Translate.vc / Français → Turc / 56
56 traduction Turc
951 traduction parallèle
Autant rendre son uniforme et démissionner 56 $ par semaine, ce n'est pas grand chose, mais c'est 56 $
Üniformanı teslim edip çıksan da olur. Haftalık 56 dolar çok değil belki, ama 56 dolar 56 dolardır.
- Attention : 18, 42, 56 et courez!
- Anons : 18, 42, 56 ve koşun! Haydi!
Ecoutez, je suis arrivé dans ce désert il y a 56 ans.
Ben bu çöle tam 56 yıl önce geldim.
Ferencz Vadas. 56, place Danube.
Ferencz Vadas. Danube Place, 56 numara.
D'après le son, il n'est qu'à 50 km.
Alman tugayı, sesin şiddetine bakılırsa 56 km uzaktalar.
51, 52, 53, 54, 55, 56...
51, 52, 53, 54. 55, 56... Pardon Manch.
HÔPITAL GÉNÉRAL US 56
B. D. 56.
Un bon bourbon, on ferme les yeux et c'est la 56e rue!
Burbonunu yudumlayıp gözlerini kapatırsan kendini 56. cadde üzerinde ufak bir mekanda sanabilirsin.
Je bus un bourbon et je fermai les yeux ; je ne pensais certainement pas à la 56e rue.
Orada oturup burbon içtim ve gözlerimi kapattım ama 56. cadde üzerindeki bir mekanı hayal etmedim.
J'ai déjà 56 ans et ma vie tire à sa fin.
Elli altı yaşındayım. Ömrümün sonuna geldim.
Alors, comment avez-vous pu économiser 56 000 $ à la banque?
Peki öyleyse bankada 56.000 dolar biriktirmeyi nasıl başardın Karl?
J'ai vérifié. 56 000 $, ça fait beaucoup de laitues.
Araştırdım. 56.000 dolar için epey lahana satmış olman lazım.
... 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61,
... 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61,
Ça peut aller, ma chérie. J'ai 56 ans. Trente ans de plus que vous.
Yararı yok tatlım.
M. et Mme John Jacob Astor'cabine de luxe A56.
Bay ve Bayan John Jacob Astor. Lüks Kamara A-56.
Tu sais que j'aime ton fils. Mais toute mon éducation s'y oppose.
Oğlunu seviyorum, ama ben doğduğumdan beri böyleyim, 56 yaşındayım.
Et tu es gouverneur de l'Etat, à 56 ans.
- 56 yaşındasın ve eyaletin başkanısın!
J'ai 56 ans.
56 yaşındayım.
Une femme de 56 ans, qui a eu toute sa vie sa propre maison.
56 yaşında bir kadın, bütün yaşamını kendi evinde geçirmiş.
6 fois 7 fait 42, 7 fois 7 fait 49, 8 fois 7 fait 56...
Altı kere yedi 42, yedi kere yedi 49, sekiz kere yedi 56...
Vous avez 56 jours terrestres.
İki ay günü ya da Dünya zamanıyla 56 gününüz var.
56 jours
56 gün
En moins de 56 jours?
56 günden az bir zamanda mı?
Taille 1 mètre 68, 56 kilos, cheveux roux, yeux verts...
1,68 boyunda, 54 kilo, kızıI saçIı...
C'est le 56e jour de l'insurrection.
Bunun ayaklanmanın 56. günü olduğuna inanamıyorum.
L'accusé s'est lié d'amitié avec Mme French, une femme de 56 ans.
Mahkumun, 56 yaşındaki Emily French'le nasıl dostluk kurduğunu öğreneceksiniz.
On va devoir remettre le début des répétitions. 00 : 02 : 56,022 - - 00 : 02 : 58,547 Nous avons encore une semaine!
Provaların başlamasını ertelememiz gerekebilir.
Ouais. 56,78 $ avant impôts.
- Evet. Haftalık brüt 76 dolar 20 cent.
Taille : 1 m 56 poids : 48 kg.
Orta yapılı. Yaklaşık 1.60, 50 kilo.
- Tu dois penser très fort a ton vœu.
Şimdi ne isteğini iyice düşünmeli 1844 01 : 49 : 56,840 - - 01 : 49 : 57,841 ve harika bir dilek tutmalısın. Anladım.
Voilà, M. Gordon, suite 56.
Buyurun Bay Gordon, 56 numaralı süit.
50 cm... Tout au plus, 55...
86... 56... 89, değil mi?
Je dirais plutôt 46.
Bana 56 beden gibi geldi.
- Dans 56 jours... précisément.
- Yakında göreceğiz. - 56 gün içinde! Tam tamına!
- C'est une infraction à l'article 56.
Hayır. - Bu 56. maddeyi ihlale girer.
Et vous, vous-même, vous avez 56 000 dollars, tout seul.
Ve sen tek başına 56,000 alacaksın.
on applique la stratégie 57 / 56, on couvre toutes les sorties du rez-de-chaussée.
57-56 stratejisi uygulayacağız. Zemin kattaki tüm çıkışları kapatacağız.
"9h56 : le boulanger."
sabah 9 : 56, fırının minibüsü çağrıldı.
Vol. 259, section des appelants.
Sayı 259, Temyiz Davaları Bölümü, sayfa 56.
C'est une course de 56 km à travers la ville.
50 kilometre yürüyüş. Şehirde 50 kilometre yürüyecekler.
- Je viens de marcher 56 km!
- 50 kilometre yürüdüm.
- Et il a fait 56 km aujourd'hui.
- Bugün tam 50 kilometre yürüdü. - Evet tabii.
Vous savez, le soulèvement hongrois de 56?
Macarların 1956'daki yükselişlerini hatırlıyor musun?
Quand les Hongrois ont demandé l'aide du monde en 56, nous avons failli, honte sur nous.
1956 yılında, Macarlar ayaklandığında tüm dünyadan yardım istemişlerdi. Ne yazık ki onları ortada bıraktık.
56 dollars la caisse. C'est régulier.
- Bir kutuya 5-6 papel istedi.
56.
- Haydi.
HÔPITAL GÉNÉRAL US 56
İHTİSAS HASTANESİ
Par rapport à vous, je suis vieux.
Ben 56 yaşındayım, senden 30 yaş büyük. Senin standartlarına göre, yaşlı bir adamım.
J'ai 56 ans!
Bunu eğiştirmeye çalıştım ama...
56 ans! Tu me dois 30 de ces années.
56 yılmış... 56, otuzunu bana borçlusun.
56 km?
50 kilometre mi?