Whitaker traduction Turc

A tiempo para vestirse para la fiesta de la Sra. Whitaker. ¡ Santo cielo!

- Bayan Whittaker'ın partisi için giyinme zamanı geldiğinde.

Pensé que lo mejor sería de negro,... pero hay que vestirse bien para los Whitaker.

En iyi siyah giysimi düşündüm. Ama hâlâ Whittaker'lar için çok şık değil.

Espléndida fiesta, Sra. Whitaker.

Yorgunluktan canım çıktı! Harika partiydi, Sir Whittaker!

- Fred, Fred Whitaker.

Haydi, bayan.

Whitaker, pasaron.

Whitaker, bizden geçtiler.

Soy Brad Whitaker.

Ben Brad Whitaker.

Vendido por 150.000 dólares a Brad Whitaker.

150 bin dolara Brad Whitaker'e satılmış.

Koskov y Whitaker.

Koskov ve Whitaker.

- ¿ Dónde está Whitaker?

- Whitaker şimdi nerede?

Está con Whitaker en Tánger.

Tanca'da Whitaker'la birlikte.

- ¿ Brad Whitaker?

- Brad Whitaker?

- ¿ Algo que ver con Whitaker?

- Whitaker'ı kullanarak mı?

Hemos vigilado a Pushkin desde que vio hace dos días a Whitaker.

Whitaker ile iki gün önce buluştuğunda Pushkin'i izledik.

Whitaker tiene muestras de material de alta tecnología, pero no ha hecho pedidos.

Whitaker'ın birkaç ileri teknoloji silah örneği var ama büyük siparişi yoktur.

Telefoneé a Whitaker.

Whitaker'a telefon ettim.

Whitaker está en el piso de abajo.

Whitaker zemin katta.

Estás acabado, Whitaker.

İşin bitti, Whitaker.

Whitaker me ha tenido semanas prisionero.

Whitaker, beni burada haftalarca tuttu.

Un ejemplar del almanaque Whitaker. Le dio la clave del código secreto en El Valle del Miedo.

Whitaker Almanağının bir kopyası, Holmes'a Korku Vadisindeki... gizli kodun anahtarını vermişti.

Glenn Whitaker.

Glenn Glenn Whitacre.

De los asesinos potenciales. También identificó al general desaparecido... Glen Whitaker, como uno de los conspiradores.

Gallagher'ın verdiği bilgiler daha şimdiden bir, hatta belki iki suikastçının cesedinin bulunmasını sağladı.

- Odio la espalda de Forest Whitaker. - Aah!

Forest Whitaker'ın boynunun arkasından nefret ediyorum.

¿ Es usted Whitaker Berman?

Siz Whitaker Berman mısınız?

Gracias, Sr. Whitaker.

Teşekkürler, Bay Whitaker.

Sí, Sr. Whitaker. A los caballos los matan.

Evet, biliyorum Bay Whitaker, atları vururlar.

¡ Whitaker, cretino! ¡ Soy la diosa de la televisión!

Oh, Whitaker, seni salak, Ben televizyonun altın kraliçesiyim!

Sí. Elmo Whittaker te dará uno en Casper.

Casper'da Elmo Whitaker sana bir tane hazırlayabilir.

- Sí, es Vanessa Whitaker.

- Evet o Vanessa Whitaker.

El comité reconoce a la congresista Whitaker.

Komite kongre üyesi Whitaker'ı hatırlıyordur.

Sí, es Vanessa Whitaker.

Evet o Vanessa Whitaker.

- Congresista Whitaker.

Kongre üyesi Whitaker!

Congresista Whitaker... le recomiendo que no desperdicie demasiadas energías... buscando extraterrestres.

Kongre üyesi Whitaker, Size vereceğim en iyi tavsiye uzaylı aramak için çok fazla enerji harcamayın.

¿ Cuánto sabes de la congresista Whitaker?

Kongre üyesi Whitaker'ı ne kadar tanıyorsun?

Whitaker se los quitó al forense.

Whitaker onları adli tabip odasından aldırdı.

Siguen llamando a la oficina de Whitaker.

Kongre üyesi Whitaker'ın ofisine telefonlar gelip duruyor.

Por lo de la congresista Whitaker.

Bütün bu kongre üyesi Whitaker olayı.

Whitaker grabó mis conversaciones telefónicas.

Whitaker benim iş yerindeki konuşmalarımı dinlemiş.

Quizá Whitaker tiene que ver con lo de Tess.

Belki de Whitaker'ın Tess olayıyla ilgisi vardır.

- ¿ Qué hago yo? Mantén a Whitaker aquí.

Michael Whitaker'ın ofisini ararken burada olduğuna emin ol.

Ah, Isabel, ella es la congresista Whitaker.

Oh, Isabel, Bu kongre üyesi Whitaker. Selam.

- De la oficina de Whitaker.

- Whitaker'ın ofisindeki dosyandan.

Si no trabajas con ella, ¿ por qué tiene fotos?

Eğer Whitaker'la çalışmıyorsan elinde neden senin resimlerin ve belgelerin var?

Isabel, ella es la congresista Whitaker.

Isabel bu Kongre Üyesi Whitaker.

Una Piel, como Whitaker.

Bir "deri", Whitaker gibi.

Desde antes de encontrar su foto.

Hatta Whitaker'ın ofisinde resmini bulmadan önce.

Si es una Piel, trabajaba con Whitaker.

Eğer Courtney bir "deri" yse, Bu demek oluyor ki Whitaker'la çalışıyordu. Haklısın.

Hola, soy Alex Whitaker.

Merhaba, ben Alex Whitaker.

Mamá, se ha parado una ambulancia en la casa de la Sra. Whitaker.

- Anne! - Efendim?

Whitaker acaba de llamar.

Telefondaki Whitaker'dı.

Su foto estaba en la oficina de Whitaker.

Resmi Whitaker'ın ofisindeydi.

Era Whitaker.

Whitaker'dı.