Translate.vc / Espagnol → Turc / Vickie
Vickie traduction Turc
341 traduction parallèle
- ¡ Loco! Vickie y su marido se pelean constantemente.
Bununla kocası sürekli kavga ediyorlar.
Vickie me lo trajo de la pastelería pero lo he adornado yo.
Bak, pastayı Vi aldı ama tabelayı ben yaptım.
Vickie me lo compró para que la llamara si la necesitaba.
Onu istediğimde bunu çalabiliyordum.
Vickie me llevó al cine una tarde y el que hacía de hermano de la chica en la película...
Vi, beni şu filme götürmüştü, kızın küçük kardeşinin bir arkadaşı vardı. Sence kime benziyordu?
A Vickie le debemos 80 centavos...
Vi'ye 80 sent borçluyuz, param yoktu.
Vickie me ha tenido que prestar dinero alguna vez.
Vi'nin, para vermesi icap etti bazen.
Vickie ha sido muy buena.
Sana iyi baktı mı?
Cuando me dolían las piernas Vickie no sabía hacerme el masaje como me lo haces tú.
Bacaklarım ağrıdığında da, senin masaj yaptığın gibi yapmıyor.
Vickie ha soñado que este nuevo médico de la esquina me curaba.
Vi, rüyasında köşedeki doktorun beni iyileştirdiğini görmüş.
Creo que todo es destino.
Bak, Vickie, buna kader derler.
Vickie Harker, es la secretaria de papá.
Vickie Harker. Babamın sekreteri.
La Srta. Vickie Karker ha venido a verle.
Bayan Vickie Harker sizi arıyordu.
¿ Qué significa Vickie Harker para esta familia?
Vickie Harker'ın bu aile için anlamı nedir?
Vickie nunca está en casa a estas horas.
Vickie bu saatlerde evde olmaz.
No, pero ahora que estoy aquí, si pudiese preguntarle sólo... ¡ Vaya, vaya! Mi Vickie tenía razón después de todo.
Hayır, benim sormak istediğim -... Benim Vickie'm haklıydı herşeyden önce.
Y yo pensando que Vickie estaba desperdiciando los mejores años de su vida.
Vickie'nin, hayatının en güzel yıllarını böyle boşa harcamasını aklım almıyor.
¿ Sabe que le dije a mi Vickie cuando me habló del ascenso?
Vickie bana terfiden bahsettiğinde ona ne söyledim biliyor musunuz?
Le dije : "Vickie, hija mía, se ha terminado".
Dedim ki, " Vickie, canım kızım, yandın sen.
Yo me encargaré de que mi Vickie coopere.
Vickie'nin iş arkadaşlarına bakacağım!
Como me dijo Vickie una vez, no me sorprendería nada que...
Vickie bir defasında bana demişti ki, "Bu ikisi arasında bir şeyler varsa hiç şaşırmam -"
¿ Por qué le dijo eso Vickie?
Neden Vickie böyle bir şey söylesin ki? Anlat bana.
- ¿ Dónde está Vicky?
Vickie nerede? Vickie!
- ¡ Vicky!
Vickie!
¡ Cállate, Vicky!
Kapa çeneni, Vickie!
He visto a Vicky Harker.
Vickie Harkerla konuştum!
- ¿ Vicky?
Vickie!
- Vicky Harker me ama. - Sí.
- Vickie Harker beni seviyor.
He quedado con Vickie y ella está pasando la noche en mi casa.
Vickie ile buluşacağım ve geceyi bende geçirecek.
- No, Vickie.
- Yapma, Vickie.
- Vickie, no.
- Vickie, hayır.
Vickie - ¿ Cuánto tiempo hace que conoces a Vickie,
Vickie- - Vickie ile ne zamandır tanışıyorsun?
Vickie, ¿ me ayudas a ver que quiere?
Vickie, bana yardımcı olur musun?
Díselo a Vickie Blanchard antes de que lo sepa oficialmente...
Resmi olarak bildirilmeden önce Vickie Blanchard'a kendin söyle..
- Vickie. Eso es todo lo que sé.
- Vickie.Bütün bildiğim bu kadar.
Llámala Vickie.
Herkes Vickie diyor.
- ¿ No estaba hablando con Vickie? - ¿ Es el mismo tipo?
Bu, dün Vickie ile konuşan aynı kişi değil mi?
¡ Hey, Vickie!
Hey, Vickie!
- ¿ Con Vickie?
- Vickie'de mi?
- Hey, Vickie.
- Hey, Vickie.
Terry, Vickie, estuvisteis en el norte el pasado verano, ¿ no?
Terry, Vickie, sizler geçen yaz şehir dışındaydınız değil mi?
¿ Vickie?
Vickie?
Vickie, ¿ eres tú?
Vickie, sen misin?
Vickie...
Vickie...
Cuando Vickie aceptó...
Vickie bana evet dediğinde...
Desde el minuto en que dijo sí...
Vickie'nin evet dediği zamandan...
- Vickie, ¿ cómo se te declaró?
- Vickie, sana nasıl teklif etti?
Bueno, Vickie. ¿ fue romántico?
Hadi, Vickie. Duygusal mıydı?
¡ Vicky!
Vickie!
- La rubia, Vickie.
Vickie.
¡ Vickie!
Vickie!
- Vickie quiere hablarte,
- Vickie ile konuşacak mısın?