Translate.vc / Espagnol → Turc / Términa
Términa traduction Turc
10,702 traduction parallèle
Termina la llamada.
Görüşmeyi bitir.
Y confía en mí, sé cómo termina nuestra historia.
Ve bana güven hikayemizin nasıl biteceğini biliyorum.
Termina como esto...
Şu şekilde bitiyor...
Por supuesto, aún no termina.
Tabii ki, henüz bitmedi.
Comienza contigo. Termina contigo.
# Seninle başlar, seninle biter #
No seas tan tonto. Termina con todo esto.
Bir daha bu konu açılmayacak.
Ishita, debo ir a una reunión. - Termina con todo aquí y ve a casa. - Ok, adiós.
- Ishita, benim bir toplantım var, sen lokantayı kapatırsın.
Y si aún no me crees, entonces aquí tienes. Termina con este asunto ahora mismo.
Eğer hala inanmıyorsan, al şunu, artık yaşamanın bir anlamı yok.
¿ Qué pasa si un día termina en silla de ruedas?
Günün birinde tekerlekli sandalyeye bağlı kalırsa?
La primera termina con la muerte de Moloch.
Biricisi, Moloch'un ölümü ile son buldu.
En el momento en que su buen hombre termina su misión, él ya sea muerto o pudriéndose en una celda en China.
Senin iyi adam misyonunu tamamlar zaman, O N'- ya Çin'de bir hücrede çürüyen ölü ya da olacağım.
Debo decir que no puedo esperar a ver cómo termina todo.
Söylemeliyim ki bütün bunların nasıl biteceğini görmeyi bekleyemiyorum.
¿ Dónde termina esto?
Burası nereye gidiyor?
Esto termina hoy.
- Bu iş bugün bitecek.
Pero si te equivocas... es solo un viaje rápido que termina en nada excepto una mancha fea en la acera, ni vida después de esta, ni Elena, ni nada, en absoluto, nunca más.
Fakat yanılıyorsan bir hiç içinde kısa bir gezinti olacak, ama çirkin bir kaldırımda leke. Bundan sonra hayat yok. Elena yok.
De acuerdo, madame Defarge, cálmate y termina esa mezcla.
Pekâlâ Madam Defarge. Sakin ol ve püreyi hazırla.
Y termina perjudicando a los pacientes que podía permitírselo por lo menos!
Olan devlet hastanesindeki parasız zavallılara oldu!
No, termina. ¿ Qué ibas a decir?
Yok, dökül. Neymiş fikrin?
Esa mujer termina como garantía.
O kadın ana neden değil.
Esto es donde termina, Zack.
Burası, yolun sonu, Zack.
Entonces termina conmigo Si vas a terminar conmigo y nosotros- -
Ayrılacaksan ayrıl benden, biz de...
Todos moriremos si este derramamiento de sangre no termina.
Eğer bu katliam son bulmazsa, hepimiz öleceğiz.
Tú termina lo que empezaste.
Sadece başladığını bitir.
El nombre de David vivirá, pero tu descendencia termina hoy para siempre y no hay nada que puedas hacer para evitarlo.
David ismi belki yaşayabilir, fakat senin çizgin bugün, sonsuza dek bitiyor. Ve senin bu konuda yapabilceğin hiçbir şey yok.
Alimentar la mente de un crío de contínuo con eso termina pasando factura.
Çarpık fikirleriyle çocuğun aklını zehirliyor.
Si hablas demasiado, la gente termina creyendo... que han oído ocosas que nunca dijiste.
Çok konuşursa insanlar aslında söylemediğin şeyleri duyduklarını düşünmeye başlarlar.
Cuando el verano termine... me darás mi casa de vuelta... me darás mi nombre de vuelta... y esa basura de la "Cabaña del Misterio" se termina.
Yaz bittiğinde de, evimi bana geri verir- - ismimi bana geri verir- - ve Gizemli Kulübe zırvalığı da sonsuza dek biter.
Tengo una corazonada de que esto aún no termina.
İçimden bir ses bu iş henüz bitmedi diyor.
Mierda. ¿ Podría transferir algunos fondos de la cuenta que termina en 3278?
- Siktir. 3278 ile biten hesaptan para transferi yapabilir misiniz?
Sam lo cruza, le debe dinero empieza a correr, termina en su coche.
Sam onunla karşılaşır, ona para borçlanır kaçak devam eder, arabasında son bulur.
Y ahora termina conmigo cambiando la mía.
Şimdi benim kendi kimliğimi değiştirmemle bitecek.
¡ Termina de comer!
Yesene.
Dudo que alguien de este cuarto haya cometido este delito, pero en un foso como AgriNext, se necesita tiempo para determinar donde termina una serpiente y comienza la siguiente, así que le daré a sus ejecutivos toda la advertencia posible :
Bu odada bulunan hiç kimsenin gerçek suçu işlediğini sanmıyorum ama AgriNext gibi bir cehennemde bir hainliğin nerede biteceğine ve sonrakinin nerede başlayacağına karar vermesi zaman alır bu yüzden yöneticilerinize hemen uyarı yapacağım :
El trabajo de esposa nunca termina.
Bir eşin görevleri asla bitmez.
Vickie casi termina con el núcleo.
Vickie çekirdeği çizmeyi bitirdi sayılır.
Me han dicho que cuando termina con una, se las da a sus hijos como juguete.
Biriyle işi bitince yaşayan oyuncak olarak çocuklarına vereceğini işittim.
Tú termina la guerra con los Locos.
Locos'la olan savaşı sonlandır.
Termina de contar el dinero.
- Paraları saymayı bitir.
Bueno, déjalo en el escritorio si se termina.
Sonuçlar çıkarsa masama bırakırsın.
Ponte los audífonos y termina, Rusty.
Kulaklıklarını tak da bitir şunu, Rusty.
Pero si... si Stalin tiene también la bomba en su bolsillo, el juego termina en tablas.
Ama eğer Stalin'de de bomba olsa, oyun berabere biter.
Le dije, tienes que hablar con ella inmediatamente, o esto se termina y eso fue...
Ona hemen anlatması ya da bitirmesi gerektiğini söyledim. ... ama bu neredeyse...
¿ Puedes adelantarlo para ver dónde termina?
Sonunda nereye gittiğini görmek için hızlandırabilir misin?
{ \ fs12 \ pos ( 190,257 ) } cubierto por árboles frutales, flores y la hierba { \ fs12 \ pos ( 190,257 ) } rodeada de colinas y aguas, la primavera no termina nunca.
Mevye ağaçları, çiçekler ve çimlerle kaplı tepeler ve sular ile çevrili, bahar asla bitmez.
Termina cuando sales por esa puerta, y comienza cuando entras.
O kapıdan çıktığında her şey biter ve girdiğinde başlar.
La caja Osgood termina con la tregua.
Osgood Kutusu ateşkese son verebilir.
La caja termina con la tregua.
- Kutu, ateşkese son veriyor.
Pero tu consciencia termina donde la justicia comienza. ¿ Entendido?
Ama adalet sisteminin başladığı yerde vicdan biter. - Anladın mı?
Quizá quieras intentar algo más original que el truco que Derrick Storm usó en "La tormenta termina".
"Fırtına" kitabında ki Derrick Strom taktiğinden daha orjinal birşey denemelisin.
Finalmente, ésto termina como debería ser.
Nihayet bitmesi gerektiği gibi bitecek.
No ha registrado la salida. Él no termina hasta las ocho.
Kartına basmadı.İşi sekizden önce bitmiyor.