Walker traduction Turc

Walker ha sugerido que procedamos con un barrido discreto y dejemos que el piso del comercio permanezca abierto.

Ajan Walker ticaretin devam etmesini ve dikkatli bir şekilde içeriyi taramamızı önerdi.

Oksana fue abatida por Annie Walker, pero su hermano Borz Altan sigue sin aparecer.

Oksana Annie Walker tarafından etkisiz hale getirildi ama erkek kardeşleri Borz Altan ortalıkta yok.

Oye, una pregunta... cuando estabas en el D.C.S., ¿ trabajaste con un operativo llamada Annie Walker?

Hey, bir sorum var DCS iken Annie Walker adında bir ajanla çalıştın mı?

Conozco a Annie Wlker. ¿ Por qué?

Annie Walker'ı tanıyorum. Neden?

Albert Walker es zurdo.

Albert Walker solaktır.

Señor Walker.

Bay Walker.

Tranquilo Walker, ¡ no hemos terminado todavía!

Kal olduğun yerde, Walker, daha işimiz bitmedi!

Bueno mira, aquí está el cuchillo de Walker.

Bak, bu Walker'ın bıçağı.

Por lo tanto, estos compañeros tuyos, Walker, ¿ quiénes son?

Şu senin arkadaşların, Walker, kim onlar?

Walker y McArthur están detrás de él.

Walker ve McArthur onun arkasındaydı.

McArthur tiene un crucifijo, Walker tenía el cuchillo equivocado, y el Sr. Lee está ahora luchando por mantenerse en pie.

McArthur'un elinde haç vardı, Walker elinde de yanlış bıçak vardı, ve şimdi Bay Lee ayakta durmaya çalışmaktadır.

Fue apuñalado en el interior de la sala, lo que que exonera a Walker y McArthur.

Gösteri salonunun içinde bıçaklanmış, ki bu Walker ile McArthur'u temize çıkarır.

Sr. Walker, vamos a estar vigilándolo.

Bay Walker, gözümüz üzerinizde olacak.

Sheriff, Meredith Walker.

Şerif, Meredith Walker.

Esto es lo que llamamos un Tennessee Walker.

Buna Tennessee Walker diyoruz.

- Charles Kendrick Walker.

Charles Kendrick Walker.

Walker, creo.

Walker idi sanırım. Evet.

"Walker, Radcliffe."

"Walker Radcliffe."

Charles Kendrick Walker.

Charles Kendrick Walker.

La compró el año pasado un tal Holland Walker.

Geçen yıl Bay Holland Walker tarafından alınmış.

¿ Cómo acaba el arma del Sr. Walker de Arizona en manos de un chico que provoca un tiroteo con la policía de Las Vegas?

Arizona'daki Bay Walker'ın silahı nasıl oluyor da LVPD'leri vuran çocuğun eline geçiyor? Walker'ı ara.

Llama a Walker. A ver si él tiene alguna respuesta.

Bak bakalım ne diyecek.

Se ha convocado esta vista para decidir los derechos custodios de Elvis Walker.

Bu mahkeme Elvis Walker'in gözaltı haklarını belirlemek üzere toplanmıştır.

Elvis Walker es el niño más joven del país.

Elvis Walker ülkedeki en genç çocuk.

El Sr. Walker no se presentó a recoger a su hijo el día 12 de mayo de este año.

Judge : Mr. Walker Mayısın 12'sinde cocugunu ouldan almakta başarısız oldu.

Una aclaración : el Sr. Walker sí se presentó a recoger a su hijo. Llegó 25 minutos tarde.

Bay Walker oğlunu almak için başarısız olmadı 25 dakika geçikti.

Sr. Walker, ¿ puede levantarse?

Mr. Walker, Lütfen ayağa kalkar mısınız?

En realidad, llegó solo 25 minutos tarde.

Aslında, Mr. Walker 25 dakika geçikti.

Este tribunal ha decidido eliminar los derechos parentales del padre, Kyle Walker y de la madre, Tracy Williams,

Bu panel baba Kayle Walker'in ebeveynlik haklarına son verme kararı aldı. Anne Tracy Williams'a gelince...

Elvis Walker es ahora patrimonio del estado.

Elvis Walker Devlette kalacak.

Elvis Walker, uno de los así llamados "Últimos Seis"...

Son Altılı'dan biri olan Elvis Walker...

Las autoridades están buscando a Kyle Walker.

Yetkililer Kyle Walker'ı arıyor.

Sí, ¿ sabes el tipo que está en todas las noticias... - Kyle Walker?

Merhaba, şu haberlerde gösterdikleri herifi biliyor musunuz?

- ¿ Es ese el señor Walker?

- Bay Walker mı o?

Señor Walker, somos del departamento de humanidad.

Bay Walker, biz İnsaniyet Bakanlığı'ndan geliyoruz.

Señor Walker, sólo hay seis niños de seis años en este país.

Bay Walker, ülkede yalnızca altı tane 6 yaşında çocuk kaldı.

- Sr. Walker, nos gustaría actualizar...

- Bay Walker, dosyanızı güncelleme...

Hola. Estoy buscando a Walker, Elvis Walker.

Ben Elvis Walker'ı arıyorum.

Soy su padre, Kyle Walker.

Babası Kyle Walker'ım.

Parece que Elvis Walker, uno de los llamados "Seis Últimos"

Son Altılı'dan biri olan Elvis Walker,... bu akşam bölge hastanesinden kaçırıldı.

La policía sospecha de su padre, Kyle Walker.

Polis, babası Kyle Walker'dan şüpheleniyor.

Este tribunal ha decidido eliminar los derechos parentales del padre.

Bu panel baba Kayle Walker'in ebeveynlik haklarına son verme kararı aldı.

Elvis Walker está ahora bajo la tutela del Estado.

Elvis Walker Devlette kalacak.

Nosotros solo intervenimos en situaciones en dónde los niños estén en peligro, como en el caso de Kyle Walker.

Biz sadece Kyle Walker durumuda olduğu gibi, çocukların tehlikede olduğu zamanlar müdahale ediyoruz.

Kyle Walker...

Kyle Walker...

Sr. Walker, solo hay seis niños de 6 años en el país.

Bay Walker, ülkede yalnızca altı tane 6 yaşında çocuk kaldı.

Elvis Walker fue abducido de un hospital local anoche.

Elvis Walker dün akşam bölge hastanesinden kaçırıldı.

Solo quería saber si había alguna información sobre Kyle Walker.

Kyle Walker ile ilgili yeni bir bilgi var mı diye sorayım dedim.

Necesitamos encontrar a Kyle Walker.

Kyle Walker'ı bulmamız gerek.

Las autoridades están buscando a Kyle...

Yetkililer Kyle Walker'ı...

- Sí, señor.

Kyle Walker.