Translate.vc / Espagnol → Turc / Verona
Verona traduction Turc
286 traduction parallèle
Verona, Bolonia, Florencia, Venecia, el Lido,
Verona, Bolonya, Floransa, Venedik, Lido...
Ya casi está amaneciendo y has dicho que tenías que estar en Verona antes del anochecer.
Neredeyse sabah olacak ve hava kararmadan Verona'da olman gerektiğini söyledin bana.
Vienen de Insbruck y van a Verona.
Innsbruck'dan Verona'ya gidiyorlar.
- ¡ Ah! Van a Verona... - Sr.
- Verona'ya gidiyorlar demek...
- Tengo que irme. Si no estoy de vuelta mañana en Venecia, me declararán desertor.
Eğer yarın sabaha kadar Verona'da olmazsam asker kaçağı durumuna düşerim.
Le habían dado ya la baja y estaba en Verona,... pero me pedía que no me moviese.
Görevden alınmıştı ve Verona'da kalıyordu. Fakat ısrarla bulunduğum yerde kalmamı tavsiye ediyordu.
- ¡ Los austríacos han abandonado Verona!
- Austuryalıların Verona'dan gideceklerini söyledi!
¡ Los han echado de Verona!
Austuryalılar Verona'yı terketmiş!
¿ Es verdad lo que dicen de que los austriacos se marchan de Verona?
Avusturyalılar Verona'dan ayrılıyor mu?
Y los austríacos, a pesar de los refuerzos llegados de Trento,... parece que están abandonando también Verona.
Trento'da destek birlikleri oluşturmaları istendi bu yüzden Verona'dan ayrılıyorlar!
¡ Y de Verona se van a ir hacia el mar!
Bu defa temelli olarak gidiyorlar!
Decidí marcharme al amanecer,... antes que los alrededores de Aldeno fueran ocupados por los patriotas y antes de que las tropas italianas llegasen a Verona.
Gitmeye karar verdim. Şafak vaktinde. Yurtseverler kuşatılmış bölgeleri geri almadan ve İtalyan askerler Verona'ya ulaşmadan önce.
" Estoy ya exento, pero me retienen ahora en Verona.
Görevden alındım ve beni Verona'da tutuyorlar.
¿ Tiene un salvoconducto, para poder entrar en Verona a estas horas?
Bu saatte Verona'ya girmek için geçiş izniniz var mı?
Pero le advierto que, esta noche, las calles de Verona no son muy seguras para una dama.
Fakat sizi uyarmalıyım, bu gece Verona sokakları hanımefendi için güvenli olmayacak.
¿ Has visto la ciudadela romana de Verona?
Verona'daki Katolik kilisesini gördün mü?
Recuerdo una vez en Verona, una artista, una contorsionista...
Hatırlıyorum, bir keresinde Verona'da bir sanatçı hanımefendi, bir akrobat...
Bardolino. ¡ Ah, Verona!
Bardolino'ya mı? Ah, Verona!
Un brindis por Verona.
Verona'nın şerefine öyleyse.
Mensajeros vayan a mis futuros invitados. Al Duque de Verga, a Verona, Florencia- - Díganles que vengan aquí, a mi castillo, sin retraso.
Haberciler müstakbel konuklarım Verga, Verona ve Floransa düklerine gidecek... ve vakit kaybetmeden şatoma teşrif etmelerini söyleyeceksiniz.
Y en Verona, marcada en el mapa con una X, se lo agradeceré.
Ve Verona'da, haritada X ile işaretlenmiştir, minnettar olacağım.
En Verona, el personal y la guardia del tren tienen que cambiar.
Verona'da tren personeli ve muhafızlar değişecek.
Eso será si vamos a Verona.
Yani eğer Verona'ya gidersek.
Un convoy de prisioneros se dirige a Austria pasando por Verona.
Bir esir treni konvoyu, Verona üzerinden Avusturya'ya gitmek üzere yolda.
Acerca de Verona y sus amantes
Verona'ya ve onun aşklarına şarkı söyledik.
Dos familias, ambas con semejante dignidad, en la hermosa Verona,
Soylulukta birbirine denk iki aile. sahnemizi açtığımız güzel Verona'da.
El príncipe ha prohibido estas trifulcas en las calles de Verona.
Prens Verona sokaklarında kavga çıkarılmasına kesin yasak getirdi.
Aquí en Verona, damas de gran estima más jóvenes que tú, ya son madres.
burada. Verona'da. senden genç olan saygın hanımefendiler çoktan anne oldular.
- El estío de Verona no da tal flor.
- Verona'nın yazı böyle bir çiçek görmedi.
Verona presume de que es un joven virtuoso y bien gobernado.
Verona onunla övünüyor. erdemli ve saygılı bir genç diye.
El príncipe ha prohibido expresamente estas trifulcas en las calles de Verona.
Prens Verona sokaklarında kavgayı kesin olarak yasak etti.
¡ No hay mundo fuera de los muros de Verona!
Verona surları dışında dünya yok!
Podemos ir a Verona y hallar a Romeo y Julieta... y sentarnos en el anfiteatro.
Verona'ya gideriz. Bir amfitiyatroda oturarak Romeo ve Juliet'i bulabiliriz.
Un viento helado y temeroso que viene de los Alpes sopla en Verona.
Alpler'den Verona'ya korkunç derecede soğuk bir rüzgâr esermiş.
Sí, pero van a Turín, Verona, Novara,
Evet ama, onlar Torino'ya Verona'ya, Novara'ya, Bologna'ya gidiyor.
Sale hacia Verona dentro de cuatro minutos.
Dört dakika sonra Verona'ya hareket ediyor.
Luego de Verona, La Garda a Ravena y luego...
Önce Verona'ya ve Lago Di Gardi'ye. Sonra Ravenna'ya. Oradan...
Verona.
Verona.
- "Los dos bacalleros de Verona"...
Verona'lı İki Mentilcen, Kincioni Gece.
Verona.
Verona!
Celestino de Verona, hereje.
Celestino da Verona, sapkın.
Lo que voy a decir ahora, sucedido en Verona.
Şimdi anlatacağım, Verona'da yaşandı.
- Soy de la provincia de Verona.
- Verona'lıyım.
- ¿ Verona?
- Verona mı?
Yo he trabajado en Verona.
Verona'da bir kamp kurduk.
Está en Verona.
O iş Verona'da bitti.
Pasaremos la noche en Verona, y luego iremos a Venecia.
Geceyi Verona'da geçirip, sonra Venedik'e devam edecektik
Romeo y Julieta nacieron aquí, en Verona.
İşin aslı, Romeo ve Juliet tam burada, Verona'da doğmuşlardı.
Romeo y Julieta eran de aquí, de Verona.
Romeo ve Juliet burada, Verona'da ortaya çıktılar.
- Estamos en Verona.
- Biz Verona'dayız.
- Sé dónde estamos.
- Verona'da olduğumuzu biliyorum.