Translate.vc / Espagnol → Turc / Tur
Tur traduction Turc
5,414 traduction parallèle
Dimos unas vueltas porque habíamos llegado temprano.
Erken geldiğimiz için blokta birkaç tur attın.
¿ Por qué no la pruebas?
Bir tur atmaya ne dersin?
Cuando organicé la primera tanda para ir a El Capitán, pasamos casi todo el verano allí, cuatro o cinco viajes, explorando la geografía, encontrando lugares buenos para saltar.
EI Capitan'a ilk seyahati organize ettiğimde tüm yaz orada kaldık. Üç, dört, belki de beş tur. Coğrafyayı keşfettik, atlayacak yerler bulma umudu taşıyorduk.
En eso me he convertido, en el tipo que va a Europa con su hermana. Que sube a un autobús con una maldita cámara colgada al cuello como un idiota.
Kız kardeşiyle Avrupaya giden bir adam bir, bir tur otabusüyle kahrolası bir ahmak gibi boynunda bir kamerayla.
¡ Última vuelta!
Son tur!
Ahora todos diez vueltas.
Herkes 10 tur koşacak!
A orar? El único dios que he rezado en mi vida era Guy Lafleur.
Dua ettiğim tek tanrı Guy Flareup'tur.
Ahora, diez series de líneas.
Şimdi on tur koşmanı istiyorum.
Si yo fuera tú, sacaría mi cabeza de ese hueco y echaría un vistazo al mundo real, mientras todavía pueda.
Senin yerinde olsam, madenden çıkar Zürih'te bir tur atarım hala yapabiliyorken.
- Llévala a dar una vuelta.
- O zaman bir tur attır.
¿ Para bebernos un trago? ¿ Acostarnos una vez más?
Bir içki içelim, bir tur daha atalım diye mi?
Corrección por AGUSS TEAM
TUR Translation
Lamento apresurar esto pero llegaste un poco tarde y hay mucho que hacer.
Biraz hızlı bir tur oluyor, kusura bakma. Kutu biraz geç geldi ve yapacak çok iŞ var.
Dicen que antes de desaparecer, Mickey Wolfman fue visto sacando al Colmillo Dorado a un tour de tres horas. O debería decir : "Un tour de tes horas"
Scuttlebutt'a göre ortadan kaybolmadan kısa bir süre önce Mickey Wolfmann, Altın Diş'le üç saatlik bir tura çıkarken görülmüş yoksa "üç saatlik tur" mu demeliydim?
Hacemos una gira regional y estamos listos.
Lokal bir tur yapar, hazır oluruz.
Como cuestión de hecho, este próximo ronda es el que dos damas.
Hatta, sıradaki tur siz iki bayan için. Oh, hoş.
Estamos a hacer una vez más alrededor de la cuadra.
Bloğun çevresinde bir tur daha atacağım.
Último trago, chicos.
Son tur, beyler.
No sé qué venganza esperas obtener. Me temo que te decepcionarás.
Ne tur bir intikam alacagini dusunuyorsan korkarim hayal kirikligina ugrayacaksin.
Háganme unos giros.
İki tur dönün şimdi.
Sí, es como un viaje, como San Antonio...
Evet tur gibi bir şeydi. San Antonio'daki gibi.
Oh, sólo diles que te perdiste. Soy un guía turístico terrible.
Kaybolduğunu, berbat bir tur rehberi olduğumu söylersin.
Eh, soy un guía turístico. ¿ Necesitas uno?
- Tur rehberiyim. Size de lazım mı?
Él es un guía turístico de América, que ha estado aquí un año y antes de eso, él fue a Yale.
Amerikalı bir tur rehberiymiş. Bir yıldan beri buradaymış. Yale Üniversitesine gitmiş.
Un tour de la casa.
Sadece ufak bir tur öyleyse.
Gracias por el feliz viaje.
- Tur için teşekkür ederim.
Este cabrón se va a hacer dos veces la rotonda.
- Bir tur daha atıyor.
vente y nos damos una vuelta, ¿ no?
- Bir tur atmak ister misin?
¿ Te he dado un paseo por mi lujosa casa?
Sana lüks bir tur attırmış mıydım?
No comas en el recorrido.
Lütfen tur sırasında yemek yeme.
¿ Deberíamos llevarlo a nuestro lugar?
Seninle birlikte bir tur atalım mı?
Vale, sí, haces esta cosa donde tes levantas de la cama te das vuelta y te desnudas tan rápido como sea posible y es como si estuvieras preparándote para un examen físico o algo así.
Tamam, buldum, hani şu yataktan kalkıp, yarım tur döndükten sonra üstünüzdeki her şeyi çabucak çıkartıp sanki sevişmeye ya da benzeri bir şeye hazırmış gibi yapıyorsunuz ya.
Dile a tu madre que esta es la siguiente dosis.
Annene bunun bir sonraki tur olduğunu söyle.
Ahora seré su guía turística.
- Tur rehberi diyelim biz ona.
Treinta y dos equipos, siete rondas,
Otuz iki takım, yedi tur...
Tres favoritos de la primera ronda y uno de la segunda.
Üç birinci tur, bir tane de ikinci tur draft hakkı.
A tu primer favorito de este año, al de tu primera ronda del año entrante y al de tu tercera ronda un año después.
- Bu seneki ilk sıra seçiminiz, seneye... -... birinci, sonraki sene üçüncü tur hakkı.
Nuestros próximos dos primeros favoritos y uno de la tercera ronda que eliges hoy.
Bugünkü seçimin için iki birinci tur, bir de üçüncü tur hakkımız.
Tus próximos tres favoritos de la primera ronda.
Gelecek üç birinci tur draft hakkınız.
¿ Quieres que te dé a los favoritos de 1 ° ronda de los Brocense los próximos tres años?
Benden Browns'ın gelecek üç senedeki ilk tur haklarını vermemi mi istiyorsun?
¿ Crees que te daré mis próximos tres favoritos número uno?
Sana gelecek üç birinci tur draft hakkını vereceğimi mi düşünüyorsun?
Tus próximos tres favoritos de la primera ronda. ¿ Sí o no?
Gelecek üç birinci tur hakkın. Evet mi, hayır mı?
A un favorito número uno este año. ¿ Y?
- Bu sene birinci tur hakkımız.
Al de primera ronda del año entrante.
- Gelecek seneki ilk tur hakkımız.
Y al del año siguiente.
- Ve sonraki sene ilk tur.
¿ A tres números uno?
- Üç ilk tur mu?
¿ Renunciaste a tres favoritos de primeras rondas consecutivas?
Üst üste üç birinci tur draft hakkından vaz mı geçtin?
Al favorito de primera ronda de los próximos tres años.
Gelecek üç seneki birinci tur haklarımız.
Deberías dar otra vuelta.
Bir tur daha atmalısın.
Un buen entrenamiento para un guía turístico.
- Tur rehberliği için iyi bir bölümmüş.
Solo un tour.
Sadece tur atacağız.