English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Français → Turc / 20

20 traduction Turc

40,098 traduction parallèle
C'était un type dans la vingtaine.
20'lerinde bir adamdı.
J'ai réservé vers 20 h, on devrait partir vers 19 h.
Rezervasyonu sekize yaptırdım. Yedi gibi çıkarız diye düşündüm.
C'est mal d'être excitée parce que nos enfants se font enlever leurs dents de sagesse?
Çocuklarımın 20 yaş dişi çıkarması hakkında heyecanlanmam yanlış mı?
20 % moins cher que mon tarif à moi.
Benim için verdiğin fiyattan yüzde yirmi ucuza.
La société fêtait ses 20 ans en juillet, je suis revenu de Rome pour ça.
Şirket Haziran'da yirminci yılını kutladı. Bu yüzden Roma'dan tören için geldim.
Il y a 20 ans, la copine de Robert, avec qui il vivait à l'époque, est morte accidentellement.
20 yıl önce, Robert'ın birlikte yaşadığı kız arkadaşı, kazayla ölmüş.
Jane a appellé toutes les 20 minutes.
Jane her 20 dakikada bir aradı.
Sa petite-amie est morte exactement de la même façon il y a 20 ans, jusqu'au sang étalé sur les murs.
Kız arkadaşı 20 yıl önce tam olarak aynı şekilde ölmüş, duvarlara sürülmüş kan bile aynı.
Mais ce que le légiste a loupé il y a 20 ans c'est la force avec laquelle sa tête a frappé l'escalier.
Ama adli tıp 20 yıl önce kızın başının basamaklara ne kadar sert vurulduğunu atlamış.
Je vous en donne 20 $.
Sana onlar için 20 dolar veririm.
Tu es débile. Tu crois que Louis m'a pardonné? [DES PAS S'APPROCHENT]
Ve polis, bunu itiraf ettiği 20 dakikalık kaydı delil zincirinden çıkarmış.
Si tu es si riche, pourquoi ne pas avoir financé le salaire de Donna quand c'était possible?
20 milyon. Devam etmek istiyor musun? Yoksa bu yeterli mi?
Sais-tu épeler "responsabilité financière"? Je sais épeler "radin". Ça suffit.
Çünkü 10 saniye içinde buradan elimde ya 20 milyonla ya da o şeyle beraber ayrılıyor olacağım.
20 autres agents m'ont supplié d'accepter leur aide.
Benden faydalanmak isteyen 20 menajer daha var.
20 millions, dont 6 garantis.
Altısı garanti 20 milyon.
Tu sais... Quand tu vois Sofia tu tapes dans une balle au travers de la pièce et tu commences à rêvasser à dans 20 ans Quand Sofia marque le but gagnant à la finale de la coupe du monde féminine et que tout le stade scande son nom...
Şöyle diyebilirim Sofia'yı topa vururken gördüğünde ve 20 yıl sonrasıyla ilgili hayaller kurmaya başladığında Sofia Kadınlar Dünya Kupası finalinde maçı kazandıran golü attığı zaman bütün stadyum adını haykırırken..... " Torres!
J'ai dit à ma copine, "Je te verrai lundi", mais toutes les 20 minutes, c'est "Qu'est-ce que tu fais?"
Asistanın ameliyata balıklama atlamasına izin vermek çok saçma ama cerrahi asistanınızın gerçekten asistanlık yapıp yapamayacağını öğrenmek istemez misiniz?
Désolé, je pen... je pense que c'est à moi. Vous allez à l'aéroport?
Dün gece- - 20 yıldır evli olduğumuzu ve bir geceyi bile ayrı geçirmediğimizi söylesem inanır mısınız?
Histoire et au lit pour 20 h. Oui.
Bugün yaptıkların için teşekkür ederim.
Si on ne se dépêche pas ça va être 20 à vie en prison!
Acele etmezsek 20 yıl ile müebbet arası hapis cezası olacak!
Enfin bref, après avoir travaillé comme cascadeur à Hollywood pendant environ 20 ans, je pensais être invincible.
Herneyse, 20 yıl kadar bir Hollywood dublörü olarak çalıştıktan sonra, yenilmez gibi hissettim.
J'arrive... Dans 20, 30 minutes.
20, 30 dakikaya orada olurum.
George Melton n'était pas encore mort, on ne savait pas pour les viols que George était allé voir C.J. Pickens il y a 20 ans, et que l'ancien shérif de ce comté avait refusé de lui parler!
Çünkü George Melton'ın ölüp ölmediği daha belli değildi. Çünkü daha tecavüz veya sperm hakkında bir şey bilmiyorduk. Ve George, 20 sene önce C.J. Pickens'a gitti.
Je n'ai pas compté mais je dirais au moins 20.
Saymadım ama en az yirmi vardık.
Saviez-vous qu'au moins 20 gamins ont été amenés dans le bureau du shérif, le lendemain du meurtre d'Hanna Dean?
Hanna öldürüldükten sonraki sabah en az 20 çocuğun karakola getirildiğini biliyor muydun?
Ou bien... "Chroniqueur à Paris, dans les années 20"?
Ya da Paris'te 20'li yıllarda dedikodu yazarı.
Cette fameuse nuit, il y a 20 ans.
20 yıl önce o gece.
Mon client a été initialement condamné il y a vingt ans sur la base de ce qui sont pour moi des aveux forcés et le témoignage de deux hommes qui, on le sait désormais, ont violé Hanna Dean.
Müvekkilim 20 yıl önce zorla itiraf ettirilerek ve artık Hanna Dean'e tecavüz ettiğini bildiğimiz iki adam tarafından verilen ifade ile mahkûm edildi.
Chez un mec en socio avec une énorme bite.
Ev sahipliği yapan kişi, 20 santim sike sahip bir politika bilim uzmanı.
Bien, Emma... nous étions officiellement en retard il y a 20 minutes, donc si on évitait le jeu du jour des chaussettes mises, chaussettes enlevées, ce serait génial.
Emma... 20 dakika önce geç kaldık. ... çorap çıkarıp giyme oyununu bugünlük bıraksak harika olacak.
J'ai dû hésiter à rechercher Matty, 10, 20 minutes.
Etrafta koşturup 10, 20 dakika Matty'i aradım.
Il a des mandats d'arrêt sur pas moins de 20 meurtres, et ce sont uniquement ceux auxquels ils peuvent le lier.
En az yirmi cinayetten hakkında tutuklama emri çıkmış.. .. ve bunlar sadece.. .. onunla eşleştirebildikleri.
Il est collecté en vingt minutes.
20 dakika içinde alınır.
On fait une pause dans 20 minutes.
20 dakika içinde ara vereceğiz.
20 minutes maxi.
En çok 20 dakika.
20, 50, 60 personnes disparues.
20, 50, 60 insan kayıptı.
Retour de votre carte ressemble à un billet de 20 $.
Kartının arkası da 20 dolarlık banknota benziyor. Güzel değil mi?
Il est cool, non? Ouais, c'est donc si les gens jettent'em loin, vous le savez, d'autres gens vont venir par et être comme,
Evet, o da insanlar kartımı sağa sola bırakırlar diye bilirsin başkaları görüp şöyle diyecek "Aman ne güzel 20 dolar".
"Oh, cool, 20 $." Ils vont "pick em up puis ils seront comme," Oh, il est avocat. "
Alıp bakacaklar ve "Avukatmış yahu." diyecekler. Sonra...
En plus de 20 spécialistes tout au long de mon enfance.
Çocukluğum boyunca 20'den fazla uzmana.
Je nourris ces oiseaux depuis vingt ans maintenant.
Bu kuşları 20 yıldır besliyorum.
On est chez l'adversaire.
Karşı takımın 20 yarda çizgisi.
Oui, je sais. Tu m'y as amenée pour nos 20 ans de mariage.
Evet, biliyorum. 20. yıl dönümümüzde beni oraya götürmüştün.
J'aurais pu l'aider il y a 20 ans.
Ben bunu Will'e 20 yıl önce söyleyebilirdim.
Ils avaient plus de 20 ans.
İkisi de 20 küsur yaşında.
Je n'ai pas profité de la vingtaine.
20'li yaşlarımı yaşadım sayılmaz.
À 20 h 15 aujourd'hui, un individu a cambriolé une pharmacie, et a attaqué le propriétaire.
Bugün 20 : 15'te bir şahıs, eczane soyup, eczacıya saldırdı.
- 20? 30?
- 20 mi?
Il a pris, a peu près, 20 ans de leçons.
20 sene eğitim aldı neredeyse.
C'est 20 000 dollars.
- 20000 dolar. - Whoa.
Offre leurs 20 mil. [rires]
20 milyon dolar teklif et.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]