetin yanında anti-bakteriyel vücut şampuanı var.
Jez, un trío, será genial
Üçlü seks yapmış olacağım. Üçlü seks yapmış olacağım.
Los acusados alegan que ella no es una victima. Es una prostituta que les ofreció un trío por 80 $.
İkisi de kızın kurban değil, üç pozisyon için 80 dolar talep eden bir fahişe olduğunu söylüyor.
Eso o un dingo borracho hizo un trío con un ocelote y un puercoespín.
Bu ya da sarhoş köpeğimiz oselo, kirpi kırması olmalı.
Quizás hacer el trío del Coco.
Belki de üçlü takılırız.
Y está abierta a hacer un trío si encuentran a la mujer correcta.
Ve eğer doğru kadını bulabilirseniz, üçlü sevişmeye de açıktır.
¿ Te das cuenta de que él cree que tratas de meterlo en un trío con nosotros ahora, ¿ no?
Sen de farkındasın ki senin, hep beraber üçlü yapmak istediğini sanıyor.
Viejo, estoy seguro de que tu novia quiere tener un trío contigo y conmigo.
Ahbap, senin o karının ikimizle üçlü yapmak istediğinden eminim.
Dicen que George Martin quiere trabajar con el trío.
Söylentilere göre George Martin bu üçlüyle çalışmak için çok hevesli.
En París el trío se convirtió en cuarteto.
Paris'te, üçlü, dörtlüye dönüştü.
¿ Por que no? Al fin de cuentas... No me desagradaría hacer un pequeño trío.
Tüm anlattıklarından sonra neden birazcık üçlü takılmayalım ki?
No decirle nada a Big Suze de Michelle o el trío
O konuda bir plan yaptım.
Un trío, allá voy
Kendime not. Konu : The Fonz olmak :
- A menos que sea un trío.
- Tamam.
No pruebes un trío.
Dostum asla ménage-à-trois'yı deneme.