Translate.vc / Espagnol → Turc / Utter
Utter traduction Turc
90 traduction parallèle
- - Mierda Utter. -
Son derece iğrenç.
Sr. Utter.
Bay Utter.
Bienvenido nuevamente, Sr. Utter.
Hoş geldiniz Bay Utter.
El Sr. Bullock ha regresado y también el Sr. Utter.
Bay Bullock aramıza döndü, Bay Utter da öyle.
- Charlie Utter.
- Charlie Utter.
La paradoja es la masacre de Little Big Horn que señaló la agonía de los indios, Sr. Utter.
Çelişkili olsa da, Little Big Horn'daki katliam... Kızılderili'lerin sonunu simgeliyordu, Bay Utter.
¿ Dónde está Charlie Utter?
Charlie Utter nerede?
Si ves a Bill Hickok o a ese terrible imbécil de Charlie Utter ¿ podrías decirle que cuidé de sus cosas?
Eğer Bill Hickok'u ya da o geri zekalı Charlie Utter'ı görürsen... hayvanlara göz kulak olduğumu söyler misin?
La habitación del Sr. Utter está lista.
Bay Utter'ın odası hazır.
Lamento que haya tenido que oír a esos ebrios, Sr. Hickok cuando nos ayudaba con el Sr. Utter.
Daha sessiz. O ayyaşları dinlemek zorunda kaldığınız için üzgünüm Bay Hickok. Bay Utter ve siz bize yardım ederken yani.
Soy Charlie Utter que fue a la misma junta que tú.
Adım Charlie Utter... senin katıldığın o toplantıya ben de katılmıştım.
Sr. Utter. Creí que ya no vendría.
Bay Utter... neredeyse sizden ümidi kesecektim.
- Me refiero, Sr. Utter, al más informal y desorganizado - ¿ A qué se refiere?
Nasıl yani?
"Fletes y Servicio de Correos Utter".
Utter Taşımacılık ve Posta Dağıtım Şirketi.
Soy Charlie Utter.
- Adım Charlie Utter.
Charlie Utter, de "Charlie Utter y Fletes".
Charlie Utter Taşımacılık'tan Charlie Utter.
Charlie Utter.
Charlie Utter.
De "Fletes y Servicio Postal Utter".
Utter Taşımacılık ve Posta Dağıtım Şirketi'nden.
Revisa con Correo Utter y Charlie Flete.
Utter Posta ve Charlie Taşımacılık'a bak!
Si el Sr. Utter se va ¿ no deberían tener preferencia los que han venido toda la mañana?
Bay Utter odayı boşaltıyorsa... sabahtan beri yer soran insanlara öncelik vermem gerekmez mi?
- Conseguimos el lote.
- Arsayı aldık Bay Utter.
Gracias, Sr. Utter.
- Teşekkürler Bay Utter.
Como sea, Sol y yo les estamos agradecidos a Ud. y al Sr. Utter por tomarse el tiempo para ayudar.
Her neyse, ben ve Sol, yardımlarınız için... size ve Bay Utter'a müteşekkiriz.
- El Sr. Utter se fue a Cheyenne.
Bay Utter, Cheyenne'e gitti.
El Sr. Star y Utter debe ser llevados a nuestra tienda.
Bay Star ve Utter'ın bizim dükkâna götürülmeleri lazım.
¿ Cómo estaba el Sr. Star? ¿ Y Charlie Utter?
Charlie Utter nasıldı?
¿ Y... el Sr. Utter?
- Ya Bay Utter?
Y del estado del Sr. Star y de Utter.
- Bay Star'ın ve Utter'ın durumunu da.
Sr. Utter.
- Bay Utter?
Me alegró que el Sr. Star y el Sr. Utter no hubieran salido malheridos.
Bay Star ve Bay Utter'ın durumunun daha ciddi olmamasına sevindim.
Ya te lo dije.
UTTER NAKLİYAT Neden olduğunu söylemiştim.
Si te importa quedarte entre nosotros Charlie Utter te ha reservado un cuarto para ti en el edificio de transportes de carga.
Neyse, bizimle birlikte yaşayacaksan... Charlie Utter, nakliyat binasında sana bir oda ayırdı.
El Sr. Utter y yo tenemos asuntos del campamento que atender.
Bay Utter ile konuşmamız gereken bir kamp işi var.
Sr. Utter, ¿ estudia Ud. a Hume?
Bay Utter, siz Hume'un öğrencisi misiniz?
Sr. Utter.
- Bay Utter.
Tú y yo tenemos un conocido mutuo muy molesto el maldito Charlie Utter.
İkimizin de tanıdığı bir baş belası var. - İbne Charlie Utter.
Oí de una paliza que Charlie Utter le dio a un chupavergas ayer.
Charlie Utter dün bir ibneyi dövmüş diye duydum.
Utter y el fulano con quien estabas sentado abajo el otro día.
Utter'la dün aşağıda oturan adam arasında çıkan kavga.
Justamente cuando salía del hotel Wolcott había pisado accidentalmente a Utter.
Tam otelden çıkıyordum... Wolcott kazayla Utter'ın ayağına bastı.
Si Utter tuviera callos, eso puede haber sido muy doloroso.
Utter'ın nasırları varsa o yüzden dalaşmıştır.
Charlie Utter sacó una carreta anoche del campamento y esa puta que solía trabajar para Tolliver hablaba con alguien escondido en la parte trasera.
Charlie Utter dün gece kamptan bir arabayla çıktı. Eskiden Tolliver'a çalışan o fahişe de... arabadaki yatakta saklanan biriyle konuşuyordu.
Mejor que los callos de Utter, ¿ no?
Utter'ın nasırları olmasından daha mantıklı.
En el cual nuestro alguacil Utter acaba de matar a patadas a un ciudadano.
Şerif yardımcısı Utter... bir vatandaşın canına okumuş.
Quizá nos reuniremos con Bullock y Utter y descubramos los detalles.
Belki Bullock ve Utter'ı toplantıya çağırıp ayrıntıları öğrenebiliriz.
Richardson, quien me llamó, dijo que fue Charlie Utter que solía ser el mejor amigo de Wild Bill Hickok.
Richardson beni çağırdığında, Charlie Utter... eskiden Vahşi Bill Hickok'ın en iyi arkadaşıydı dedi.
¿ Su camino se cruza con el del Sr. Utter, doctor?
Bay Utter'a uğradığınız oluyor mu doktor?
Supongo que el Sr. Utter fue provocado y sin embargo, por nuestro bien el hombre que lo provocó en vista de su empleador no puede ser golpeado.
Ama hepimizin iyiliği için söylüyorum... kendine hâkim olamayıp onu kışkırtan adama... böyle girişilmez.
- Y yo, Charlie Utter.
- Benim adım Charlie Utter.
- Charlie Utter.
Charlie Utter.
- de los clubes.
Yani Bay Utter... en samimi ve en düzensiz kulübü kuralım.
Charlie Utter.
- Charlie Utter.