English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Espagnol → Turc / Yi

Yi traduction Turc

58,540 traduction parallèle
Buscamos a Asim Naseri.
Asim Naseri'yi arıyoruz.
Hace dos años, cuando Carter y su equipo estaban cazando a Bin-Khalid, contrataron a Naseri como traductor.
İki yıl önce Carter ve ekibi Bin-Khalid'in peşine düştü Naseri'yi de çevirmen olarak tuttular.
Si me voy, nunca atraparemos ni a Jadalla ni a Naseri.
Eğer gidersem, Jadalla veya Naseri'yi yakalayamayız.
Iba a conseguir que le liberaran y luego sacar a Naseri de su escondite para que yo pudiera matarlo.
Seni serbest bırakmaları için onları alacaktı. Ve sonra onu indirebilmem için Naseri'yi dışarı çıkardım.
Iba a hacerlo para liberarle y hacer salir a Naseri para que yo le pudiese atrapar.
Sizi serbest bırakmaları için kendini teslim etti, sonra da Naseri'yi ortaya çıkartacaktı.
El Sr. Featherstone aguarda en la costa sur a bordo de la Walrus si deseamos retirarnos.
Bay Featherstone, güney kıyısındaki Defne'yi bekliyor Geri çekilmek istersek.
¿ Supo dónde encontrar al Sr. Guthrie?
Bay Guthrie'yi nerede bulacağımızı biliyor muymuş?
Tú y Madi.
Seninle Madi'yi.
Lo haré cantar "Born Free" si quieres.
İstersen ona "Born Free" yi bile söyletebilirim.
Pero dime lo que encuentres sobre Lila Facchini.
Benim için Lila Facchini'yi araştır.
MANDIBA CON MANDELA
- Ne? MANDELA MANDIBA'YI DESTEKLİYOR
Tus amigos del PRDK sabrán de política, pero yo sé de Nairobi.
KDRP partisindeki dostların politikayı biliyor olabilirler ama ben Nairobi'yi biliyorum.
Seguro que ya estarán con Javier Bardem
Jordi'yi oynaması için Javier Bardem'le
También le solicito al Congreso que acelere el proceso y vote mi solicitud de la declaración de guerra.
Kongre'yi de süreci hızlandırıp savaş ilanı talebimi oylamaya davet ediyorum.
Ya conoces a Howard y a Stacy.
Howard ve Stacey'yi bilirsiniz.
Oye, no te olvides de recoger a Charlie hoy.
Bugün Charlie'yi almayı unutma, tamam mı?
- A buscar a Charlie.
- Charlie'yi almaya gidiyoruz.
- No pude recoger a Charlie.
- Charlie'yi alamadım. - Babacığım.
- ¿ Llamaste a Maddie?
- Maddie'yi aradın mı? - Evet aradım.
Fue a buscar a Charlie.
Charlie'yi almaya gitti.
Mi madre ha llevado a Bethie al cine.
Annem Bethie'yi sinemaya götürdü.
La policía ha venido hoy, estaban... haciendo preguntas... sobre cuando llevabas a Bethie a casa.
Bethie'yi eve götürürken olanları soruyorlar.
¿ Has visto a Tiger Lily?
Kaplan Lily'yi gördün mü?
Ha contactado a Mia y a Donny.
Lütfen bip sesinden sonra mesaj bırakın. Mia ve Donny'yi aradınız.
Ha contactado a Mia y a Donny.
Mia ve Donny'yi aradınız.
El hombre que mató a Cali, por mí causa.
Cali'yi öldüren adam benim yüzümden.
Nadie debería seguir a Tammy.
Bence kimse Tammy'yi takip etmemeli.
Acabó con el noveno campeón y bribón local... Tank "The Shredder" Evans y se posicionó... para ganar la décima anual Competencia Big Z Memorial.
Dokuz şampiyona kazanan yerli bir kabadayı olan Tank "Yok Edici" Evans'ı yıktı ve onuncu Koca Z'yi Anma Sörf Yarışması'nı kazanmaya hazırdı.
No había visto a mis amigos Cody y Lani en dos años.
Bilirsin, yaklaşık iki yıldır dostlarım Cody ve Lani'yi görmemiştim.
Si no me hubieras salvado la vida y me hubieras dejado ganar... no estaría donde estoy ahora.
Eğer hayatımı kurtarıp Koca Z'yi Anma'yı kazanmamı sağlamasaydın burada olamazdım.
Ve a ver a Undertaker.
Cenazeci'yi kontrol et.
¿ Han visto a mi amigo Cod...?
Arkadaşım Cody'yi gördün...
¡ Vamos a verlo!
Hadi Cody'yi görmeye gidelim!
Oiga, señor McMahon, ¿ por qué no traemos a Cody?
Hey Bay McMahon, Cody'yi de alsak olur mu?
Ya dijimos que íbamos a traer a mi chica, Lani.
Zaten Lani'yi alacağımızı söyledik.
¿ Podrías ir por J.C.?
J.C.'yi getirebilir misin, lütfen?
Tenemos que encontrar a Cody.
Cody'yi bulmalıyız.
- Debemos encontrar a Randy.
- Randy'yi bulmalıyız.
¿ Sabe qué hemos arrestado a Mark Costley?
Mark Costley'yi tutukladığımızı biliyor musunuz?
¿ Estaba allí cuando Mark Costley golpeó y pateó a George Selway... hasta la muerte, Yvonne?
Mark Costley, George Selway'yi öldüresiye dövdüğünde orada mıydın Yvonne?
La fiscalía argumentará... que Costley y usted prepararon la idea de matar a Selway juntos.
Davada senin Costley'le Selway'yi öldürme planını sunarlar.
usted está diciendo que no tenía... ni idea de que Costley iba a matar a George Selway y Costley admite... que actuó en un impulso temerario propio.
Sen diyorsun ki Costley'nin Selway'yi öldüreceğinden haberin yoktu ve Costley kendi pervasız davranışını kabul ediyor.
Él estaba advirtiendo a George Selway como un favor para mí.
George Selway'yi benim için uyaracaktı.
Yvonne Carmichael, que es completamente inocente, que no sabía nada de las intenciones del Sr. Costley cuando... lo condujo a la puerta de un hombre que la había asaltado violentamente.
Yvonne Carmichael'dan da, masum olduğunu Bay Costley'yi, kendisini aşağılayan adamın evine götürürkenki niyetinden haberi olmadığını duyacaksınız.
Testigo A, ¿ conoce al acusado, Mark Costley?
Tanık A, sanık Mark Costley'yi tanıyor musunuz?
Sí, conocí al Sr. Costley en el otoño de 2008, cuando solicitó unirse a los servicios de seguridad.
Evet, Bay Costley'yi 2008 güzünden tanıyorum kendisi güvenlik hizmetlerine başvuruyordu.
Y al evaluar a Mark Costley, ¿ lo encontró adecuado para los... requerimientos físicos de un oficial del MI5?
Mark Costley'yi değerlendirirken, kendisinin MI5 ajanı olmasına yetecek fiziksel yeterliliğini gördünüz mü?
Durante el tiempo que estuvo evaluando al Sr. Costley, ¿ alguna vez sintió... suficiente preocupación por su estabilidad mental para plantear la cuestión... con su jefe en la Policía Metropolitana?
Mr. Costley'yi değerlendirirken, Metropolitan Kolluk Kuvveti'ndeki bölüm müdürüne akli durumunu bildirmek için bir endişe içinde oldunuz mu hiç?
Llevé a Carrie a un chequeo.
Carrie'yi check-up'a götürdüm.
Hola, te comunicaste con Ali.
Merhaba, Ali'yi aradınız.
Has llegado al teléfono de Ravi.
Ravi'yi aradınız.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]