Translate.vc / Espagnol → Turc / Ñus
Ñus traduction Turc
116 traduction parallèle
Ya son casi las 11. Justo en el centro de esa manada de ñus. ¿ Lo ves?
Saat 11 yönünde, antilop sürüsünün ortasında.
Luego están los ñus y avestruces, los estorninos la cebra y la jirafa.
Ve orada ayrıca Güney Afrika antilopları, devekuşu, sığırcık kuşları, zebra ve zürafa bulunur.
Con las leonas fuera del camino las hienas matan a los ñus.
Dişi aslan çekilince sırtlanlar hayvanı yakalıyor.
Algunos grupos son de hasta 800 miembros y siegan las altas praderas como manadas de ñus.
Bazı sürüler 800 bireylidir, yüksek çayırlarda antilop gibi otlarlar.
¡ Son ñus!
Antiloplar!
Achicharrar ñus en estampida.
Bir antilop sürüsünü yakıp kavurabilirsin.
¿ Está cazando ñus con una metralleta?
- Yani, makineli tüfekle antilop mu avlıyorsun?
Eran los ñus más veloces de la sabana.
Onlar, savanlardaki en hızlı antiloplardı.
Típica trampa de ñus.
Klasik antilop tuzağı.
Tu rugido detiene ñus, el mío hace reír a bebés.
Senin kükremen bir antilop sürüsünü durduruyor ama benimki çocukları güldürüyor.
Ojalá pero unos ñus lo empujaron por un acantilado.
Keşke öyle olsaydı. Ama antiloplar onu uçurumdan aşağı attı.
- Los ñus.
- Antiloplar.
- Supersecreto. - Los ñus enloquecieron.
- Antiloplar çıIdırdı.
Líneas de Ñus están marchando.
Afrika antilopları yürüyüşe geçmiş.
sus memorias les recuerdan que los Ñus están en camino y se reúnen a esperarlos.
Tecrübelerinden, Afrika antiloplarının geleceğini bilen timsahlar, heyecanlı bir beklentiyle toplanıyorlar.
Algunos grupos son de hasta 800 miembros y siegan las altas praderas como manadas de ñus.
Bazi surulerde 800 basi bulur, ve yuksek cayirlarda Guney Afrika antiloplari gibi otlarlar.
Sólo las sabanas del este de África sustentan casi dos millones de ñus.
Doğu Afrika savanalarında neredeyse iki milyon Afrika Antilobu yaşar.
"El león disfruta de una dieta que incluye ñus, cebras y bufalos."
"Aslanlar antilop, zebra ve bizonları yemeyi severler."
Cariño, hablarle de los ñus.
Tatlım, ona antilobu anlatsana.
Una manada de ñus cabreados nos persiguió por el camino, no bromeo.
Kızgın bir antilop sürüsü uçak pistine doğru bizi kovalamaya başladı.
Cada año, más de un millón de ñus y 200 mil cebras deben perseguir a las lluvias en una curva de 5 km alrededor de Tanzania y Kenia.
Her yıl bir milyondan fazla Afrika antilobu ve 200,000'den fazla zebra, Tanzanya ve Kenya çevresindeki 500 kilometrelik bir çemberde mevsimsel yağmurları kovalamak zorundadır.
Los ñus tienen escasas tres semanas para dar a luz a medio millón de terneros, quienes solo tienen minutos para ponerse de pie,
Afrika antiloplarının, birkaç dakikada ayağa kalkması gereken yarım milyon yavru doğurmak için sadece üç haftaları var.
Ojos hambrientos se voltean a uno de los últimos ñus que nacieron y que apenas está aprendiendo a caminar.
Aç gözler, en son doğan ve sekip oynamayı yeni öğrenen Afrika antiloplarından birine çevriliyor.
Cinco de seis ñus jóvenes no pasarán su primer año.
İlk yılın sonunda her altı Afrika antilobu yavrusundan sadece biri hayatta kalacak.
Un cuarto de millón de ñus morirán en su odisea anual.
Yıllık göç sırasında çeyrek milyon Afrika antilobu ölecek.
En el Serengueti ardiente, el hambre impulsa a los ñus hacia el norte, siguiendo a la lluvia.
Güneşin kavurduğu Serengeti'de, açlık yüzünden antiloplar yağmurun peşinde kuzeye doğru koşturuyor.
Los cocodrilos memorizaron cuándo y dónde intentarán cruzar los ñus.
Timsahlar, antilopların ne zaman ve nereden geçeceklerini artık ezberlemişler.
Mientras la migración de ñus se reunió en un cruce de terror contra hambre, la migración de las monarca ya llenó un continente.
Afrika antiloplarının göçü vahşetle açlığın kesiştiği bir kavşağa doğru ilerlerken... Kral kelebeklerinin göçü de bütün bir kıtayı kaplayacak şekilde yayılıyor.
La migración de los ñus ha llegado.
Afrika antilobu göçü tamamlandı.
Su plan consiste en dejar que los leones maten a los ñus, y robarles las comida delante de sus narices.
Onun planı aslanların antilopları öldürmesine izin vermek, sonrasında onların akşam yemeğini burunlarının dibinden çalmak.
En cuestión de segundos, despiezan las patas de los ñus, y se retiran a la carrera.
Birkaç saniye içinde antiloptan bir but doğrayıp hızlıca geri çekiliyorlar.
Lo ideal, la situación que queríamos tener por estos lares sería una gran manada de ñus, queríamos que los leones tuvieran su presa, pero las lluvias han llegado un poco antes, así que la mayoría de los animales están llenado los llanos.
Burayı istememizin nedeni büyük afrika antilop sürülerinin olması, aslanların avlanmasını istiyoruz, ama yağış biraz erken geldi, bu yüzden hayvanların çoğu ovada.
Así que todo lo que tenemos son pequeños grupos de cinco o seis ñus.
Şu an tüm sahip olduğumuz, beş veya altı afrika antilobundan oluşan küçük gruplar.
- Nus, la poli.
Hey Lus, aynasızlar!
Murasaki-chan, nus vemos en Shakujoodake, ¿ fale?
Murasaki, Shakujoodake'de tekrar buluşacağız, tamam mı?
¡ Nus vemos!
Görüşmek üzere!
El NUS y creatinina son elevados, hay problemas renales.
BUN ve kreatinin seviyeniz yüksek, böbrek sorununuz var.
Si las mez-clas con el ca-fé ex-ci-tan la Ve-nus de cual-quier mu-jer : es que bai-la a cen-tú-ria de por vi-da.
Eğer kahve ile karıştırırsan en mağrur kadının bile cinsel arzusunu körüklüyor ve ömür boyu senin olmasını sağlıyor. "
Cuando hablo Suizo es "Lee-nus" ;
İsveçce konuşursam "Lee-nus" ;
Las Delta Nu se juntaron con los Kappa Kappa Gamma... en el proyecto Besos por Caridad y hubo problemas.
Öpüşme Standı projesinde Delta Nus Kappa Kappa Gammas ile ortaktı. Problemler.
Es que, verás, soy un Gamma Theta Delta y sólo salimos con Alfa Nus.
Sadece olduğun gibi... Ben de Gama Teta Delta'danım, genelde Alfa Nu'larla çıkarız.
Las Alfa Nus no hablan con puercos, elefantes ni dinosaurios.
Alfa Nu'lar domuzlarla, fillerle ya da köpeklerle konuşmazlar.
Las Alfa Nus son vulnerables pero no se rendirán sin una batalla.
Alfa Nu'lar saldırmadan, savaşmadan vazgeçmezler.
Son Alfa Nus.
Onlar Alfa Nu.
- Mejor dicho te enviaste flores, nus caba de llegar la cuenta
Daha çok, sen kendine göndermişsin diyelim. Faturayı şimdi aldık.
Mi hermana y yo nus separamos desde que mi carrera empezo.
Kızkardeşim ve ben, oyunculuk kariyerim başladığında kendi yollarımıza gittik.
Combaticus.
Hırçınus.
Inclínate ante Combaticus.
Hırçınus'a boyun eğin.
¿ Sabes cuál es el valor estimado en el mercado de "La Rubia con los Pechos Desnudos"?
La blonde aux seins nus'un değerinin ne olduğunu biliyor musun?
No digas nada.
Ko-nuş-ma!
Alum... Nus. Alum...
Eski öğrencisi.