Translate.vc / Espagnol → Turc / Visiôn
Visiôn traduction Turc
343 traduction parallèle
Todo el mundo trataba de adiviniar si hablar del nacionalsocialismo era una vision de Thyssen o si sus rivales estaban...
Herkes bu nasyonal sosyalizm konuşmasının Thyssen'ın ya da rakiplerinin kurnazca bir örtbası olup olmadığını anlamaya çalışıyordu.
Una vision. ¡ Era tan real!
Hayır hayal değildi. Gerçekti, gerçeğin ta kendisi.
Una vision. ¡ Era tan real!
Bir görüntü. Oldukça gerçekçiydi.
Y mas que su vision lo que adoro es su sabor.
Daha fazlası, tadını seviyorum.
- Estoy perdiendo mi... - Visión. ... mi vision de las cosas.
- Kaybediyorum kavrayışımı Olan biteni kavrayışımı.
Mi vida se desvanece, la vision se atenua.
Hayatim sonuyor... gorunumler bulaniklasiyor.
¡ Y el público es entretenido a través del Angel Vision, que muestra algunos singulares momentos en el béisbol a través de los años!
Taraftarlar, beyzbolda geçmiş yılların sıradışı anlarını gösteren stadyum televizyonuyla eğlendiriliyor!
- ¿ Perdida de vision temporal?
- Geçici görüş kaybı var mı?
¡ Bart recupero la vision!
Bart artık görebiliyor!
Eso es lo que esta afectando su vision.
Görüş yeteneğini etkileyen şey de bu zaten.
- Eso afecta tu vision.
- Görüş yeteneğini etkileyecek bu.
Esta tu vision normal?
Görüş yeteneğin düzeldi mi?
Tuviste una vision fugaz de eso y tienes miedo.
Bir an bunu hissetin aslında ve ardından korkuya kapıldın.
- Volaras a oscuras... dependiendo solo de el sistema de vision electronico.
- Görüş sistemine bağlı olarak... Karanlıkta uçuyor olacaksın.
Vision de pajaro, temblores involuntarios Puntos muertos, labios entumecidos, Sensibilidad de las uñas, molestia de Pelvis,
Kuş hayali, istemsiz titreme... ölüm korkusu, dudak uyuşması... el tırnakları hassasiyeti... bel fıtığı.
Dirijan todas sus preguntas al Sr. Simpson el hombre con la vision.
Tüm sorularınızı bay Simpson'a yöneltin vizyonu olan adama.
Gracias por su liderazgo y su vision.
Size en içten teşekkürlerimi sunuyorum, hem liderliğiniz için hem de ileri görüşlülüğünüz için.
Cuando me levante esta mañana, perdi la vision de mis ojos.
Sabah uyandığımda, görme yeteneğimi kaybettiğimi fark ettim.
El mundo parecia extraño cuando perdi mi memoria.. ... y ahora se vuelve oscuro, al perder la vision de mis ojos.
Hafızamı kaybettiğimde dünya gözüme bir tuhaf görünüyordu görme yeteneğimi kaybedince ise dünyam karardı.
La vision de Tilu tambien esta fallando.
Tilu şimdi görme kabiliyetini de kaybetti.
- Grandes hombres de vision.
- Görüşlerine de bayıldım.
tenia una vision tan clara de el.
Onu çok net bir şekilde zihnimde yaşatıyordum.
Y presidente de Vision TV.
Vision Televizyon Haberleri'nin sahibi ve baskani.
Vision TV... tiene 10 millones de espectadores todas las noches y va en aumento.
Vision TV'yi... her gece 10 milyon insan izliyor ve bu rakam artiyor.
Bueno, Hank, representas todo... lo que simboliza Vision TV.
Hank, sen, Vision TV'nin savundugu seyleri... temsil ediyorsun.
Vision TV, tío.
Vision TV bu dostum.
- ¿ Ves Vision TV?
- Vision TV'yi izliyor musun?
Les ha informado Hank Robinson en Vision TV.
Ben Hank Robinson, Vision TV haberleri izlediniz.
El nuevo "Cruzado" de Vision TV
Vision TV'nin "Savasçisi"
Después de esa gran historia que le hizo famoso, le ofrecieron un puesto en Vision TV y el resto ya se sabe.
O haber sayesinde meshur olduktan sonra... Vision TV'den is teklifi aldi, gerisini biliyorsun.
Hank, ¿ cómo te tratan en Vision TV? ¿ Bien?
Hank, Vision TV'de sana iyi davraniyorlar mi?
Ha informado Hank Robinson... para Vision TV.
Ben Vision TV'den Hank Robinson... artik ayriliyorum.
Lo que importa es que estás lejos de aquí experimentando cosas nuevas, teniendo otra vision del mundo, conociendo nuevos amigos y no pensando constantemente en ya sabes quien.
Önemli olan buradan uzakta yeni şeyler yaşaman, dünyaya farklı bakman, yeni dostlar bulman ve malum kişiyi sürekli düşünmemen.
Una subproduccion de Holanda de la gran industria tulipan Grito-vision Aumenta su experiencia visual Diciendo cuando debes gritar.
Hollanda'nın devasa lale sektörünün bir yan ürünü olan Çığlık-Vizyon, ne zaman çığlık atılacağını ekranda göstererek izleyiş keyfinizi yükseltmektedir.
Y ahora orrgullosamente presentamos la siguiente caricatura en Grito-Vision.
Ve şimdi, çizgi dizimizi Çığlık-Vizyon tekniğiyle sunmaktan gurur duyarız.
- Vamos a oscuras. - Vision nocturna!
- Hayalet uçuşa geçiyoruz.
Iré, no para admirar esa vision, sino por gozar del esplendor de lo que amo.
Seninle geleceğim ama bunu görmeye değil, Sevgilimin güzelliğiyle haz duymaya.
No tienes vision
Hiç ileri görüşlülüğün yok.
Creia que los telépatas debian estar en linea de vision directa para hacerlo.
Telepatların böyle bir şey için görüş mesafesinde olmaları gerekir.
Cuando Ballu ilumine M6, un lugar de luz se filtra aqui en este lado.. .. y el publico recibe una vision de la entrada antes de que suceda.
Palu M6'yı aydınlatınca, bir spot sağdan yavaş yavaş girmeli...
Ahora, sin necesidad de que mires esto...'porque tienes mejor vision de los que hicieron estos dibujos, pero quiero que mires estas figuras.
Gerçekten bunlara bakmanıza gerek yok çünkü siz bunu onların çizdiğinden daha iyi canlandırabilirsiniz. Ama şu şekillere bakmanızı istiyorum.
Esa vision que usted tiene, es como una pequeña sensación y una imagen en su cabeza..
Bu kehanetiniz...
Tenemos un calico-vision conectado a la TV en blanco y negro.
Siyah beyaz TV'ye bağlı bir Atari var. Tanrım.
Mi cuello esta todo tieso y tengo la vision borrosa de pasar todo el día en mi cubiculo mirando una.
Boynum tutulmuş ve bütün gün bir kübikte oturup bilgisayara bakmaktan gözlerim bulanık görüyor.
Los sintomas incluyen vision borrosa, dolor de articulaciones ansiedad, fatiga, depresion.
Ça-çing. Belirtiler arasında bulanık görme, eklem ağrısı, gerginlik, yorgunluk ve keyifsizlik var.
Todavía sale por televisión.
Hani top ona vurmuştu? Hala Diamond Vision'da sürekli çalıyorlar hani.
Es una vision reconfortante.
Ne iç açıcı bir görüntü.
Y esa vision,? que ropa llevaba puesta?
Bu görüntü, ne giyiyordu?
? Esa vision te dio alguna cosa?
Görüntü, sana birşey verdi mi?
Es una vision romantica de la muerte, con la hierba creciendo.
Ölümle ilgili romantik hayalin, her yerde yeşeren otlar.
Una vision.
Hayal gibi.