Translate.vc / Espagnol → Turc / Xix
Xix traduction Turc
457 traduction parallèle
Los Abolicionistas delsiglo XIX pidiendo la liberación de los esclavos.
Ondokuzuncu Yüzyıl'ın Kölelik Karşıtları köleliğin kaldırılmasını istiyorlar.
¡ No estamos en la Edad Media! No, estamos en Francia, en el París del siglo XIX.
Orta çağda değiliz ki burası Fransa, Paris.
El siglo XIX, con sus ideas confusas sobre equidad... e igualdad humana, dio a los judíos un gran alivio.
XIX. ve XX. yüzyıllarda Doğu Avrupa'dan bütün kıtaya... ve sonra tüm dünyaya doğru yayıldılar. XIX. yüzyılın kafa karıştıran insan eşitliği ve özgürlüğü fikirleri... Yahudiler'e istediği fırsatı verdi.
A fines del siglo XIX, con el desarrollo del tráfico marítimo, se apoderaron también de América, y posteriormente de África y el Lejano Oriente.
XIX. yüzyılın sonuna doğru... gelişen gemi trafiğiyle birlikte Amerika'yı da ele geçirmişlerdir. Sonunda Afrika ve Uzakdoğu'ya ulaşmışlardır.
El siglo XIX.
19. Yüzyıl... 20.
Una muñeca del siglo XIX... con un vestido exactamente igual a los trajes de fiesta... que vestían las campesinas húngaras.
Güzel bir XIX. yy. oyuncak bebeği. Giysi, Macar çiftçi kadınların bayramlarda giydikleri giysinin birebir örneği.
Un pintor napolitano del siglo XIX, Palizzi, muy conocido.
19. yüzyıl Napoliten ressam, Palizzi. Oldukça ünlüdür.
Has olvidado que estamos en el siglo XIX.
O olayın 19. yüzyılda gerçekleştiğini unutuyorsun.
A principios del siglo XIX, una oscura sombra se extendía por toda Europa.
19. yüzyıl başlarında, Avrupa'nın üzerine karanlık bir gölge düştü.
"La historia del fantasma de Hurstwood data de principios del siglo XIX" cuando el tatarabuelo del actual baronet " heredó la mansión de Hurstwood.
"Hurstwood Hayaleti'nin hikayesi... " 19. yüzyılın başında geçer... " Şimdiki baronun büyük büyük babasının...
Se cree que está en el siglo XIX.
Daha hala 19. yüzyılda yaşadığımızı düşünüyorsun.
Estamos a las puertas del nuevo milenio en unos meses meses, estaremos viviendo en el siglo XIX.
- Yeni binyıl çok yaklaştı. - Bir kaç ay sonra, 19'uncu yüzyıla gireceğiz.
Y hasta el siglo XIX no se creyó en las ciencias exactas.
Sadece 19. yüzyıl gerçek bilimlere inanabilirdi.
Cosas del S.XIX.
Bu 1800'lere mi ait?
TORINO a fines del siglo XIX
TURIN, On Dokuzuncu Yüzyılın Sonları
Desde finales del XIX un monstruo de tiempos remotos vino a vivir aquí.
Bu çağın başlangıcında, tarih öncesinden kalma bir canavar gelip buraya yerleşti.
Ciencia del siglo XIX atmósfera de la Edad de Piedra pasión del hombre de las cavernas.
19. yüzyıl bilimi Taş Devri atmosferi mağara adamı şehveti!
Pest-Buda, en los años'60 del siglo XIX...
Budapeşte. 1860'lar.
Yo mismo la desprendí de estas telas viejas del siglo XIX.
Bunu 19.Yüzyıl'dan kalma bezlerden kendi ellerimle kazıdım.
No olvidemos que el marxista del siglo XIX,... antes de poblar las academias de la URSS, era al mismo tiempo un científico, un destructor de ídolos y un revolucionario.
Unutmayalım ki 19. yüzyıldaki Marksistler SSCB akademilerine doluşmadan önce hem bilim adamı, hem serseri put kırıcılar hem de devrimcilerdi.
Es un Satsuma del siglo XIX.
Satsuma. 19. yüzyıl.
Además, en el XIX, los iroqueses evolucionaron hasta la organización de tribus confederadas.
Ayrıca, İroquois yerlileri 19. yüzyıldaki aşiret konfederasyonuna kadar gelişmiştir.
A finales del siglo XIX, en Arizona dos facciones luchaban por el control del pueblo de Tombstone.
Arizona'da 19'uncu yüzyıl sonlarında, Tombstone'un kontrolü için iki taraf çatıştı.
El Shogúnato de Tokugawa gobierna el Japón entre el siglo XVII y el fin del XIX.
Tokugawa Hanedanlığı ( Shogun ) Japonya'da 17 yy ile 19 yy arasında hüküm sürdü.
Kevin ha... mordido la mayoría de paisajistas británicos de principios del XIX... y he aprendido a no preocuparme.
Kevin, 19. yüzyıl başı İngiliz peyzajcılarının çoğunu yedi. Telaşa kapılmamayı öğrendim.
Volvieron a descubrirse, por casualidad, en el siglo XIX.
Ondokuzuncu yüzyılda tesadüfen tekrar bulundu.
Creo que deberían atacar actitudes anticuadas de las clases medias... bajas que permiten que el sistema sobreviva y mantengan la moralidad... de todo el país como estaba en el siglo XIX, en los horribles... tiempos de la pre-revolución sexual.
Bence alt orta sınıfın tavırlarına saldırmalılar. Bu, düzeni ayakta tutuyor ve ülkenin ahlakını 19. yüzyılda bulunduğu yerde ve cinsel devrim öncesinin karanlık günlerinde tutuyor.
Un novelista del siglo XIX, cuyo trabajo constituye un cuadro de la sociedad de su tiempo.
19. yüzyılda yaşamıştır ve eserlerinde. yaşadığı toplumun sorunlarını anlatmıştır.
En el siglo XIX.
19. Yüzyılda.
Hay gente que todavía cree en esa tontería. Estamos en el siglo XIX.
İnsanların hala 19'uncu yüzyılda, o saçmalığa inandıklarını görmek.
Watson, como tú mismo dijiste, estamos en el siglo XIX.
Kısa ve öz bir şekilde belirttiğin gibi, 19'uncu yüzyılda yaşıyoruz.
Se dice que hacia finales del siglo XIX... había un hombre tan gracioso y desgraciado... que hacía reír a todo el mundo.
19.yüzyılın sonlarında geçen bir öykü vardır. Çirkin elli çok komik bir adam varmış. Herkesi güldüren bu adamın adı Augusto imiş.
Es el único edificio del siglo XIX que París debería preservar.
Tarihi değeri olan, korunması gereken bir yer.
Ud. emplea vocabulario del siglo XIX.
Hâlâ 19. yüzyılın lügatını kullanıyorsunuz.
El novelista más minusvalorado del siglo XIX o quizá...?
19. yüzyılın değeri en az bilinen romancısı mı? Yoksa sadece sıkıntılı, acı çeken bir adam...
Aquí una alfombra oscura de seda china. Y ahí detrás, unos sofás ingleses de cuero del siglo XIX.
Buraya da koyu bir ipek Çin kilimi ve oraya 19. yy birkaç İngiliz deri mobilya.
A finales del siglo XIX, los trabajadores de la pobreza rural Se están trasladando a las grandes ciudades en esperanza de encontrar pan y dinero.
19'uncu yüzyılın sonlarında, kırsal bölgelerde yokluk çeken emekçi aileler ekmek ve para bulmayı umarak büyük şehirlere taşınıyorlardı.
A finales del Siglo XIX, la sociedad vienesa buscaba algún tipo de certidumbre, algún principio, ya fuera en la política, filosofía, arte o ciencia.
19. yüzyılın sonunda, Viyana sosyetesi, politika, felsefe, sanat yada bilimde... bir kesinlik, bir prensip arıyordu.
Ya no es estamos en el siglo XIX.
Artık 19. asırda değiliz.
- ¿ Qué te pasa? ¿ Caballerosidad del siglo XIX?
Bu Viktoryan ( Kraliçe Victoria dönemi ) cesareti de nedir?
" Nadie hubiera creído a finales del siglo XIX que este mundo era observado afanosa y detenidamente por seres superiores al hombre pero tan mortales como él.
" 19. yüzyılın sonlarında kimse, Dünya'nın en az insanoğlu kadar ölümcül ve daha zeki varlıklar tarafından bu kadar dikkatle ve yakından izlendiğine inanmazdı.
Pero en el siglo XIX, los veleros empezaron a ser reemplazados por buques de vapor otra invención de esos extraños animales de tierra.
fakat 19. yüzyılda, yelkenli gemiler yerini garip kara hayvanlarının bir diğer icadı olan buharlı gemilere bıraktı.
El agua y el gas son del siglo XIX.
Su ve gaz sistemi 19. yüzyıldan.
En el siglo XIX, la tecnología permitió construir un puente colgante sobre el río.
19. yüzyılda, teknoloji nehrin üstüne bir köprü yababilecek seviyeye geldi.
Junto a él su perro, en actitud orgullosa, su cara empolvada, llevando una peluca como la de un pequeño paje del siglo XIX ; está posando.
Yanında, Artaban kadar gururlu, pahalı giysiler içinde.. .. 18. yüzyıl klasik modasından izler taşıyan peruğuyla köpeği.
Decía q en el siglo XIX, la humanidad había aceptado el espacio, y que la gran cuestión del siglo XX era la coexistencia de diferentes conceptos de tiempo.
19.yy'da insanlik mekani kabullenmek zorunda kaldi, diyordu... 20.yy'in büyük meselesiyse farkli zaman kavramlarinin birlikte varolmalariydi.
Está en línea directa con las tradiciones del s. XIX de ingenio y alusión clásica.
O, şey gibi, için 19. yy geleneklerine bağIı direkt hattı varmış gibi. zekice ve klasik kinayeli gibi.
Un jarrón de plástico indio del siglo XIX, ¿ verdad?
On dokuzuncu yüzyıl Hint lastik vazosu, ha?
Vieja, ¿ sabes cuáles fueron las innovaciones introducidas en la agricultura durante el siglo XIX?
19. yüzyıldaki tarımsal gelişmeleri biliyor musun?
Así rezaba una antigua plegaria de principios del siglo XIX en aquel remoto rincón de Inglaterra antes de la creación del servicio de guardacostas británico.
başında söyledikleri... bir dua böyle başlardı.
Esta es una historia de los 70 del S. XIX en el territorio de Nuevo Méx ¡ co cuando los hombres creaban reinos de tierra y ganado y regían sus imperios como señorres feudales.
1870'lerden bir hikaye bu... New Mexico bölgesinden... İnsanların arazi ve sığırlardan krallıklarını kurduğu...