Translate.vc / Espagnol → Turc / Vendra
Vendra traduction Turc
12,198 traduction parallèle
Eli, ¿ Peter vendrá a la fiesta de la victoria?
Eli, Peter zafer partisine gelecek değil mi?
El DSNF vendrá pronto.
Çocuk Koruma Hizmetleri'nden gelirler birazdan.
De cualquier modo ella vendrá conmigo.
Her hâlükârda benimle gelecek.
Bueno, sé que nadie vendrá a rescatarme.
- Kimse beni kurtarmaya gelmeyecek.
Y Louis... ¡ no vendrá a casa de la Universidad Luna!
Ve Louis, Ay Üniversitesi'nden eve gelemez.
¿ Y vendrá el papá del hombrecito a reunirse contigo?
- Peki şu küçük adamın babası size katılacak mı?
Srta. Mathers, ¿ vendrá?
- Bayan Mathers geliyor musunuz?
¿ Vendrá a encontrarse contigo? ¿ Tu esposo?
Eşin sana katılacak mı?
Vendrá en un minuto.
Birazdan burada olur.
Corwin vendrá.
Corwin gelecek.
Sam dice que todo el pueblo vendrá para esto.
Sam bütün şehrin burada olacağını döyledi.
¿ El Rey James vendrá?
Kral James buraya mı geliyor?
Así que el rey vendrá aquí buscando refugio.
Kral buraya sığınak aramaya gelecek yâni.
"¡ De todas las maravillas que he oído, la que mayor asombro me causa es que los hombres tengan miedo, visto que la muerte es un fin necesario, cuando haya de venir, vendrá!"
"Henüz duymadığım bütün mucizeler insanların korkması gereken en garip şeyler gibi görünüyor şu ölümü görmek, gerekli bir son geldiğinde gelecektir."
La rata vendrá por ustedes pronto, y entonces...
Fare sonunda sizin için gelecek ve sonra...
Si la subasta va a celebrarse en suelo estadounidense, Haratz vendrá aquí.
Eğer müzayede Amerikan toprakları üzerinden yapılacaksa, Haratz oraya gidiyordur.
Es el día que todo padre sabe que vendrá pero que espera que nunca llegue...
Her baba bugünün gelebileceğini düşünür ama asla gelmesin diye dua eder.
¿ A qué hora vendrá Cameron?
Cameron ne zaman geliyor?
Bueno, supongo que me vendrá bien.
Bu mantığa karşı çıkamayacağım.
Algo vendrá. Eres un gran abogado.
Bir iş çıkar yine, harika bir avukatsın sen.
El hermano del abuelo vendrá.
Dedemin kardeşi geliyormuş.
Mira, mamá salió de la ciudad a un crucero Riverboat de su sociedad Sombreros Rojos, y el tío Dutch vendrá acá porque...
Annem Red Hat Society etkinliğine katılmak için şehirden ayrıldı ve Dutch Amcam buraya geliyor çünkü...
Vendrá un montón de gente genial.
Pek çok havalı insan da gelecekmiş.
Vlanka no vendrá.
Kızlar, Vlanka gelmiyor.
- Para nada. Fawn vendrá a comer fondue de media noche.
Fawn akşam fondü yemeye geliyor.
Tu novia vendrá por primera vez, ¿ y le pediste a Nick que cocine?
Kız arkadaşın ilk kez evine geliyor ve sen Nick'ten yemek yapmasını mı istedin?
¿ qué sucede con Cece? Tuve que rogarle como si fuera una Nerd, pero finalmente vendrá.
Ona bir inek gibi yalvarmak zorunda kaldım ama geliyor.
- Vendrá.
- Geliyor demek. - Evet.
Conozco una historia que te vendrá bien.
Moralini düzeltecek çok güzel bir hikaye biliyorum.
La poli vendrá directa a tu casa.
Polisler her an bu eve gelebilir.
Mi gente vendrá, y no hay nada que puedas hacer para evitarlo... Señor del Tiempo.
Halkım gelecek ve onları durdurmak için hiçbir şey yapmayacaksın Zaman Lordu.
Lo único que tienes que hacer es quedarte quieto por un momento, y esa pelea vendrá a ti. Es por eso que estás aquí, Dean.
Tek yapman gerek bir süre durmak ve o kavga sana gelecektir.
Flash vendrá por ti, ¿ sabes?
Flash peşine düşecek biliyorsun değil mi?
Sí, estoy seguro que vendrá.
Evet, düşeceğine eminim.
Sí, estoy seguro que vendrá.
Evet, düşeceğine eminim. Onu yenemezsin.
Vendrá.
- Gelecektir.
Sidorova vendrá aquí.
Sidorova buraya gelecek.
Vendrá un colega a investigarlo.
Bir meslektaşım gelip bakacak.
Nadie vendrá.
Kimse gelmez.
Después de Theo, vendrá otro.
Theo'dan sonra bir başkası olacak.
¿ Vendrá a por mí?
Peşimden mi gelecek?
Y el día que sale vendrá por mí.
Çıktığı gibi de benim peşimden gelecek.
Entonces confiaré en que Oh Ri Jin vendrá pronto y me iré.
O zaman birazdan geleceğine güvenerek, gidiyorum.
- Dijo que vendrá.
– Geleceğini söyledi.
Que vendría seguro. - Ella no vendrá.
Kesinlikle geleceğini söyledi!
Primero tenemos que saludar nosotros, y luego vendrá ella.
Önce biz oraya gideceğiz, sonra anneni getireceğiz.
Espera lo que vendrá.
Devamını dört gözle bekleyebilirsiniz.
El Secretario Ahn vendrá pronto... así que hasta que venga, por favor espera allí.
Sekreter Ahn birazdan gelmiş olur, Bu yüzden gelene kadar burada bekle lütfen.
Verrano vendrá a por tí, Marcus.
Verrano senin için geliyor Marcus.
Si toca el suelo, toda la casa se vendrá abajo.
Yere dokunursa burası havaya uçar.
Bueno su... ¿ su padre vendrá a la boda?
- Babanız düğüne gelecek mi?