English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Français → Turc / 35

35 traduction Turc

4,738 traduction parallèle
Vous ne saurez pas avant qu'il ait 30 ou 35 ans... s'il sera complètement aveugle.
30, 35 yaşlarına gelmeden hiç bir şey bilemezsin tabii bu arada tamamen kör de olabilir.
Signe pour la SF et je te garantis que tu auras 33-311 ans.
Bilim-Kurguyu imzalarsan seni 34, 35 yaşına getireceğime garanti veririm.
Julian Assange nie avoir eu des relations sans consentement avec les deux femmes de 35 et 25 ans.
Julian Assange 35 ve 25 yaşlarındaki iki kadınla rızaları olmaksızın ilişkiye girdiğini kabul etmedi.
- 35 centimètres.
Oh, hadi.
- Bien plus grande. - 37 centimètres.
35 mi, 37 cm mi?
Le pare-feu de la censure chinoise a été percé cette semaine quand WikiLeaks a publié 35 vidéos de manifestations tibétaines rapidement devenues virales.
Çin sansürünün duvarı WiliLeaks'in sağladığı çabucak heryere dağılan 35 tane Tibet gösteri videosuyla bu hafta delindi.
Si vous étiez plus vieux et plus proche de la plage, ce serait 35 millions de dollars
Biraz daha eski ve sahile bir mil yakın olsaydı fiyatı 35 milyondu.
Environ 35 ans.
30'lu yaşların sonlarında sanırım.
Numéro un, proue, 35 à bâbord.
Pruva iskele açısı 35 derece.
À notre vitesse actuelle, 30 ou 35 minutes, commandant.
Mevcut hızımızla 30, 35 dakika, Kaptan.
Il est 22 heures et 35 minutes et je suis très superstitieux.
Şu an saat 10 : 35. Aşırı batıl inançları olan birisiyim.
30 000, 35 000, merci monsieur.
30.000. 35.000, teşekkür ederim efendim.
35 ans après, ils se sont retrouvés pendant le tournage de ce documentaire et ont décidé de faire un autre film ensemble.
35 yıl sonra, bu belgeselin çekimleri sırasında tekrar bir araya geldiler ve birlikte başka bir film yapmaya karar verdiler.
35, 36, 37 38, 39, 40.
35, 36, 37... ".38, 39, 40. "
30,35 textos.
30, 35 tane yazmış.
Au moins, je ne fais pas 35 ans.
En azından 35 yaşında göstermiyorum.
Une gare à 20 miles d'ici.
35 km uzaktaki tren istasyonunda.
La dimension 35C. Elle a les parfaites conditions climatiques pour un arbre très spécial, Morty, le méga-arbre.
Burası Boyut 35-C ve burada mega ağaç denilen özel bir ağaç türünün yetişmesi için gerekli olan iklim koşulları var.
- 35.
- 35.
Milliers. 35 000 $.
Bin. 35 bin.
Encore juste, monsieur je-sais-tout.
- 35? - Gene doğru seni bilmiş.
Tu as sauté du Suicide 10 à la carrière?
- Evet ama 35 metreden suya atlamaya götün yememişti, değil mi?
Le Suicide 10, le plus haut rocher à 10 mètres de l'eau! Ma mère a sauté de là enceinte de moi!
- Annem daha ben bebekken... 35 metreden suya atlayarak intihar etmeye çalıştı.
Tu vas sauter du Suicide 10. C'est un grand jour.
Sonunda 35 metreden atlayacaksın.
J'ai pensé que de 36, 35-36, je serais...
35, 36 yaşında emekli olurum diye düşündüm.
Un jour, tu avais 35 minutes de retard pour aller chercher les filles à l'école, et tu stressais parce que tu savais qu'elles t'attendaient.
Kızları okuldan almak için 35 dakika geciktiğin zamanı hatırlıyor musun? Oyun parkında olduklarını bildiğin için meraktan ölmüştün. O nasıl bir histi?
Le seul avantage à avoir plus de 35 ans est qu'on se fait moins violer.
35'i geçmenin tek iyi yanı fazla tecavüze uğramamak.
35 masturbations devant du porno.
Ayrıca pornografik videolar seyredip, 35 kez mastürbasyon yaptım.
On est mariés depuis 35 ans.
35 yıldır evliyiz, Jerry.
C'était il y a 35 ans.
- 35 yıl önceydi.
Appel d'électeurs de 14 h 10 à 14 h 35.
2 : 10'dan 2 : 35'e kadar seçmen telefonları var.
35 enregistrés.
35 adet kayıtlı var.
C'est vrai que vous enregistrez parfois 60 publicités par semaine?
Bazen haftada 60, günde 35 tanıtım seslendirmeniz gerektiği doğru mu?
Il y a 35 épreuves de force et d'agilité.
Güç ve kıvraklık gerektiren 35 adet oyun var.
À 22 h 35, 20 minutes après avoir tiré sur le Président, Booth arrive au pont Navy Yard, sa route de fuite vers le Maryland.
Saat 22 : 35'de, başkanı vurduktan 20 dakika sonra Booth, Maryland'e kaçış rotası olan Navy Yard köprüsüne ulaşır.
Donc, trois rend 15, et 20, 25, 30, 35, 40, et dix marques 50.
Üç sent, 15 etti. 20, 25, 30. 35, 40 ve 10 daha 50.
35 mètres.
Otuz beş metre.
A ce point, je dirais qu'il a entre 25 et 35 ans.
Bu hâlde, yaşını 20'lerin ile 30'ların ortasında bir yere koymak istiyorum.
La prochaine passe à 21h35.
Bir sonraki 9.35 itibariyle ile gelir.
J'ai environ 35 petites minutes pour ma correspondance.
35 dakika içinde aktarma yapacağım.
Avec les sous-sols, il y a 6 étages, 132 pièces, 412 portes, 147 fenêtres, 28 cheminées et 35 salles de bains.
Yer altındaki katlarla altı kat yüksekliğinde 132 odası, 412 kapısı, 147 penceresi, 28 şöminesi ve 35 banyosu var.
J'aimerais tirer profit de l'une des 35 salles de bains.
Buradaki 35 lavabodan birine intikal etmeliyim galiba.
On tire seulement des photos en 35.
Bu sekiz milimetrelik film. Biz 35 milimetrelikleri işliyoruz.
M. Shroff dit que ça fait 35 ans que vous êtes ici.
Bay Shroff, 35 yıldır burada olduğunuzu söyledi.
55 ans de service, et vous n'avez jamais fait la moindre erreur.
35 yıldır hizmet ediyorsun ve küçücük bir hata bile yapmadın.
Le mariage on dirait parfois que ça fait 35 ans.
Evlilik... Bazen 35 yıl geçmiş gibi geliyor.
Et si le virus touchait Séoul? 35 % de la population approuve l'isolement de Bundang.
İnsanlar öfkeli bir hâldeler ve durumun kontrolü güçleşiyor.
Les États-Unis craignent des conséquences économiques.
Bundang'da uygulanan karantinaya, Güney Kore halkından % 35'lik bir destek geldi.
Son abdomen mesure environ 15 centimètres.
Bu şeyin karnı 15 cm, 10 cm boyunda tüğleri, 35 cm genişliğinde.
Une dizaine de mètres.
- 35 metre. - Ne?
Mais tout le monde savait que c'était un connard, ils ont donc suggéré que mon service était fini. Le type pouvait soulever 80 pounds.
Eskiden 35 kilo basardı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]