Translate.vc / Français → Turc / 262
262 traduction Turc
74 traduction parallèle
Correction 860 860.
- Dilekçe ver istersen. - Mesafe bilgisi... 262 metre - 262!
- 262 West 61 ème.
- 262 Batı 61. Sokak.
- 262 West...
- 262 Batı...
- 262...
- 262...
Le pouls est à 262, le taux métabolique est aussi élevé.
Kalp atışı 262, tüm metabolik değerler karşılıklı olarak yüksek.
colonne de six gros navires, 262 degres, distance de 700 milles.
6 gemiden oluşan bir konvoy, 262 derece, mesafe 700 mil.
Des 262 Princesses d'Europe, 165 ont plus de 80 ans... elles sont out! 47 ont moins de 10 ans... out!
Avrupa'daki 262 prensesin 165'i 80 yaş üstünde, onları çıkar, 47'si 10 yaşın altında, onları da çıkar, 39'u deli.
5 359 262.
5.359.262.
- $ 262. s'il vous plaît.
- 262 dolar lütfen.
ça a commencé avec l'espèce 262.
On üç mü? Tür 262 ile başladı.
Pas sans ta permission, mais ça fait gros.
İznin olmadan asla. 262 Baxter Yolu.
[Skipped item nr. 262]
HAVA FELAKETİ
PanGeneve 262, quelqu'un le voit?
PanGeneve 262, gören var mı?
Tu sais, j'ai essayé de penser à ce que je pourrais faire pour... que tu te sentes mieux, et j'ai finalement trouvé quelque chose.
Biliyor musun, senin daha iyi hissetmen için ne yapabilirim diye düşünüyordum da sonunda ne yapmam gerektiğini buldum. 262 00 : 19 : 32,544 - - 00 : 19 : 35,104 Ve aileni erkenden gönderdim.
- 221656, 442,262... 880 - Tu vas arrêter tes putains de multiplications, espèce de pétasse?
Bu çarpım tablosu boku da nedir böyle?
262 centimètres.
2 metre 60 santim!
262 passagers, dont 97 Britanniques.
262 yolcu varmış, 97'si İngintere vatandaşı.
The Malcontent, le gars qui s'occupe du site, a dit qu'il avait déjà vu une présentation de 30 minutes ici à la convention.
Malcontent, sitenin ardındaki kişi 279 00 : 14 : 25,464 - - 00 : 14 : 28,262 Dediğine göre zaten 30-dakikalık sunumu kongrede görmüş. İnternet yanıyor bu haberle.
Il a 262 mails dans sa boîte de réception, et jusque là, la plupart sont des menaces.
Gelen kutusuda 262 e-posta var, şu ana dek çoğu tehdit.
{ \ pos ( 262,205 ) } Bien reçu.
Galiba kamyonun arkasında birini gördüm.
{ \ pos ( 262,205 ) } Mike, ralentis, qu'on regarde ça.
Lanet heyecan hastaları.
{ \ pos ( 262,205 ) } Regardez ces ballons, et ces fleurs.
Balonlara ve çiçeklere bak.
{ \ pos ( 262,205 ) } Vous êtes une femme chanceuse, d'avoir un garçon si attentionné pour s'occuper de vous.
Şanslı kadınsınız. Bayan Sifletti. Sizinle ilgilenen sevimli bir oğlunuz var.
{ \ pos ( 262,215 ) } C'est très mature.
Oh, pekala, bu gerçekten çok olgunca bir davranış.
{ \ pos ( 262,205 ) } On regarde quoi, là?
Ne izliyoruz şimdi biz, altı?
On a un sac rempli de fric, on est à Mexico depuis une semaine. { \ pos ( 262,215 ) } Un sac de fric, de l'alcool, aucune femme,
Bir çanta dolusu paramız var ve bir haftadır bir çanta dolusu parayla içkiyle, kadınsız, hikayesiz,
{ \ pos ( 262,215 ) } - aucun souvenir.
- hatırasız Meksika'dayız.
{ \ pos ( 262,205 ) } Tu vois de quoi je parle.
Ne demek istediğimi biliyorsun.
{ \ pos ( 262,205 ) } Non, je vois pas.
Ne demek istediğini bilmiyorum.
{ \ pos ( 262,225 ) } Le premier qui me vient à l'esprit est Williams.
Aklıma ilk gelen kişi muhtemelen Williams olurdu.
{ \ pos ( 262,225 ) } On peut commencer par les uniformes de football des filles
Ve as kız futbol takımının formalarıyla başlamalıyız.
{ \ pos ( 262,250 ) } une grande victoire, { \ pos ( 262,250 ) } mais la guerre n'est pas finie.
Bugün Rau bizlere büyük bir zafer bahşetti, ama savaş daha bitmedi.
{ \ pos ( 262,250 ) } Les Dactyls vont appeler leurs frères et nous défier à nouveau.
Dactyl'ler kardeşlerini çağıracaklar, ve tekrar karşımıza çıkacaklardır.
Je mise 1.262.000 $ sur le numéro six.
1.262.000 Dolar yatırmak istiyorum. 6 no'lu ata.
{ \ pos ( 262,225 ) } Non, mec.
Hayır, adamın, gelmek isterdim, ama...
J'aimerais, mais... { \ pos ( 262,225 ) } Si je monte dedans, j'irai jamais à l'école.
Eğer arabaya binersem, Okuldaki derslerime giremem.
Article L. 262-1 : 'Toute personne résidant en France
L 262 - 1 fıkrası :
Un, deux, trois! { pos ( 262,225 ) } Saison 1
Bir, iki, üç!
Comment vas-tu payer 16262,70 $ en étant au chômage?
İşsiz biri olarak 16,262.70 dolar borcunu nasıl ödeyeceksin?
La somme encore à votre disposition est de 8 262 307 719 yen.
Toplam para miktarınız 8,262,307,719 yen.
{ \ pos ( 262,270 ) } Et en pleine pénurie, il dit aux Kings qu'il en a 5?
Şimdi de eroin planın ortasında, beş kişi olduklarını mı söyledi?
{ \ pos ( 262,270 } Pas très longtemps j'espère. Si ça se trouve, il y a rien.
Umarım çok uzun sürmez, şimdilik bir dava da yok.
{ \ pos ( 262,215 ) } J'ai cru sentir les cookies préparés par les petits lutins qui vivent dans tes cheveux.
Saçlarında yaşayan küçük cinlerin fırınından gelen bisküvi kokusunu almıştım. Vay canına Sue, etkilendim.
{ \ pos ( 262,190 ) } { \ - -------------------------------------------------PUB------------------------------------- } Allez Maria.
Haydi ama, Maria. Artık yola koyulalım.
{ \ pos ( 262,250 ) } pour regarder... quoi?
Bakmak için.. Neden böyle bir şey yaptı?
668 01 : 10 : 49,262 - - 01 : 10 : 50,922 L'amour?
Şarkılardaki gibi...
Numéro 262 :
262 numara :
{ \ pos ( 262,205 ) }
- Ne?
Mes valeureux guerriers... { \ pos ( 262,250 ) } Aujourd'hui Rau nous a donné
Benim savaşçı yoldaşlarım,
498 262 ABEILLES CE SOIR
"Bu geceki arı sayısı : 498,262"
{ \ pos ( 262,230 ) } Et ton rabbin?
Peki, ya haham?