Translate.vc / Espagnol → Turc / Unánimes
Unánimes traduction Turc
31 traduction parallèle
A mí me dijeron que los testimonios eran unánimes.
Söylendiğine göre, bütün ifadeler ortak görüşte imiş.
Los jueces fueron unánimes. Los ganadores son...
jüridekiler aynı fikirde.
Claro que no, Sr. Me uní a Alcohólicos Unánimes.
Yok canım! Ben artık anonim alkoliklere üyeyim!
No fuimos unánimes... pero ha ganado el concurso.
Karar oybirliğiyle verilmedi ama bu yarışmanın kazananı siz oldunuz.
Nuestras decisiones tienen que ser unánimes.
Hepimizin onaylaması lazım.
Por eso debe traerme esos votos... y haga que sean unánimes.
Öyleyse bana oy çoğunluğu sağlaman gerekiyor. Hemfikir çoğunluk sağlamalısın.
De acuerdo a la regla 88, si este consejo requiere tomar la decisión... será mantenida en secreto de nuestros miembros, esto requerirá votos unánimes.
Kural 88'e göre, şayet bu konsey karar almak isterse... üyeler arasında bir sır olarak kalacak, açık bir oylamaya gerek var.
Los indicios son unánimes. Esta anomalia de la naturaleza es por ahora indestructible, insensible incluso a la radiación atómica.
Araştırmacılar bu doğa bozukluğunun şu anda... yok edilemez olduğu konusunda hemfikirler.
Aquí está el resto rellenado por el público. Son casi unánimes.
İzleyici anketlerinin devamı burada.
Nosotros, los jugadores abajo firmantes, somos unánimes en nuestro apoyo y respeto al Sr. Clough y al Sr. Taylor.
Aşağıda imzaları bulunan biz kulüp oyuncuları Bay Clough ve Bay Taylor'a olan destek ve saygımızın arkasında durmaktayız.
Casi unánime. ¿ Significa menos votos unánimes o más?
Hemen hemen oybirliği derken oybirliğinden daha azını mı yoksa fazlasını mı kast ettiniz?
¿ Te dijo Kitty que todos sus médicos fueron unánimes, que está preparada para soportar los rigores de la campaña?
Kitty sana doktorların kampanyanın sertliği konusunda onu uyardıklarını söyledi mi?
Y todos son unánimes en decir que él es el cerebro de la operación.
Ve hepsi bu soygunun arkasındaki beynin onun olduğunu söylüyor.
Todos los votos deben ser unánimes.
Oylamalar oybirliği gerektirir.
Todas las decisiones se suponen que tienen que ser unánimes.
Tüm kararlar ortak alınmalı.
Todas las decisiones tienen que ser unánimes.
Tüm kararlar ortak alınmalıydı.
Fueron unánimes.
Hepsi aynı fikirdeydi.
Tenemos que ser unánimes.
Hepimiz uyum içinde olmalıyız.
- ¿ Somos unánimes?
- Uyum içinde miyiz?
Aunque las autoridades estatales y del condado... han sido casi unánimes en instar... a los residentes a mantener la calma, la difusión, del éxodo aparentemente... espontáneo a lo largo del Litoral del Este... provocando que funcionarios estatales... de las patrullas de carretera... cierren seis grandes arterias hacia el Norte, juntando...
Bölge ve ülke otoritelerinin sürekli sakin kalma çağrısı yapmasına rağmen, Doğu kıyı şeridi boyunca hızla genişleyen toplu göç, bölge otoyol devriyelerinin kuzeye giden ana yolları tek tek kapatmasına neden oluyor.
Las estadísticas son unánimes, la gente.
Istatistikler insanlar anonimdir.
Fuisteis unánimes por Bailey.
Bailey'i oybirliği ile seçmişsiniz.
Aunque, no sé si serán unánimes sobre la pena de muerte.
İdam konusunda görüş birliğine varırlar mı, bilmiyorum.
Me gusta que estas cosas sean unánimes.
Bu konularda hemfikir olmak istiyorum.
Los resultados fueron unánimes. Supongo que no es un ascenso.
- Terfi almadığımı kabul ediyorum.
¡ Eso es lo que me han dicho en una reunión de Alcohólicos Unánimes!
Adsız Alkolikler toplantısında da böyle söylemişlerdi!
Somos unánimes. - ¡ Oh!
Tamam oybirliği ettik.
Tenemos que ser unánimes.
Hemfikir olmak zorundayız.
- Gracias. - Amo esos votos unanimes.
Oylama yaptığımız da çok iyi oldu.
Unanimes venit lumen.
Unanimes venit lumen.
Unanimes veniat pax.
Unanimes veniat pax.