English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Espagnol → Turc / Yamato

Yamato traduction Turc

172 traduction parallèle
¿ Vamos a dormir?
Tamam. Beni gelip Yamato'da gör.
Venid alguna vez a Yamato
Geleceğim, Noriko evlendikten sonra.
Yamato es el mejor sitio para vivir
Yamato yaşanacak en iyi yer.
Debes venir de Yamato a visitarnos
Bana ve anne, lütfen şimdi ve sonra gelip bizi Yamato'dan ziyaret edin.
Si naciste varón en la antigua provincia Yamato
Eski Yamato'da doğmuş biriysen eğer
Me apodaban "Yamato Keto".
Yerliler bana "YAMATOQUETO" diyorlardı. - Aynen.
¿ y amato?
Yamato?
- ¡ podria ser ese ¡ - ei y amato, de 80.000 toneladas.
- Bu o olabilir! - Yamato, 80000 ton.
ei y amato, cuatro acorazados y 12 destructores.
Yamato, dört kruvazör ve 1 2 destroyer.
Puede que escolten ei y amato a otra base, a truk o peiaki-shima.
Yamato? a baska bir üsse kadar eslik ediyorlardir. Truk ya da Pelaki-Shima.
Las minas no detendran ai y amato.
Mayin, Yamato? u durdurmaz.
ei y amato ha pasado.
Yamato kurtulmus.
Ei y amato viro y se fue a traves del paso.
Yamato döndü ve pasaja girdi.
PROVINCIA DE YAMATO
Yamato İli
Debe haber sido Yamato.
- Nemoto Taksi sanırım.
Yamato,? puedes traer otra silla?
Bir sandalye daha alabilir miyiz?
Es el Yamato, nuestra nave gemela.
Bu Yamato, kardeş gemimiz.
El Yamato no está por aquí cerca.
Yamato, buranın yakınlarında bile değildi.
USS Enterprise a USS Yamato.
USS Atılgan'dan, USS Yamato'ya.
USS Enterprise a USS Yamato.
USS Atılgan, USS Yamato'ya sesleniyor.
Solicito autorización para abordar el Yamato.
Bir dış görev ekibiyle Yamato'ya geçmek için izin istiyorum.
Hemos encontrado una nave que parece ser el USS Yamato.
USS Yamato gibi görünen bir gemiyle karşılaştık.
Fíjese al Yamato con un haz tractor.
Data, çekici ışınla Yamato'ya kilitlen.
Una nave como el Yamato en un agujero del espacio y sin tripulación.
Neredeyse Yamato'nun aynısı bir gemi, uzaydaki bir delikte, içinde mürettebat yok.
Contestando a una petición desesperada de mi viejo amigo el capitán Donald Varley del USS Yamato, me arriesgo a llevar el Enterprise a la Zona Neutral.
Uss Yamato'nun kaptanı, eski dostum, Kaptan Donald Varley'in umutsuz yakarışına yanıt olarak... Atılgan'ı Tarafsız Bölge'ye sokmakla... çok ciddi bir risk alıyorum.
El diario del Yamato estará en nuestra computadora enseguida.
Yamato'nun seyir defteri randevuya kadar indirilmiş olacak.
Pudo ser una mera interferencia producida por el Yamato.
Hayır efendim. Yamato'nun karşılaştığı sorunlar nedeniyle olabilir.
No hay ninguna otra nave a excepción del Yamato, que ya está entrando en nuestro campo visual.
Yamato dışında başka hiçbir gemi yok, ki o da şu anda görüş menzilimize giriyor.
- Una transmisión del Yamato, señor.
- Yamato'dan mesaj var efendim.
Señor, detecto un aumento de energía en los motores del Yamato.
Efendim, Yamato'nun Mühendislik bölümünde enerji yüklenmesi var.
Yamato, aquí Enterprise.
Yamato, burası Atılgan.
Yamato, adelante.
Yamato, yanıt verin.
Toda la tripulación del Yamato y sus familias, más de 1.000 personas, han muerto.
Yamato'nun tüm mürettebatı ve aileleri, binden fazla insan, kaybedildi.
¿ La han destruido ellos?
Yamato'ya saldırdılar mı?
¿ Es usted responsable de la destrucción del Yamato?
Yamato'nun yok olmasından siz mi sorumlusunuz?
- Nos marcharemos de aquí cuando haya determinado la causa de la destrucción del Yamato y esté convencido de que usted no es responsable. Fuera. - Están activando su ocultamiento.
- Razı geleceğiz,... ama Yamato'nun yok olmasının nedenini öğrenip, bundan sizin sorumlu olmadığınıza emin olduğumuzda.
El Yamato fue destruido cuando estaban ocultos.
Yamato onlar gizlenirken yok oldu.
Fuera como fuera, el Yamato se autodestruyó.
Her ne olduysa, bunu Yamato kendi kendine yapmış.
Ya que hemos determinado que los romulanos no causaron la destrucción del Yamato, ¿ no sería prudente retirarse?
Romulanların, Yamato'nun yok olmasıyla... bir ilişkisi olmadığını öğrendiğimize göre, geri çekilmek mantıklı olmaz mıydı?
O lo que pasó en el Yamato podría pasarnos a nosotros.
Yoksa Yamato'nun başına gelenler, bizim başımıza da gelebilir.
Si el no puede reparar el Yamato, tengo que convencerlo para que continúe la investigación.
Eğer Yamato'yu onarmamız için bize yardım edemezse, araştırmaya devam etmesi için onu ikna etmeliyim.
El capitán Varley hace referencia a una sonda lanzada desde Iconia.
Varley'in kayıtlarında Yamato'yu tarayan bir sondanın adı geçiyor.
¿ Dónde estaba investigando el Yamato?
Yamato tarandığında neredeymiş?
- Continuaremos la misión del Yamato.
- Yamato'nun görevine devam edeceğiz.
Por el Yamato, capitán.
Konu Yamato Kaptan.
Al igual que el Yamato, el Enterprise está empezando a sufrir fallos técnicos.
Kardeş gemimizde olduğu gibi... Atılgan da bir seri sistem arızaları yaşamakta.
Por ahora son hechos aislados, pero me temo que pueden ser síntomas de la misma causa.
Şu ana kadar rastlantısal gözükse de, bunlar, Yamato'nun başına gelenlerin ilk belirtileri olabilir.
Según el diario del Yamato, puede que aquella extraña sonda tenga algo que ver con esto.
Yamato'nun kayıtlarını gözden geçirdim, bence sorunlarının o sondayla bir ilişkisi var.
Si es culpa de la sonda, eso explicaría lo del Yamato.
Sorun sondaysa, bu Yamato'ya olanları açıklıyor.
Recuerdo esta pintura
O Tomarı, Yamato'daki evden hatırlıyorum.
Conozco el Yamato.
Yamato'yu bilirim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]