English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Espagnol → Turc / Vance

Vance traduction Turc

1,141 traduction parallèle
Usted también Sr. Vance.
Siz de, Bay Vance.
Sólo hay un Elliot Vance. Eso seguro.
Sadece bir tane Elliot Vance var, bu kesin.
Gray Wonder y Elliot Vance.
- Greg Wonder ve Elliot Vance.
Sr. Vance, él es Bastiano Juan de la Coronilla y Azevedo.
Bay Vance, Bastiano João Coimbra de la Coronilla y Azevedo.
-... ¿ A quién llaman?
Elliot Vance.
Vance envía saludos.
Sana selam söylüyor.
Pero ¿ había necesidad, señor Vance, de dejarse fotografiar con un famoso gángster y algunas chicas en un bar?
Tabii ki hayır, Bay Vance. Ama hayatta kalmanız için, gazetelerde, ikinci sınıf bir barda yarı çıplak kızlarla çekilmiş resimlerinizin çıkması da gerekmezdi, değil mi?
Les aseguro, que el señor Vance y yo, hemos hecho un trabajo espectacular.
Bay Vance ve ben... mükemmel bir iş çıkardık.
Ya lo sé, pero sigo necesitando las cifras del grupo Morse.
Evet Vance, bu doğru olabilir. Morse Industries için sayılara hala ihtiyacım var.
¿ Quieres que te haga entrar, Vance?
Seni ele vermemi mi istiyorsun, Vance?
Nos dieron salsas, Vance.
Bize sosis falan verdiler, Vance.
Eso creo, Vance.
Sanırım, Vance.
Él es estúpido, Vance.
Aptalın teki o, Vance.
Vance pensó que un poco de ambiente navideño... podría levantar el ánimo por acá.
Vance düşündü ki, küçük bir Noel eğlencesi ortalığı birazcık toparlayabilir.
Voy a hacerte una apuesta, Vance.
Seninle bir bahse girelim, Vance.
- Vance pensó que era hora.
- Vance zamanı geldiğini düşündü.
Puedes filmar algunos ángulos de mí en la cama... y vengo aquí y relato la historia por teléfono.
Sonra yatakta, bir kaç açıdan beni çekersiniz ve ben buraya gelir, telefondaki ses olurum, Vance.
Vance me pidió que volviera a la novela.
Vance, gündüz kuşağına geri dönmemi istedi.
- Vance, te he dicho...
- Vance, söyledim... - Biliyorum.
Eres un hombre brillante, Vance. Un explorador sólido.
Sen çok zeki birisin Vance.
- Vance Hendricks.
- Vance Hendricks.
Vance, ven aquí.
Vance, buraya gel.
Vance, encontré esto en los efectos personales de Nelson.
Vance, bunu Nelson'ın eşyaları arasında buldum.
Por Dios, Vance, ¿ por qué?
Tanrı aşkına Vance, neden?
La Srta. Vance está en una obra.
Bayan Vance, Gotham Tiyatro'sunda bir gösteride çalışıyor.
Tratan de llevarse a Vance.
Vance'in peşindeler.
No sólo estás tratando conmigo, Vance, sino también con el FBI.
Olay bana bağlı değil, Vance. FBI da işin içinde.
Damas y caballeros, hermanos y hermanas, nuestro amado amigo Leonard Vance.
Bayanlar baylar,... kardeşlerim,... karşınızda sevgili dostum,... Leonard Vance.
Venimos a arrestar a Leonard Vance.
Leonard Vance'i tutuklamaya geldik.
Vístete, Vance.
Giyin bakalım, Vance.
En lugar de matar a Samuel, Vance decidió matar la fe que la misión tenía en él.
Vance, Samuel'i öldürmektense, kilisenin Samuel'e yönelik inancını öldürmeye çalıştı.
No obstante, la obsesión de Vance sobrevivió a Samuel.
Ama Vance'nin saplantısı, Samuel'i yaşatan şey oldu.
Vamos, Vance. ¿ Quiénes son?
Sonunda biraz hareket. Onları yakalayalım, çocuklar.
Vance, llevemos esta cosa de regreso.
Lanet olsun. Vance, şunu eve götürelim.
Vamos, Vance. ¿ Quiénes son?
Haydi, Vance. Kim onlar?
Ahora, en exactamente 20 minutos... Vance va a traer a tu madre aqui.
20 dakika sonra, Vance anneni buraya getirecek.
Le ordené... que la tranquilizara con algunas leches malteadas... y lo que pudiera masticar sin dientes en Mickey D.
Vance'e arabalı restorandan ona ne isterse almasını söyledim. Milkshake ya da çiğnemeden yutabileceği ne varsa.
Doy vueltas en la cama ¿ y tú eres?
Yatakta debelenenlerden. Ya siz? - Nell Vance.
- Nell Vance. - ¿ Cómo duermes?
- Uyku sorunun ne?
La Srta. Vance parece más susceptible a historias sugestivas.
Bayan Vance etkileyici öyküye en çok tepki veren kişi oldu.
Eleanor Vance continúa su enajenación de los demás sujetos. /
Eleanor Vance diğer deneklere yabancılaşmaya devam ediyor.
Hoy, una tragedia en el mundo de la tecnología con el fallecimiento de Robert Vance.
Teknoloji dünyasında bugün Robert Vance'in vefatı ile bir trajedi yaşadı.
Un pionero en la tecnología digital, Vance había estado sufriendo de un desorden cerebral, recientemente.
Dijital teknolojinin bir öncüsü olan Vance son zamanlarda bir beyin bozuluğundan acı çekiyordu.
Al darse cuenta de que no había una cura Vance pasó sus últimos días creando un nuevo programa computacional.
Çaresi olmadığının farkına varınca Vance son günlerini yeni bir bilgisayar programı yapmak için geçirdi.
Al digitalizar sus impulsos cerebrales el sueño de Vance era dirigir su compañía desde el más allá.
Şirketine mezarının ötesinde yön vermek için beyin aktivitelerini dijitalize etmek onun hayaliydi.
El programa de Vance no cubrió sus rastros.
Vance'in programı izlerini gizlememiş.
Tuve que apagar la computadora cuando el programa de Vance trató de entrar.
Vance'in programı bilgisayara girmeyi denediğinde onu kapatmam gerekiyordu.
Sí, Sr. Vance.
Evet, Sr. Vance.
A Elliot Vance... el mejor.
Tehlikelerin adamı!
¿ Vance?
Vance?
Soy Eleanor Vance, del grupo...
Ben Eleanor Vance. Buraya- -

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]