Translate.vc / Français → Turc / 1996
1996 traduction Turc
451 traduction parallèle
Ecrit par Tarbolde sur la planète Canopus en 1996.
Tarbolde tarafından Canopus gezegeninde 1996'da yazılmış.
De 1992 à 1996, il régna de façon absolue sur un quart de la Terre.
1992'den 1996'ya kadar dünyanızın dörtte birinden fazlasının yöneticisiymiş.
Cigarette : narcotique cancérogène, altère la prise de décision. Éliminée par la Ligue en 1996.
Birlik tarafından 1996'da yasaklandı
Ainsi s'acheve le jour de l'independance... a l'approche de minuit... en cette journee du 5 juillet 1996.
Saat 12'yi vururken, bayanlar ve baylar, tarih 5 Temmuz 1996.
On a acheté l'endroit en 1996, et les enfants étaient...
Evet, 96'da almıştık bu yeri, çocuklar şu kadardı...
La prochaine éclipse est pour 1996.
Bir dahaki güneş tutulması 96'da.
Dès janvier 1996, la décision de tir nucléaire ne sera plus confiée aux Cdts des sous-marins américains...
Ocak 1996'dan itibaren, nükleer füze fırlatma yetkisi, Amerikan denizaltı kaptanlarının elinden alındı.
1996.
199.
1996, c'est le passé.
199, geçmiştir.
Non. 1996, c'est le futur.
Hayır, 199 gelecektir.
Cinq milliards d'individus sont morts en 1996 et 1997.
199 ve 1997 yıllarında beş milyar insan öldü.
Vous croyez que 1996 est le présent, c'est ça?
Yani sizce şimdi 199 " dayız, öyle mi? Hayır!
Non, 1996, c'est aussi le passé.
199 da geçmişte kaldı. Dinleyin beni.
On aurait dû être en 1996.
199 " da olmam gerekiyordu.
Nous vous envoyons en plein 3e trimestre 1996.
Seni 199 yılının son çeyreğine gönderiyoruz. Tam yerine.
Il prétendait venir du futur et être à la recherche d'un microbe qui devait exterminer l'espèce humaine à partir de... 1996.
Gelecekten geri geldiğini... ve 199 yılından başlayarak sonunda insanlığı... yeryüzünden silecek olan saf bir mikrop... aradığını söylüyordu.
En 1996. Dans la réalité! Vous vous étiez arraché les dents!
Seni gördüm... 199 " da, gerçek dünyada.
Les premiers symptômes étant apparus à Philadelphie le 27 décembre 1996, nous pouvons en déduire que le virus y a été répandu vers le 13 décembre 96.
Eğer belirtiler ilk defa 27 Aralık 199 "da, Philadelphia" da... ortaya çıktıysa, o zaman biliyoruz ki... Philadelphia "da, muhtemelen 1 Aralık 199" da salıverildi.
1996 : Les organes de Lisa commencent à se détériorer.
'96, Lisa'nın iç organları bozulmaya başladı.
En 1996, CBS était en dernière position.
Hele birşey olsaydı.
18 mai, 1996.
Mayıs 18, 1996.
Match d'ouverture, 1996.
Candlestick Park'ta 1996 beyzbol sezonunun ilk maçındayız Steve.
Le président Boris Yeltsin affirma... Que les ossements de la famille Romanov furent retrouvé dans une foret sibérienne en 1991 et furent officielement inumé en 1996.
Rusya Başbakanı Boris Yeltsin 1991'de Sibirya Ormanı'nda bulunan Asil Romanov Ailesi'nin kemiklerinin resmi bir törenle..... 1996 kışında gömüleceğini iddia etti.
D'accord. 1996 va être une sacrée année, hein?
Pekala, 1996 harika bir yıl olacak, değil mi?
Quand on vous a retrouvé, vous étiez un vieux sans-abri en 1996.
Sizi en son gördüğümde, 1996 da evsiz yaşlı bir adamdınız.
17 MAI 1996
17 MAYIS 1996
L'appel vient de la communauté des Sept Etoiles. BATF.
5 Kasım 1996, Apison, Tennessee.
" Great Benefit, 7 juillet 1996.
Great Benefit. 7 Temmuz 1996.
"La lauréate du Tony Award 1996."
1996 Tony Ödüllü olana.
A accouché d'un garçon, le 18 mars 1996.
18 Mart 1996'da erkek bir bebek doğurdu.
Mi-mars 1996.
1996 yılı Mart ortası.
1996 - AN ZERO
1996 YIL SIFIR
Vous n'avez apporté qu'une déclaration de revenus de 1996 en tant qu'interne en chirurgie avec un salaire annuel de 28 000 $?
Yalnız bir vergi iadesi yazmışsınız. 1996'da. Geliriniz yıllık maaşı 28.000 dolar olan bir cerrahi asistanı olarak belirtiliyor.
Reconnu coupable le 15 février 1996.
Mahkûmiyet Tarihi :
C'était le 16 mai 1996.
16 Mayıs 1996 yılıydı.
S'ils viennent par vaisseaux, on ne Sera pas à la hauteur.
Independence Day ( 1996 ) ) Gemilerle gelirlerse onlarla asla başedemeyiz.
En 1996, il a tué un agent du FBI et un shérif adjoint du comté de Loudoun.
1996'da bir FBI ajanın ve Loudoun'da bir şerif yardımcısının ölümüne sebep oldu.
Le détenu en fuite, Robert Patrick Modell, a été condamné en 1996 pour avoir brandi une arme à feu dans un hôpital.
Kaçan mahkûm, Robert Patrick Modell 1996'da şehir hastanesine ateşli silahla ateş açmaktan tutuklandı.
Il représentait l'accusation au procès de Modell.
Modell'in 1996'daki davasındaki savcı.
EN 1996, LE DR WIGAND A ÉTÉ NOMMÉ PROFESSEUR DE L'ANNÉE AU KENTUCKY.
1996 YILINDA DR WIGAND, YILIN ÖĞRETMENİ SEÇİLDİ.
II opêrait à Moscou en 1996.
1 996'da Moskova'daydı.
Vraiment? Moi, en 1996, voici ma carte.
Ben 1996'da mezun oldum, kartım hala bende.
Mai 1 996
Mayıs 1996
Octobre 1 996 Port d'Inchon, Corée du Sud
Ekim 1996 Inchon Limanı, Kuzey Kore
D'octobre 1 996 à août 1 997... quand Hee a disparu, tu étais auJapon.
Kasım 1996 ile Ağustos 1997 arasında Hee ortadan kaybolduğu zaman sen Japonya'daydın.
En 1996, on a trouvé un rocher martien en Antarctique.
1996 yılında, Mars'tan gelen bir kaya, Antarktika'da bulundu.
Il ne vous a jamais raconté... pour vous distraire... comment il a lâché en plein cosmos le Botany Bay, perdu dans l'espace... en 1996 et refroidi mon équipage et moi-même à l'acide cryogénique?
hikâyeyi hiç anlatmadı mı? Kaptanınızı eğlendirmek için de mi? Hayır mı?
- Je n'ai jamais rencontré l'amiral Kirk.
1996 yılında Atılgan'ın Botany Koyuna gelip uzayda kaybolmasını ve beni ve gemi mürettebatını yavaş yavaş donmaya bıraktığını anlatmadı mı? - Ben Amiral Kirk'le hiç tanışmadım.
Je suis censé téléphoner en 1996.
Halbuki ben 199 " da mesaj bırakaçaktım!
- Selon les relevés astrométriques... nous sommes en 1996. La question n'est pas où nous sommes, mais à quelle époque.
Soru nede olduğumuz değil.
Appel reçu par le Bureau des alcools, tabacs et armes à feu, à 02H30, le 5 novembre 1996, à Apison, Tennessee.
Alkol, Tütün ve Ateşli Silahlar Bürosu ileti 02 : 30'da alındı.