English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Espagnol → Turc / Walden

Walden traduction Turc

972 traduction parallèle
Josephine March, ¿ viniste de la Laguna Walden en calzones nada más?
Josephine March, gölde sadece şortla mıydın?
Walden, espere al coche de Yard.
Walden, sen kal ve bürodan gelecek arabayı bekle. - Bu kadar Matthews. - Gitmiyorsunuz, değil mi?
Ayer por la noche disparó e hirió mortalmente... a A. T. Burroughs, de East Walden 1942.
Dün gece, Paine 1942 Doğu Walden Caddesinde A. T. Burroughs'u vurdu ve ölümcül şekilde yaraladı.
WaIdron ".
"Walden".
Pero Thoreau no fue a Walden Pond... con un niño de nueve años.
Ancak Thoreau, yanında 9 yaşındaki bir erkek çocuğuyla... Walden Pond'a gitmedi.
Esto me recuerda a Walden Pond.
Warden Göleti havasında.
Será en el Hotel Walden, cerca de Broadway.
Broadway yakınındaki Walen Oteli'nde olacak.
Ésta cuadra perfectamente, pero no es la del Hotel Walden.
Örnekler bire bir uyuşuyor ama Walden otelde değil.
No sé qué hago en una fiesta en honor de Walden.
- Walden'ın partisinde ne işim var?
- Hola. Gracias. Quiero presentarles al senador Walden.
Size Senatör Walden'ı takdim edeyim.
Tercer intento, eliminado.
Üçüncü ıska Walden.
- Vamos, Wallin. No empieces.
Haydi be Walden, şımart beni.
a mi derecha Ben Keane, a mi izquierda Sam Waldon.
Sağımdaki Ben Keane, Solunuzdaki is Sam Walden.
Kemper contra Walden.
Kemper, Walden'a karşı.
Ese Walden contra Kemper.
Walden, Kemper'a karşı.
Autografiará libros en Waldenbooks durante dos días.
Walden'de iki gün boyunca kitabını imzalayacak.
No sé si fue el Capitán Walden, señor, pero ese Huey salvó nuestras vidas.
Yüzbaşı Walden mıydı bilemem... Fakat bu Huey, hayatımızı kurtardı.
El Archivo 201 de Walden.
Walden'ın 201 dosyası.
Si el Capitán Walden gana esta medalla...
Eğer Yüzbaşı Walden bu madalyayı kazanırsa...
Banacek tiene información de tres de los hombres de Walden.
Banacek, Walden'ın 3 adamı hakkında bilgi toplamış.
- Es la Capitán Karen Emma Walden.
- Bu Yüzbaşı Karen Emma Walden.
Sr. Rady, usted era el copiloto de la Capitán Walden.
Mr. Rady. Siz, Yüzbaşı Walden'ın yardımcı pilotuydunuz.
Investigo la recomendación para otorgar la Medalla de Honor a la capitán Walden.
Yüzbaşı Walden'ı Onur Madalyası'yla ödüllendirme tavsiyesi üzerine soruşturma yapıyorum.
¿ Cuánto tiempo estuvo con la capitán Walden?
Yüzbaşı Walden'la ne zamandır birlikte çalışıyordunuz?
¿ Dónde está Walden?
Walden nerede?
La Capitán Walden está muerta.
Yüzbaşı Walden öldü.
Ud. y Walden intercambiaron cartas para enviar a casa si algo salía mal.
Sen ve Walden kötü bir şey olursa eve gönderilecek mektuplarınızı birbirinize vermiştiniz.
¿ Para quién era la de ella?
O zaman Walden'ınki kimeydi?
Es el caso Walden, señor.
Walden dosyası, efendim.
- No es por la Capitán Walden, señor.
- Sorun Yüzbaşı Walden değil, efendim.
Se la daremos a Walden.
Onu Walden'a vereceğiz.
Primero, has insinuado que no estoy interesado en un reporte preciso sobre la Capitán Walden.
Başta, Yüzbaşı Walden hakkındaki tam raporunla, ilgisiz olduğumu ima ettin...
¿ Como se hizo miembro de la tripulación de la capitán Walden?
Yüzbaşı Walden'ın helikopterine nasıl geldin?
Me pidió ir con Walden, dijo que podría necesitar poder de fuego así que dije, sabe, ¿ porque no?
Walden'la gider misin dedi, Walden'ın silaha ihtiyacı olabileceğini söyledi. Ben de olur dedim, neden olmasın?
Ella tenía miedo, Coronel.
Walden... Korkuyordu Albay.
Es la puta verdad acerca de la Capitán Walden.
Olaylar Yüzbaşı Walden'ın sınırını aşıyordu.
Walden e Ilario se pasaron toda la noche hablando de ser rescatados...
Walden ve Ilario, kurtarılma hakkında sürekli konuşuyorlardı.
Ilario le tenía miedo a la oscuridad y Walden quería rendirse al amanecer.
Ilario karanlık yüzünden çıldırmıştı ve Walden günün ilk ışıklarıyla teslim olmayı düşünüyordu.
Capitán Karen Walden.
Yüzbaşı Karen Walden.
¿ Mostró ella duda, temor al tomar esas decisiones de vida o muerte? No.
Walden, ölüm kalım meselelerinde hiç endişe ve korku gösterdi mi?
¡ Todo un episodio! . ¿ Lo de Walden o lo de Al Bathra?
Bütün bölüm.
¡ Pon a Hillerman de nuevo en el caso Walden!
Put Hillerman Walden dosyasına geri atansın!
Era el jefe del helicóptero de rescate piloteado por Walden.
Karen Walden'ın kullandığı sıhhiye helikopterinin mürettebat şefiydi.
Quiero hablarte acerca de la Capitán Karen Walden.
Seninle Yüzbaşı Karen Walden hakkında konuşmak istiyorum.
Karen Walden me envió.
Öyleyse neden buradasın? Karen Walden gönderdi beni.
Al igual que la Capitán Karen Walden.
Yüzbaşı Karen Walden gibi.
Creo que para rendir el merecido honor a un soldado como Karen Walden debemos decir la verdad, General acerca de lo que allí ocurrió.
Bence, Karen Walden gibi bir askeri onurlandırmak için, gerçeği anlatmalıyız, General. Orada tam olarak ne olduğunu.
- Con Walden Roth, por favor.
- Walden Roth, lütfen.
- Walden Roth.
- Ben Walden Roth.
El jefe de Walden.
Walden'ın mürettebat şefi.
¡ Los dos, coño, los dos!
Walden mı Al Bathra mı?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]