Unagi traduction Turc

Unagi

Çeviren : walkytalky İyi Seyirler!

A eso los japoneses le llaman unagi.

Japonlar buna unagi der.

Es una anguila de agua dulce.

Evet, öyle. Tatlı su yılanbalığına unagi diyorlar.

Unagi es un estado de total advertencia.

Unagi mutlak farkındalık halidir.

Sólo al alcanzar el verdadero unagi estarán preparadas para cualquier riesgo que pueda venir.

Sadece gerçek unagi'ye ulaştığınız zaman başınıza gelecek her türlü tehlikeye karşı hazırlıklı olabilirsiniz.

Sabían que yo venía pero no significa que tengan unagi.

Bunun geleceğini tahmin etmiştiniz ama bu sizde unagi olduğu anlamına gelmiyor.

Si hacemos reservaciones, podremos comer unagi en media hora.

Eğer rezervasyon yaparsak yarım saatte unagimiz olabilir.

Una lección de la importancia del unagi.

Unaginin önemine dair bir ders.

¡ Unagi!

Unagi.

Unagi.

Unagi.

- ¡ Di que somos unagi!

- Unagi olduğumuzu söyle!

No es algo que seas, es algo que se tiene.

Unagi olmak diye bir şey yok. Unagi vardır, ya da yoktur.

Y si no responden nuestras preguntas, los regresaremos al agua con el Unogui.

Eğer sorularımıza cevap vermezseniz, Sizi tekrar suya, Unagi'ye atacağız.

El Unogui comerá bien esta noche.

Unagi bu akşam iyi beslenecek.

Arrojen a los impostores al Unogui.

Bu haini Unagi'ye atın.

Katara, recuerdas como casi me atrapa el Unogui ayer? Sí.

Katara, dün Unagi'nin beni neredeyse yakaladığını hatırlıyor musun?

Donde está el Unogui, se está haciendo tarde.

Nerede bu Unagi? Geç oluyor.

No montes al Unogui, no es divertido.

Sakın Unagi'ye binme. Hiç eğlenceli değil.

Sólo por que vivo cerca del Unagi, no quiere decir que soy una experta.

Unagi'nin yakınında yaşıyor olmam benim bir uzman olduğum anlamına gelmez.

Creo que es el sushi que comí anoche. Unagi en mal estado.

Galiba dün akşamki suşiden.

¡ Todo este unagi a tomar por saco!

Yaptığım tüm Unagi boşa gitti!

El mejor Unagi que hayas comido, tan...

Yiyebileceğin en harika yılan balığı.

Luego te hacemos pensar que el fuego está ahí para que cojas las ramas con el unagi y la ciruela, y las calientes en él.

Sonra sizi kandırıyor ve ateşin oraya... çam dallarına takılı unagi ile eriği... ısıtmak için konduğunu düşündürtüyoruz.