Translate.vc / Espagnol → Turc / Trú
Trú traduction Turc
716 traduction parallèle
Y Bienvenidos a Tru-Conversación, Nuestro foro de discusión Crece a cada momento.
"Truman Gerçeği" ne hoş geldiniz gittikçe büyüyen şovun tartışma yeri.
Estas en Tru-Conversación.
"Truman Gerçeği" ndesiniz.
¿ Tru - tru - trueque?
Takas mı?
Bienvenidos a Tru-Conversación, Nuestro foro de discusión crece a cada momento.
"Truman Gerçeği" ne hoş geldiniz gittikçe büyüyen şovun tartışma yeri.
Estás en Tru-Conversación.
"Truman Gerçeği" ndesiniz.
Tru, está en el teléfono.
Telefonda. Şimdi gelir.
Tru dice que pidamos el atún.
Tru, ton balığının çok lezzetli olduğunu söyledi.
Sí.
Evet, ona Tru-Blue ile vurdum..
Aquí estás, Tru.
İşte burdasın, Tru.
¿ Estás bien?
Herşey yolunda mı, Tru?
Yo pienso lo siguiente, Tru.
Düşündüğüm şu, Tru.
Hasta luego, Tru.
Görüşürüz, Tru.
- Ya te dije, Tru es la mejor.
Sana söyledim, Tru en iyisidir.
Es la tercera cita, Tru.
Bu üçüncü buluşma, Tru.
Sí, eso es genial, Tru.
Evet. Bu mükemmel, Tru.
Sarah es diferente, Tru.
Hayır ama Sarah, o farklı, Tru.
Pero ella cree en mí.
Ama bana inanıyor, Tru.
- Tru, soy Meredith.
- Tru, ben Meredith.
- Está bajo arresto, Tru.
- O tutuklandı, Tru.
Es nuestro hermano.
O bizim kardeşimiz, Tru.
- ¿ De qué se trata esto?
- Bu neyle ilgili, Tru?
- Y tú debes ser Tru.
- Tru olmalısın.
- ¿ Puedo hablar contigo un segundo?
- Bir saniye konuşabilir miyiz? - Hadi, Tru.
¿ Tru?
Tru?
Ya soy grande.
Ben büyük biriyim, Tru.
La razón por la que no está divorciada, Tru, es porque tiene miedo.
Boşanmamasının sebebi, Tru, dosyalanmaktan korkması.
Maldita sea, Tru.
Lanet olsun, Tru.
- Qué agradable de tu parte, Tru, es...
Bu senin için büyük, Tru. Yani, bu... Bitirmedim.
- Bien, Tru. Ya sabes que te quiero.
Tamam, Tru, seni seviyorum, bunu biliyorsun.
- ¿ Y ese tipo que está allá?
Ve odanın karşısıdaki şu adam? Tru...
- Tru. Se va a poner de pie y a profesar su amor por su novia.
Ayağa kalkacak ve aşkına sevgisini itiraf edecek.
Harrison, espera.
Harrison, bekle. - Gidiyorum, Tru.
- Voy a ir, Tru.
- Gidemezsin.
Nunca me perderás, Tru.
Beni asla kaybetmeyeceksin, Tru.
- Vas a la cárcel. ¿ De qué se trata esto?
Bu neyle ilgili, Tru?
- Hola, Tru.
- Hey, sana da.
Vete a tu casa, Tru.
Evine git, Tru.
Tru, es un regalo no preguntes más.
Tru, bu benim yeteneğim.
Para mi mejor amiga Tru, que acaba de sacar sobresaliente en sus exámenes de Medicina, Y que será una estupenda médica algún día.
En iyi arkadaşım, MCAT'lerini geçen ve bir gün muhteşem bir doktor olacak Tru'ya.
Pero... Pero... tu no puedes ser Tru. ( VERDAD ) Eres demasiado buena para ser verdad.
Ama sen Tru olamazsın, gerçek olamayacak kadar iyisin.
- Tru.
Tru.
Están las apuestas 40 a 1.
Kırka bir veren üçlü bahisti, Tru.
Oh, Davis.
Tru?
Que te puedo decir, ¿ Tru?
Ne diyebilirim, Tru?
Tru. ¿ Dónde estás?
- Alo? - Tru? Neredesin?
- Eres convincente, pero sabía que no Podías hacerlo.
İyi numara ama yapmayacağını biliyordum, Tru.
Tru Davies.
Tru Davies?
¿ Tru Davies está aquí?
Tru Davies burada mı?
- ¡ Tru!
Tru!
Entonces, tú no eres Tru.
Tru değil misin?
Oye, Tru.
Hey, Tru?