Translate.vc / Espagnol → Turc / Ñam
Ñam traduction Turc
3,368 traduction parallèle
Vamos, ñam, ñam, ñam, ñam...
Hadi, ham, ham, ham, ham...
Nam Koong Min Soo.
Nam Koong Min Soo.
¿ Eres Nam Koong Min Soo, especialista de seguridad?
Sen şu güvenlik uzmanı, Nam Koong Min Soo musun?
¿ Eres Nam?
Sen Nam mısın?
¿ Nam, me escuchas?
Nem, duyuyor musun?
Mi nombre no es "Nem", es "Nam".
Adım Nem değil Nam.
Nehm... ¡ Nam!
Nehm... Nam!
Nam, ¿ qué estás haciendo?
Nam ne yapıyorsun?
Bueno, digamos que conozco su reputación, en todos lados, de hecho.
Namınızla tanıştım diyelim dört yanda biliniyor, doğrusu.
Sr. Allen, su reputación como tirador está bien asentada.
Bay Allen, nişancı olarak namınız iyi biliniyor.
Y Claudio Cruz, alias "El carnicero brasileño".
Claudio Cruz, namıdiğer "Brezilyalı Kasap."
Tienes reputación, viejo.
Senin bir namın var dostum.
De la buena.
İyi bir namın var.
Y que se vino del pueblo con lo puesto. Se pasó la vida deslomándose para que yo pudiera estudiar.
Şehre geldiğinde kendi namına beş kuruş parası yoktu ve hayatı boyunca ben okula gidebileyim diye çalıştı durdu.
Emile aparece Orlando...
Emil buralarda mı? Namı diğer "Orlando".
Pero realmente creíamos que ir a Nam era una decisión correcta.
Ama Vietnam'a gitmenin doğru karar olduğuna inandık.
Fue muy acabo de enterarme que por algunos malditos gérmenes de hospital murió en Nam.
Kötü bir şekilde. Az önce Vietnam'ın s.ktiğimin bir yerinde öldüğünü öğrendim.
Les presento... a Taneleer Tivan, el Coleccionista.
Sizlere Taneleer Tivan'ı, nam-ı diğer "Koleksiyoncu" yu takdim ederim.
5, alias Marv Albert "play by play" :
5 numara nam-ı diğer stattan canlı yayın.
También conocida como Sherry Graves o Sherry Georgia
Namı diğer, Sherry Graves veya Sherry Georgia.
Los habitantes de Simio 7... el Planeta de los Simios.
Simian 7'de yaşayanlar nam-ı diğer, maymunlar cehennemi.
En otro orden de cosas, el célebre asesor empresarial Dan Mcmasters fue visto por última vez hace dos semanas.
Sıradaki haberimiz ünlü iş danışmanı McMasters'tan iki haftadır haber alınamıyor.
¡ El te a ofendido justo ahora! Déjame disculparme por el con este regalo.
Biri sizi incittiyse onun namına özür diler ve bu hediyemi, kabul edeceğinizi umarım.
Clay, aka Ali, versus los Estados Unidos de América.
Hey. "Clay, namı diğer Ali ve Amerika Birleşik Devletleri."
Descendente, Clay aka Ali,
"Clay, namı diğer, Ali."
Sobre Clay, aka Ali, mis pobres muchachos, y tus muchachos,
Clay, namı diğer Ali hakkında... benim elemanlar seninkileri esir almışlar.
Clay aka Ali, versus los Estados Unidos.
Clay, namı diğer Ali ve Birleşik Devletler.
Clay aka Ali, contra los Estados Unidos.
Clay, namı diğer Ali Birleşik Devletler.
Clay, aka Ali, contra los Estados Unidos.
Clay, namı diğer Ali ve Birleşik Devletler.
El resto de la gente escuchará de esto y tendrá miedo. Y nunca más ninguna cosa malvada estará contigo.
Diğer insanlar de bunu öğrenip korkacaklar ve içimizde artık böyle kötülükler barınamıyacaktır.
Los reportes del condado de Lynn muestran que sufren una situación un poco mas inquietante ya que paso de ser de una tormenta eléctrica a un clima mas severo.
Lin Bölgesi'nde durumun dahada kötüleştiği bildirildi. Şuan için oldukça kuvvetli bir fırtınamız var.
Sin mencionar mi reputación.
- Namımı da unutmayalım.
NO, LO SIENTO, PERO ÉSE ERA TODO MI FRANCÉS.
Kusura bakma, Fransızca namına bildiğim her şeyi az önce kullandım.
Hubo una época que tuvimos una reputación bastante jodida.
- O günlerde biraz haşarı oluşumuzla ilgili nam salmıştık.
Alias Striker Hardcastle.
Namıdiğer Zor Cephe Kazanan.
- Alias François Van Vurenberg.
- Namıdiğer François Van Varenberg.
¿ Alias Schlomo Rabinowitz?
Namıdiğer Schlomo Rabinowitz?
Que obtengas todas las riquezas. Yo rezo por eso.
Duam, namın yürüsün...
Phil Heath, también conocido como "The Gift"
Phil Heath, namı diğer "The Gift,"
Cambiar la sentencia de algunos criminales fácilmente... dará mala fama a los que arriesgamos nuestra vida para atraparlos.
Suçluların bir kaç cümlesiyle bizim gibi kelle koltukla yaşayan polislerin namına leke sürüldü.
Él me ha concedido el nombre del juez que dio a Wellbeloved una pena privativa de libertad.
Wellbeloved'a verilen nezaret hapsini adalet namına bana açıkladı.
Así que... si no puedes llevarte bien por ella, hazlo por mí, ¿ sí?
Yani... sizin için birlikte alınamıyor Onun hatırı,, benim için tamam mı?
Te pedí que me ayudes a recomponer nuestra reputación.
Namımızı yeniden kazanmanı istedim senden.
Su reputación depende de eso.
Namın buna bağlı.
Tu reputación te precede, Ragnar Lothbrok.
Namın senden önce gidiyor, Ragnar Lothbrok.
Perdóname entonces si parezco ansioso por hacer uso de tus habilidades y reputación... Tan pronto como sea posible.
Bu kadar kısa sürede yeteneklerinden ve namından yararlanma isteklisi gibi görünürsem bağışla beni.
Todo el mundo conoce el renombre de tu madre.
Herkes annenin namını bilir.
¿ La muerte de tu hermano y el comienzo de tu propia fama?
Ağabeyinin ölümü senin namının başlangıcı olur.
Su pedido no es suave.
Senin ittifakin namı da çok iyi değil.
Así que nos acabamos de tomar un descanso en nuestra búsqueda del jefe de la mafia local Max Rizzo, alias "Max el Hacha".
Yerel suç patronu Max Rizzo, nam-ı diğer Balta Max'ı yakalamak için büyük bir fırsat yakaladık.
ASEGURAN QUE LA ESPOSA SABÍA.
Walter White nam-ı diğer Heisenberg hâlâ kaçak durumda.