Translate.vc / Espagnol → Turc / Ward
Ward traduction Turc
2,037 traduction parallèle
Mire, esta es la situación, Sr. Ward.
Bakın, burada sizin durumunuz şu, Mr. Ward.
Soy Lawrence Ward, FBI, of. de Casper.
Ben Lawrence Ward.. .. FBI, Casper ofisi.
Ward está en el sitio, por lo que no tenemos mucho tiempo.
Ward yerine ulaştı, yani çok zamanımız yok.
De una u otra manera, si atrapan a Ward, la matan al instante.
İki hâlde de Ward yakalanırsa, kadını anında öldürürler.
Sé amable, Agente Ward.
Arkadaş canlısı ol, Ajan Ward.
- Ward.
- Ward.
Ward explicó la situación.
Ward durumu açıklıyor.
¿ Sabes que si hago esto, no sólo veré las cartas de Ward, sino que te veré sin ropa?
Bunu yaparsam sadece Ward'ın kartlarını görmekle kalmayacağımı seni de kıyafetlerin olmadan göreceğimi biliyorsun değil mi?
Sí, he estado aquí antes, pero no vi mucho por la bolsa que el agente Ward me puso en la cabeza.
Evet, daha önce de buradaydım ama Ajan Ward'un kafama taktığı çuval yüzünden fazla bir şey görmedim.
Sí, el agente Ward me dijo que le enviaron a Tahití.
Evet, Ajan Ward seni Tahiti'ye gönderdiklerini söyledi.
Agente Melinda May, agente Grant Ward, esta es la Comandante Camilla Reyes.
Ajan Melinda May, Ajan Grant Ward bu Başkomutan Camilla Reyes.
¡ Ward, escucha!
Ward, dinle!
Pero, ¡ Ward!
Ama Ward!
Bueno, felicidades, agente Ward.
Pekâlâ, tebrikler Ajan Ward.
Porque me he sentido como la novata paleta sin rumbo, pero ahora tengo la sensación de que Ward no sabe quién es Simmons y quién Fitz, y ellos han visto incluso menos tiroteos que yo, y no es que yo sea ingeniera aeroespacial, pero ¿ esta es vuestra primera misión juntos?
Çünkü kendimi inatla takip eden çaylak gibi hissediyordum ama artık anladım ki, Ward'da hangisi Simmons, hangisi Fitz bilmiyor ve ikisi de benden daha az ateş etme bilgisine sahip ve ben bilim adamı falan değilim ama bu ikinizin birlikte ilk görevi miydi?
Pero, Ward, puedes hablar en seis idiomas.
Ama Ward, sen altı dil konuşabiliyorsun.
Creo... Ward ya sabe que tendrás que eliminar a May de la ecuación para tener una oportunidad... así que tiene unos 20 segundos para llegar primero a ella.
Bence Ward zaten biliyor şansın olması için denklemden May'i yok etmelisin ki bu da May'e önce ulaşması için ona ortalama 20 saniye verir.
¡ Lo siento!
- Özür dilerim Ward!
Poco saben, todo lo que han de hacer para que sus deseos se cumplan era venir aquí a "Ninth Ward" y que les trenzaran el pelo.
Dileklerinin gerçekleşmesi için buraya, Ninth Ward'a gelip saçlarını ördürmelerinin yettiğini bir bilseler.
¡ "Mitchell Ward ha aceptado tu petición de amistad"!
- Aman Tanrım. "Mitchell Ward arkadaşlık isteğinizi kabul etti"!
Ward está en el lugar, así que, no tenemos mucho tiempo.
Ward yerine ulaştı, yani çok zamanımız yok.
En cualquier caso, si Ward es atrapado, la matarán en un instante.
İki hâlde de Ward yakalanırsa, kadını anında öldürürler.
- Ward, espera.
- Ward, bekle.
Sé amigable, agente Ward.
Arkadaş canlısı ol, Ajan Ward.
- ¿ Ward?
- Ward.
Ward nos explicó la situación.
Ward durumu açıklıyor.
¿ Sabes que si hago esto, no solo veré las cartas de Ward sino que también te veré sin ropa?
Bunu yaparsam sadece Ward'ın kartlarını görmekle kalmayacağımı seni de kıyafetlerin olmadan göreceğimi biliyorsun değil mi?
Dilo, Ward.
Söyle Ward.
Lo siento, Ward.
Çok özür dilerim Ward.
"Soy el Agente Grant Ward, y puedo dispararle en las piernas a una pulga a 500 yardas, siempre y cuando no haya mucho viento".
"Ben Ajan Grant Ward ve 457 metre uzaktan bir pirenin bacaklarını vurabiliyorum hava rüzgârlı olmadığı sürece."
Sí, bueno, no te reirías mucho si estuvieras en la lista negra de Ward.
Ward'un köpek kulübesinde yaşıyor olsaydın sen de o kadar çok gülmezdin.
No es como si comparara a Ward con Miles, pero por lo menos con Miles, no tenía que preocuparme por cosas pasivo-agresivas.
Ward'la Miles'ı kıyaslıyor falan değilim ama en azından Miles'la pasif agresif şeylere endişelenmek zorunda değildim. - Öyle değil -
Así que, ¿ Ward estuvo aquí?
Bence öyle değil.
Déjame adivinar...
Demek Ward buradaydı.
"Soy el Agente Grant Ward, y podría despedazar tu bazo con mi meñique izquierdo... ¡ con los ojos vendados!"
"Ben Ajan Grant Ward ve dalağını küçük parmağımla parçalayabilirim gözü kapalı olarak!"
Ward tiene razón. Estamos obviando algo.
Ward haklı.
Quiere saber qué sucede. Si no contestas, pide hablar con Ward.
Sen cevap vermezsen Ward'la konuşacakmış.
Después de todo... "Soy el Agente Grant Ward".
Ne de olsa benim adım Ajan Grant Ward.
Ward hizo una cosa increíble, sí, pero no fue Ward el que estuvo a mi lado en ese laboratorio, buscando una cura.
Ward muhteşem bir şey yaptı doğru. Ama laboratuvarda yanımda tedavi arayan Ward değildi.
Ellos son los agentes May y Ward.
Bunlar, Ajan May ve Ward.
Y Ward dijo que lo necesitábamos.
Ve Ward ihtiyacımız var dedi.
Más acción y menos conversación, agente Ward.
Çok hareket, az laf Ajan Ward.
Quería saber más sobre la misión de Ward y Fitz.
Ward ve Fitz'in göreviyle ilgili daha fazla şey öğrenmek istedim.
¿ De verdad me dices que no tiene nada que ver con la misión de Ward y Fitz?
Bunun gerçekten Ward ve Fitz'in göreviyle alakası olmadığını mı söylüyorsunuz?
Ward y Fitz fueron a una operación ultra secreta de dos hombres y mira, más hombres.
Ward ve Fitz, çok gizli, iki kişilik bir harekâta gittiler ve bak. Orada daha fazla adam var.
Estarás hackeando los archivos sobre la misión de Ward y Fitz.
Sen, Ward ve Fitz'in göreviyle ilgili dosyalara sızacaksın. Doğru.
- Él es el Agente Ward.
Bu da Ajan Ward.
Ward, espera.
- Ward, bekle.
Él es el agente Ward.
Bu da Ajan Ward.
Ward, cubre la puerta de atrás.
Arka kapıyı koru.
No fue Ward quien me dio esperanzas cuando yo no tenía.
Hiç umudum yokken bana umut veren Ward değildi.